Son dönemde konut piyasası, yükselen ipotek oranları ve artan başvuru hacimlerinin bir karışımını yaşıyor. Freddie Mac'e göre, ortalama 30 yıllık sabit faizli ipotek, 2020 ve 2021'de görülen daha düşük oranlarla tam bir tezat oluşturacak şekilde %7,76'ya yükseldi. Mevcut oranlar, 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başındaki tarihi yüksek seviyelere ulaşmamış olsa da, potansiyel ev sahipleri için satın alınabilirliği etkileyecek şekilde oldukça yüksektir.
Bununla birlikte, Freddie Mac'in Baş Ekonomisti Sam Khater'in Çarşamba günü sona eren hafta için ortalama 30 yıllık sabit faizli ipotek oranının %7,5'e düştüğünü bildirmesiyle hafta başında hafif bir soluklanma yaşandı. 15 yıllık ipotek oranı da %6,81'e geriledi. Bu düşüşün ardından Realtor.com Ekonomisti Jiayi Xu, toplam mortgage başvuru hacminde bir önceki haftaya kıyasla %2,5'lik bir artış gözlemledi.
Mortgage Bankacıları Birliği (MBA) Başkan Yardımcısı Joel Kan, bu dalgalanmalara rağmen satın alınabilirlik sorunlarının konut faaliyetlerini kısıtlamaya devam ettiğinin altını çizdi. Bu zorlu sularda gezinenler için, ortalama %7,03 oranla daha kısa vadeli 15 yıllık bir ipotek tercih etmek veya faiz oranlarını düşürmek için ipotek puanı satın almak gibi stratejiler mevcut seçeneklerdir. İpotek puanları ile borçlular, kredilerinin faiz oranını düşürmek için peşin ödeme yapabilir ve potansiyel olarak zaman içinde aylık ödemelerden tasarruf edebilirler.
Bu piyasa koşullarının ortasında, Zillow ekonomisti Orphe Divounguy, yavaşlayan ABD ekonomisine yanıt olarak Hazine getirilerini ve ipotek oranlarını düşürme beklentilerini belirledi. Bu tahmin, Federal Rezerv'in kısa vadeli politika faiz oranını %5,25 ila %5,5 aralığında tuttuğu ve gelecekteki faiz artışlarına ilişkin değerlendirmelerin hala masada olduğu bir dönemde geldi.
Aynı zamanda, A&D Mortgage CEO'su Max Slyusarchuk fiyatların yükselmeye devam ettiğini belirtirken, konut fiyatlarında herhangi bir düşüş belirtisi görülmüyor. CoreLogic'in son verileri Eylül ayı itibariyle ABD'deki müstakil ev fiyatlarında yıldan yıla %4,5'lik bir artış olduğunu ortaya koyuyor.
Divounguy ayrıca, son veri revizyonlarının tüketicilerin daha önce tahmin edilenden daha fazla tasarruf fazlasına sahip olduğunu gösterdiğini ve bunun tatil sezonu yaklaşırken tüketici harcamalarını destekleyebileceğini belirtti. Bu potansiyel artışa rağmen, satın alınabilirlik mevcut ekonomik ortamda ev sahibi olmak isteyen birçok kişi için temel bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.