Her deprem dayanışmayı ve fırsatçılığı beraberinde getirir.
İzmir, deprem sonrasında çok güzel dayanışma örneklerine sahne oldu. Aynı zamanda vicdanları yaralayan fırsatçılıklara da.
Evinin kapısını depremzedelere açanlar da oldu, Depremzedelerin çaresizliğini görüp ev kirasına ciddi zamlar yapanlar da.
***
Depremde yıkılan binaların tamamının, ağır hasar alanların ise büyük bölümünün 2000 öncesi yapılar olması insanları yeni ev arayışına soktu.
Deprem sonrasında Bayraklı ve Bornova bölgesi başta olmak üzere tüm ilçelerde eski yapılardan kaçanlar yeni ev arayışına girdi.
Piyasada kiralık yeni ev neredeyse kalmadı.
Satılık sıfır konut stoğu zaten erimişti.
***
2018 yılında başlayan ve 2020 ortasına kadar devam eden krizden dolayı yeni inşaatlar üretilmedi. İnşaatçılar 2 yıl boyunca elindeki konut stoklarını tüketmeye çalıştı.
2020’nin haziran ayına kadar konut stokları büyük oranda tükenmişti. Haziranda konut kredisi faiz oranlarının 0,64 seviyesine düşmesiyle stoklar tamamen tükendi.
Yeni inşaat yatırımları da pandemi süreci, döviz ve faizlerdeki hareketlilik yüzünden ertelendi.
Yeni konuta olan talebin artmasıyla inşaat yatırımları yeniden başlayacak. Ancak inşaatlar bugün başlasa bile yeni konutların sahiplerine teslim edilmesi 2-3 yıllık bir süreç alacaktır.
Bu 2-3 yıllık süre zarfında çok az sıfır konut stoğu ve çok fazla talep olacak. Fırsatçılığın da önü açılmış oldu.
Kiralarda olduğu gibi yeni konut fiyatlarında da fahiş fiyat artışına gidecekler illa ki olacaktır. Bu fırsatçılara meydan vermemeliyiz. Vatandaş fahiş fiyatlar ödememeli.
Arz ve talep dengesi oluşana kadar fırsatçılara karşı tedbirli olmamız gerekiyor.
2-3 yıl sonra konut arzı arttığında piyasa normalleşecektir.
Hızlı bir şekilde yeni ve sağlam konutlar üretmeli, eski yapıları da hızlı bir şekilde dönüştürüp İzmir’in konut ihtiyacını çözmeliyiz.