Bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu'ndan [BDDK] faaliyet iznini alan Emlak Katılım Bankası, şubat sonu itibariyle faaliyete başladı. Bilindiği gibi Emlak Bankası 1926 yılında Atatürk’ün imzasıyla genç Türkiye Cumhuriyeti'nin imarını üstlenmek üzere kurulmuştu. Emlak Bankası faaliyet gösterdiği dönemde birçok önemli konut projesine imza attı. Ancak, 3 Temmuz 2001 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Emlak Bankası’nın bankacılık yapma yetkisi sona erdirilmiş ve tasfiye kapsamına alınmıştı.
Fortune Turkey Dergisi'nin haberine göre; Türkiye’nin 6’ncı katılım bankası olarak faaliyetine yeniden başlayan Emlak Katılım Bankası, emlak sektörüne finansal çözümler üreten, yerel üretimi destekleyen, sürdürülebilir büyümeye hizmet edecek ve toplumun sosyoekonomik yapısına katkı sağlayacak projelerde yer almayı hedefliyor. Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu, dört ay gibi kısa bir sürede, günde 16 saat çalışarak bankayı yeniden faaliyete hazır hale getirdiklerini belirtiyor. Aksu, bankanın kuruluş faaliyetlerine başladıktan sonra tasfiye sürecindeki 7229 dosyayı incelediklerini ve 18 kamyon dolusu hukuki evrakı kısa bir sürede TMSF’nin desteğiyle bir TMSF iştiraki olan Birleşim Varlık Yönetimi A.Ş.’ye devrettiklerini belirterek, “Söz konusu devir ile bankamıza temiz bir sayfa açtık” diyor.
Türkiye’de toplam bankacılık büyüklüğü içerisinde katılım bankacılığının payı yüzde 5,5 civarında. Emlak Katılım Bankası, katılım bankacılığı sektöründe 6’ncı katılım bankası oldu. Aksu, “Hükümetimizin orta vadeli planında yer alan katılım bankacılığı pazar payının yüzde 15 hedefine ulaşmasında aktif rol almayı hedefliyoruz. Mevcut ürünler ile pazar payımız sınırlı şekilde büyümekte. Emlak Katılım Bankası olarak sektörün ihtiyacı olan yeni ve katılım bankacılığı ilkeleri ile uyumlu ürünleri geliştirmeyi ve bankacılık sektörü içindeki payım artırmayı hedefliyoruz” diyor.
Yeni finansman modelleri yolda...
Deniz Aksu, katılım bankacılığı konusundaki faaliyetleriyle ilgili olarak da şü bilgileri paylaşıyor: “Katılım bankacılığının temelinde paylaşım var. Riskin ve kârın paylaşımı. Finansman modellerimiz arasında ortaklık yapmak da var. Firmalar ile güvenilir ve finansal olarak güçlü projeksiyona sahip projelere birlikte yatırım yapabiliriz. Katılım bankacılığının pazar payını arttırmak için biraz daha cesur adımlar atmamız gerekli. Mevcut ürün ve hizmet setleri pazar payının artırılmasında sınırlı bir etkiye sahip. Yeni finansman modelleri ve ürünlerin yanında yurtdışı ve yurtiçi kaynakları ekonomiye kazandırarak katılım bankacılığını büyütüp, pazar payını arttıracağız. Yıl sonuna dek 2-3 milyar TL’lik sermaye piyasası ürünü ve yaklaşık 1 milyar TL’lik kira sertifikası ihracı yapacağız.”
Türkiye Emlak Katılım Bankası’na 27 Şubat tarihinde BDDK tarafından faaliyet izni verildiğini hatırlatan Aksu, “Bununla beraber bütün entegrasyon süreçlerimizi hızlıca tamamladık ve 21 Mart tarihinde merkez şubemizle hizmet vermeye başladık. Faaliyete geçiş tarihi ile birlikte, bankacılık hizmetlerimizi, internet ve mobil şubemizi, fon toplama ve fon kullandırma ürünlerimizi hizmete hazır hale getirdik, debit kartımız; nakit kart ile kamu bankalarının ortak ATM uygulamasına dahil olduk” diyor. Aksu, kamu sermayeli bir katılım bankası olarak, “Bankamız, tüm sektörün en donanımlı bankacılarından oluşuyor. Temel amacımız, ülkemizin gücüne güvenen ekonomik aktörlerinin yanında güçlü bir finansal çözüm ortağı olarak yer almak. Ayrıca ülkemizin kalkınma hedefi yolculuğuna önemli bir katkı sağlamayı hedefliyoruz. Tüm paydaşlar ve iş ortaklarımızla birlikte işbirliklerimizi arttırarak sektör için sürdürülebilir finansman modelleri oluşturacağız. Güçlüklere omuz veren bir mekanizma ile geliyoruz” diyor.
15 şube ve 500 çalışan hedefi
“Hedefimiz emlak sektörü ile finans sektörünün ilişkilerinde piyasa yapıcı rolü bulunan bir banka olmak” diyen Deniz Aksu, bu yıl 15 şubeli ve yaklaşık 5 milyar TL aktif büyüklüğü olan bir banka olmayı amaçladıklarını belirtiyor. “Bunun yanında, üretim ve ekonomik büyümenin en önemli ihtiyaçlarından biri de teknolojik imkânları olan tesisler ve nitelikli iş gücüdür.
Üretim tesislerinin veya organize sanayi bölgelerinin inşa edilmesi inşaat sektörü için önemli olan bir diğer iş sahasıdır. Ekonomimiz için çok önemli bir yeri olan inşaat sektöründe, ithal edilen veya ithal girdi ile üretilen mallarda üretimi yurt içine ne kadar çekebilirsek o oranda önemli bir işi başarmış olacağız” diyor.
15 şubede yaklaşık 500 çalışan hedeflediklerini söylen Aksu, “Yeteri kadar şubeleşmemiz ve uygulayacağımız ürünlerin yaygınlaşmasını sağlayacak temel stratejilerimiz olacak. Türkiye’nin bankası olacağız. Şu anda malumunuz dijital bir dünyada yaşıyoruz. Şubeleşme ihtiyacı ne kadar gerekiyorsa o kadar kuracağız. Kamu bankaları ile işbirliği yaparak yaygınlaşma kısmında da daha hızlı adımlar atacağız” diyor.
Gayrimenkul piyasasında piyasa yapıcı kurum olmayı hedeflediklerini dile getiren Aksu, kentsel dönüşüme finansal çözümler sunacaklarını belirtiyor. Türkiye Emlak Katılım Bankası’nın geçmişte Ataşehir, Bahçeşehir, Ataköy gibi Türkiye standartlarının üzerinde şehirleşme projelerini finanse ettiğini hatırlatan Aksu şöyle devam ediyor: “Türkiye Emlak Katılım Bankası’nın yeni vizyonunda bu sistemi Türkiye’de oturtmak ve kamunun hizmetine sunmak bulunuyor. Biz bunu gerçekleştireceğiz. Yapı malzemeleri üreticileri ve kullanıcılarından oluşan inşaat sektörünü en iyi noktaya taşıyacak finansal çözümleri sunan bir banka olmayı hedefliyoruz.”
Yerel istihdamı artıracak adımlar planlıyor
1926 yılında Atatürk tarafından kurulan Emlak Bank’ın Türkiye inşaat sektörüne kalıcı çözümler üretme hedefiyle yeniden yola çıktığını hatırlatan Aksu, “Yerel üretimi arttıracak, istihdama ve büyümeye olumlu katkı sağlayacak adımları öncelikli olarak hedefliyoruz. Emlak Bank olarak, yapı malzemeleri üreticileri, kullanıcıları ve nihai gayrimenkul alıcılarından oluşan inşaat sektörünü en iyi noktaya taşıyacak, yerel endüstriyel üretimi geliştirecek finansal çözümleri sunan bir banka olmayı ve sürdürülebilir gayrimenkul finansman modellerini Türkiye’de yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Türkiye’de bir konut stoku
var ama henüz o da doğru tanımlanmış değil. Önce tanımlama ve sınıflandırmayı ilave olarak değerlemeyi doğru yapmak için alınması gereken aksiyonlar var” diyor.
Sürdürülebilir gayrimenkul finansman modellerini Türkiye’de yaygınlaştırmayı bankanın ana hedeflerinden biri olarak belirlediklerini ifade eden Aksu, “İnsanların barınma ihtiyacı çok kutsal. Bu ihtiyaca hizmet edeceğiz. Fakat biz bir bankayız, ev, inşaat yapmayacağız. Bu noktada temel fonksiyonumuz, inşaatı yapana güçlü bir finansal iş ortaklığı ile yol arkadaşı olmaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.
“Arza uygun talep aramak yerine aslında talebe uygun arzın planlanması gerekiyor. Bu konuda sektör temsilcileriyle yoğun istişareler yaptık” diyen Aksu şöyle devam ediyor: “Talebi canlandıracak ve sektörde güven tesis edecek, piyasa yapıcı bir banka rolü hedefliyoruz. Hem arz hem de talebi eşgüdümlü şekilde düzenleyecek yeni finansal modeller üzerinde çalışıyoruz. Bir yandan da yeni üretimi sağlıklı bir finansman zeminine kavuşturmamız gerekiyor. Yapı malzemeleri üreticileri ve kullanıcıları arasındaki tedarik zincirinin sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya oturtulması için ürünler geliştirdik, inşaat maliyetlerinin makul seviyelere çekilebilmesi için kurumsal finansman çözümlerimiz var. Son aşamada yatırımcının (nihai konut satın alan) projelere güveneceği bir finansal ortam oluşturmak için çalışmalar yapıyoruz. Gayrimenkul yatırımcılarını gayrimenkul almaya ikna edecek finansal zemini oluşturacağız.
Kısa vadede en önemli konu kentsel dönüşüm
Hem reel sektöre hem finans sektörüne destek olmak için piyasaya girdiklerini dile getiren Deniz Aksu hedefleri konusunda şunları söylüyor: "Türkiye Emlak Katılım Bankası'nın odaklanacağı finansal çözümleri dört temel konuda özetleyebiliriz:
Yapı malzemeleri üretici ve kullanıcıları ile yerel endüstriyel üretimin sürdürülebilir finansmana erişimi. Mevcut emlak stoklarının doğru fiyatlanması için varlığa dayalı finansman modelleri, ihtiyaca uygun finansal çözümler. Tüm kentsel dönüşüm çeşitlerinin fonlanması."
Deniz Aksu, kısa vadede yapısal sorunlara yönelik hızlı aksiyonlar alarak ihtiyaca uygun finansal çözümler üreteceklerini belirterek, "Kısa vadeden önemli konu; kentsel dönüşüm projeleri. Kentsel dönüşümün tüm türlerinin fonlanmasında aktif rol alacağız. Burada ifade edilen kentsel dönüşüm türlerini; imalat maliyetinin uygun hale getirilmesi, arsanın yeniden kazanımı, mevcut yapının tekrar kullanılması için yapılacak işlemler [mevcut yapının dış cephesinin veya içinin renovasyonu], depreme karşı dayanıklılık/mukavemet, yaşanabilir yeşil, akıllı şehirler şeklinde gruplandırdık" diyor.