İnşaat sektörünün bir süredir girdi maliyetlerini konut fiyatlarına yansıtmadığını belirten BYY İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yavuz, 16 Nisan referandumundan sonra sektörde hem canlanma hem de fiyatlarda artış yaşanmasını beklediklerini söyledi.
Artan dövizle birlikte demir ve çimento fiyatlarının çok hızlı yükseldiğini; fakat konut fiyatlarının baskılandığını dile getiren Yavuz, inşaat sektörü ve yatırımcıların referanduma kilitlendiğini ve sektörün güven ve istikrar arayışı içinde olduğunu kaydetti.
Piyasanın, sonuç ne olursa olsun istikrar beklentisi içinde olduğuna dikkat çeken Ali Yavuz, konut açığı sürdükçe satışların da devam edeceğini ve sektörün durmayacağını dile getirdi.
“Yatırımcı güven arıyor, önünü görmek istiyor” diyen Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Gayrimenkul uzun vadede en karlı yatırımdır. Konut alımları için şu anda avantajlı bir dönemdeyiz. Bir süredir ertelenen konut zamları nisan ayından sonra fiyatlara yansımaya başlayacak. Kriz ortamı bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Yatırımcı ve konut sahibi olmak isteyenler durumu iyi analiz etmeliler. Doğru zamanda, doğru hamle yapmaları gerekiyor. Faiz oranları şu anda sabit bir seviyede. Faizlerin daha fazla ineceğini düşünmüyorum”
İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÖNÜ AÇIK
Şu anda yapımı devam eden İstanbul otoyolu, hızlı tren ve körfez tüp geçit projelerinin İzmir'deki konut projelerinin hem değerini artıracağını, hem de satışları tetikleyeceğini vurgulayan
BYY İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulaşım olanaklarının arttığı her bölge değer kazanır. İzmir'in kuzey aksı da bunlardan biri. Özellikle İzmir - İstanbul otoyolunun tamamlanmasıyla birlikte iki kent arası 3 buçuk saate inecek. İstanbul'un trafiği ve kozmopolit yaşantısından bunalan pekçok kişi yaşamak için İzmir'i tercih edecek. Yalnızca oturmak için değil, yatırımcılar da İzmir'de konut ve arsa alımı yapacaklar. Şu anda İzmir'deki konut fiyatları İstanbul'a göre düşük seviyede. Şimdi arsa ve konut yatırımı yapanlar projeler tamamlandıktan sonra büyük kara geçecekler. Ulaşım olanakları nüfus artışına da yol açacak. Kentin altyapısı buna hazır değil. Bu nedenle mevcut sistemlerin iyileştirilmesi, kentsel dönüşümün uygulanması ve yeni kent merkezlerinin oluşturulması kalıcı çözüm olacaktır”