Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı Yeni Emlakçılık Yasası taslağı geçtiğimiz haftalarda kamuoyuyla paylaşıldı. Yasa taslağından anladığımız kadarıyla sektöre çok köklü değişiklikler geliyor.
İnşaat sektörünün profesyonelleşmede en geç kalmış alanı emlakçılıktır diyebiliriz çok rahatlıkla. Yıllarca ‘emekli mesleği’, ‘ part time meslek’ olarak gösterilen emlakçılık sektöründe kurumsal firmaların franchise ağlarının yaygınlaşması sektöre bir dinamizm katsa da halen Türkiye genelinde 350 bin kaçak emlakçı olduğu tahmin ediliyor. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası İzmir’de 10 bine yakın yasal olmayan emlakçı olduğunu açıklamıştı. Yasal olmayan emlakçı sayısının en fazla olduğu il ise 90 bin ile İstanbul. Ve bu kaçak emlakçıları denetleyecek bir merci yok.
Bu yüzden emlakçılık yasasının çıkarılması sektör açısından çok güzel bir gelişme. Yeni yasayla birlikte sadece yetki belgesi alanlar emlakçılık yapacak ve en az lise mezunu olanlar yetki belgesi alabilecek. Emlakçıda çalışacak kişilerde emlak yönetimine ilişkin lisans veya ön lisans diploması istenecek, olmayanlar mesleki yeterlilik belgesi alacak. Yeni yasaya göre emlakçı dükkanları 30 metrekareden küçük olamayacak, emlakçılar gösterme parası alamayacak.
Yeni yasada emlakçıyı koruyan maddeler de bulunuyor. Emlakçının yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde taraflardan biri haklı bir gerekçe göstermeden alım-satım veya kiralamadan vazgeçerse ceza ödeyecek. Taraflar emlakçıyı devre dışı bıraksa dahi emlakçı yasal yollarla komisyonunu alabilecek.
Bu maddeler tüm taraflarca kabul gördü. Zaten sektörün disipline edilmesi için gerekli olan yasal düzenlemelerdi. Emlak sektörü yıllardan beri bu yasal düzenlemeyi bekliyor. Çevre Şehircilik bakan yardımcısı Mehmet Ceylan da bu düzenlemenin son aşamada olduğunu ve yakın zamanda meclise sunulacağını söyledi.
Gelgelim en fazla tartışma konusu olan maddeye. Yeni yasaya göre emlak komisyonları toplamda yüzde 3’ü geçemeyecek.
Emlak sektöründeki 18 oda, 24 dernek ve kurumsal emlak firmalarının katıldığı Antalya Zirvesinde bu karar eleştirildi ve emlakçılar yüzde 3+3 teklifinde bulundular.
Alım-satımlarda, kiralamalarda ciddi bir emek harcayan emlakçılar elbette ki hak ettikleri komisyonları alacaklardır. Ancak şunu da unutmayalım ki emlakçı gayrimenkulün ortağı değildir.
Bakanlığın getirdiği yüzde 3 sınırı kabul edilebilir bir orandır. Ancak bu rakam maksimum olmakla beraber sabitlenmemelidir. Satış hacmi arttıkça emlakçı komisyonu düşmelidir. Örneğin 100 bin liralık bir satışta yüzde 3 rakamı kabul edilebilir bir oran olabilir ancak 50 milyon liralık bir satışta yüzde 3 mümkün değildir. Zaten uygulamada da büyük hacimli işlerde de komisyon oranı yüzde 1’dir. 50 milyonluk satışın yüzde 3’ü 1.5 milyon TL ediyor. Bu da emlakçıyı projenin ortağı yapıyor.
100 binlik satışta da, 50 milyonluk satışta da emlakçının sarf ettiği efor aynı ancak kazançlar farklı. Bu yüzden, yüzde 3 sınır olmakla beraber iş hacmi arttıkça komisyon oranları aşağı çekilmelidir.
Emlakçılar yeni yasada yer alan komisyonda yüzde 3 sınırı ile karlarının düşeceğini düşünüyorlar ancak yeni yasayı bir bütün olarak görmek lazım. Yeni yasa yüzbinlerce yasadışı emlakçıyı ortadan kaldıracak ve düzen oluşturulacak. Bu durum yasal olarak varlığını sürdüren emlakçıların iş hacmi artıracak. Kar oranlarının düşmesini bir kenara bırakın, gerçekten bu işi profesyonelce yapan emlak ofislerinin karlılık oranlarının artıracağını düşünüyorum.