İstanbul’un kalbi olan Fatih ilçesi deprem riskinin en çok olduğu ilçelerin başında yer alıyor. Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre; 11 bini Eminönü’nde olmak üzere toplam 42 bin binanın yer aldığı ilçedeki yapıların neredeyse tümü 17 Ağustos 1999 depreminden önce inşa edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı deprem kitapçığında, 7.5 büyüklüğündeki bir depremde binaların, yüzde 36’sının hafif, yüzde 23’ünün orta, yüzde 8’inin ağır, yüzde 5’inin de çok ağır hasar alacağı 1.484’ün üzerinde can kaybı olacağı, 985 kişinin ağır yaralanacağı ve 3 bin 897 kişinin de hastane şartlarında tedavi göreceğinin altı çiziliyor.
10 bin bina yeniden inşa edilecek
Depreme bağlı yıkım tehdidine yönelik, Fatih Belediye Meclisi’nde hem AK Partili hem de CHP’li üyelerin oylarıyla 10 bin binanın hak kaybı olmadan yeniden inşa edilmesini sağlayacak I42 plan notu eki kabul edildi. Ancak dönüşüm sürecinden, Eminönü bölgesinin tamamı, Fatih sınırlarındaki 19 yenileme alanı, tarihi eserler ile tescilli sivil mimarlık yapı örnekleri muaf tutuldu. Ek olarak kat mülkiyeti olmayan, imar barışına başvurmamış ve yapı ruhsatı olmayan mevcut binalar da dönüşümden faydalanamayacak. Yıkılıp yeniden inşa edilmesi talep edilen binalar için yetkili kurumlardan alınmış ve yapının depreme dayanıklı olmadığını gösteren rapor da koşullar arasında yer alıyor.
Çekince ve onaylar
Plana göre dönüşümde ilçe genelinde yedi kattan daha yüksek bina inşa edilmesinin önüne geçilecek. Sur içi bölgesi için yükseklik en fazla beş kat olarak tespit edilirken hak kaybı olmaması için imar durumuna bağlı olarak iki kat çıkılmasına izin verilecek. Ancak Kızılelma Caddesi gibi 8 - 9 katlı yapıların olduğu binalar yıkılıp, yeniden yapıldığında imar planı sebebiyle yedi kattan fazla olmayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Koruma Kurulu tarafından da onay verilen plan, ilçe sakinleri tarafından olumlu karşılanırken, uzmanlar ise birtakım çekinceleri gündeme getirdi.
"Sıkıntılı süreç"
Fatih Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Kazım Akşahin, “142 plan notu ekinden faydalanmak için şimdiye kadar 100 bina için başvuru yapıldığı ve 21 binanın dönüşümü için ruhsat çıktığını öğrendik. Ruhsatlandırma yapılamayan eski binaların çoğunda kat malikleri arasındaki anlaşmazlıklar yaşandığı bilgisine ulaştık. İmar durumu beş kata izin veriyorsa, iki kat fazla çıkılabilecek. Sonuçta sur içinde en fazla beş kat artı iki kat izniyle yedi katın üzerine çıkılmayacak” dedi. Yaşanabilecek olası sıkıntı ve tartışmalara da değinen Akşahin, “Tek sıkıntı Fatih ilçesindeki nüfusun yaşlı olması. Kredi faizi oranları ve inşaat maliyetleri oldukça yüksek.
18 aylık kira yardımı da yetersiz kalacak. Kat karşılığı anlaşmak imkansız olacağından kat malikleri elini cebini sokmak zorunda kalacak. Emekli maaşıyla geçinen insanlar borçlanmak zorunda kalacak. Bir diğer sorun da Fatih sokaklarının dar olması. Kamyon ve paletli araçların sokak aralarına girip çıkması kolay değil. Maliyet ve zaman açısından diğer yerlerden biraz daha sıkıntılı bir süreç olacak. Ancak ne olursa olsun ilçenin bir an önce yenilenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Bazı uzmanlar ise özellikle yıkılacak yapıların altından çıkması muhtemel tarihi ve arkeolojik kalıntılar sebebiyle itilaflı durumların yaşanabileceğine dikkat çekerken endişelerini dile getirdiler. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar, ek plan notu değişikliğini yargıya taşıdıklarını söyleyerek “Yapılacak dönüşüm modeli planlı biçimde değil, daha önce alınmış kentsel mirası korumaya yönelik plan kararlarını boşa düşüren kazanılmış hak üzerinden tanımlanan bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Elbette kimsenin burnu bile kanamasın ve dayanıklı bir dönüşümü ilkesel olarak savunuyoruz. Ancak tarihi yarımada birinci derece sit alanı olarak değerlendirilip, tüm bileşenlerin sürece dahil edildiği bir dönüşüm modeliyle ele alınmalıdır. Yıkılan birçok binanın altından arkeolojik eserler çıkacak. Bu durumda inşaat ruhsatları dondurulacak ve karışıklıklar yaşanacak. Kapsamlı envanter yapılması gerekirdi. Finansman yükü de yurttaşa bırakılmış vaziyette” dedi.
Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen de, mevcut plan notu ekinin kentsel planlama açısından bütüncül yaklaşım olmadığına vurgu yaparak “Arkeolojik buluntular çıkarsa inşaat alanı koruma altına alınıp kamulaştırılması gündeme gelecek. Daire sahiplerine ise değerde ücret veya yer verilmesi gerekecek. Bu noktada sıkıntılar yaşanabilir. Kamunun elini taşın altına koymadığı dönüşüm modellerinde vatandaş müteahhitlerin insafına da terk edilmiş olunuyor” ifadelerini kullandı.
Fazladan iki kat ek nüfus
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da Fatih’teki nüfusun 350 bine düşmesi gerektiğini belirtirken, şu uyarıları yaptı: “İlave iki kat diyerek bunu başarmanız imkansız. 10 dairelik binaların bir kısmı 14 daireye çıkacak. İlçenin altyapı, elektrik, su, yeşil alan projeksiyonları yapıldı mı? En önemlisi trafik sorununu çözmeden mevcut nüfus üzerine ek nüfus gelme riski de söz konusu. Temel kazılarında arkeolojik bulgular çıkacaktır. Bir bodrumdan fazla imar hakkı verilecek veya bina altına otopark yapalım dendiğinde tarihi eserlere rastlanılacaktır. Birçok inşaatın durdurulduğunu görebiliriz.”