Ordu Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Uğur Yüce, son günlerde emlak piyasasında yaşanan durgunluğun önüne geçmek için, emlak kredilerindeki faiz oranlarının düşürülmesi ve konut alımlarında teşviklerin yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin ve dünyanın can damarı olarak nitelendirilen emlak ve inşaat sektörünün gelişmesi yönündeki bütün engellerin kaldırılması gerektiğini söyleyen Ordu Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Uğur Yüce, son günlerde emlak piyasasında belirli bir durgunluğun yaşandığına dikkat çekti. Bu durgunluğun sona ermesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine değindi.
Yüce, verilen faiz oranlarının aşağı çekilmesi gerektiğini, bankaların kimi zaman kredi vermemekte ısrar ettiğini ve konut kredilerinde bir çalışması yapılması gerektiğine vurgu yaparak, "İnşaat, arsa ve gayrimenkul sektörü ülkemiz için yerelde ve genelde can damardır. İnşaat sektörünün önü tıkanırsa, ekonominin önü tıkanmış olur. Bu sektör, yaklaşık 550 kalem mal içerir ve vasıfsız işçilere de iş imkanı sağlar. Bilindiği üzere dünyanın da en büyük sektörlerinden birisidir. Emlak sektörünün önündeki engellerin azaltılması ve sonra erdirilmesi gerekmektedir. Bunların başında faiz oranlarının düşürülmesi, konut alımına yönelik yeni tasarıların yapılması, elde stokta bulunan konutların tüketilmesi yönünde çalışmaların yapılması gerekiyor" dedi.
Ordu'da artan kira fiyatları
Ordu Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Uğur Yüce, Ordu'da gün geçtikçe artan kira fiyatlarının, kentsel planlamaya göre arsa üretilmediği ve yeni yaşam alanları meydana çıkmadığından kaynaklandığına işaret ederek şöyle konuştu:
"Ordu merkez ilçemiz kurulduğu günden bu güne çok fazla hacim olarak büyüme yaşamadı. Şehrimizde biran önce kentsel planlamanın yapılması gerekiyor. Havalimanı, üniversite, yapılan çevre yolları ve önemli yatırımlardan dolayı şehrimiz ivme kazandı. Şehrimize dıştan bir potansiyel oldu. Körfez ülkelerden Araplardan şehrimize yönelmeler oldu. Yatırım yapacak insanların burada daha fazla yatırım yapmaları için arsa üretilmesi lazım. Bunu yaparken de 'ben ürettim' mantığı ile değil kentsel planlama ile yani şehir imar planına göre, çağdaş yüzyıla yakışır şekilde arsa üretimi gerçekleştirmek gerekmektedir."