Adaylık açıklamasını basın toplantısıyla kamuoyuna duyuran Mustafa Kara mevcut oda yönetimini eleştirdi. Oda başkanının ortadan kaybolduğunu yönetimdeki bazı isimlerin çekildiğini belirten Kara odanın yedek üyelerle yönetildiğini iddia etti.
Kara konuşmasında şu ifadelere değindi, “8 yıldır yapılan işler ortada. Başkan kaçtı gitti, nerede olduğu belli değil. Yönetimden 3-5 kişi yarıldı. Yedeklerle odamız yönetiliyor. Ben odayı düze çıkarmak için yeniden bu yola çıktım. Ne yapılması gerekiyorsa hep birlikte yapacağız. Elimizi taşın altına koyacağız.”
TÜRKİYE MOBİLYASINI İZMİR’DEN ALIYORDU, BUGÜN AKSESUARCI OLDUK
İzmir’in mobilyada çok gerilediğine dikkat çeken Kara sözlerine şu şekilde devam etti, “Bundan 10-15 yıl öncesine bakın. Türkiye’nin her yanından İzmir’e mobilya alıcısı geliyordu. Bugün aksesuarcı olduk. İzmir olarak aksesuardan başka bir şey yapamaz olduk. Bizleri bir kez daha göreve getirin. Bizde yeni sanayi alanlarımızda üretimi tekrardan kalkındıralım. Bizim hayata geçirmek istediğimiz proje çok. Keşke çalışsalardı. Bizim 8 yıl önce temelini attığımız inşaatı bitirselerdi bizde aday olmayıp onları alkışlasaydık. Temelini attığımız yeri satmaya çalıştılar. Kısıkköy’de aldığımız yeri satıp yurtdışında parasını harcadılar.”
EN BÜYÜK SORUNUMUZ RUHSAT
Mobilya sektörünün sorunlarını dile getiren Kara, “Şu anda en büyük sıkıntımızdan biri ruhsat sorunu. Biz bu sorunu görevdeyken çözüme kavuşturduk. Karabağlar ve Buca belediyesi ile daha önce görüştük. Geçici ruhsat veriliyor. Bunu üyeye izah eden bile yok. Zabıta geldiğinde önünde el avuç durmayacağız. Zabıta bizim üyelerimizin dükkanını mühürleyemeyecek. Sanayimizde çöpten geçilmiyor. Tamam oda çöp toplayamaz ancak belediye ile ilişkiler kurularak çöplerin düzenli toplanması sağlanabilir. Bunlar herkes ile kavgalı” dedi.
MALZEME FİYATLARI ALDI BAŞINI GİDİYOR
Mobilyada ham madde fiyatlarının çok fazla arttığını söyleyen Kara sözlerini şu şekilde bitirdi, “Mobilya malzemeleri aldı başını gidiyor. Kerestesi, suntası, süngeri tutamıyoruz bile fiyatları. 2001 yılında 100 bin kişi ile buradan Alsancak’a yürüyüp hakkımızı aradık. Bugün 2001’deki krizin 10 kat fazlası var. Bir arkadaşımız çıkıp demiyor ki nereye gidiyoruz. Sünger bu para olmuş, kereste bu para olmuş diyen yok. Bunların hakkını aramak bize düşüyor. Gerekirse yine hakkımızı aramak için yeniden yola düşeceğiz. Kendi işimizi kendimiz düzelteceğiz.”
Zübeyit Garip/ İnşaat Deryası