İstanbul merkezli olmalarına rağmen İzmir ve Ege Bölgesi'nde büyümeye devam ettiklerini dile getiren Çalgır, son olarak Karşıyaka Yeni Girne, Çeşme ve Bodrum'da ofis açtıklarını, Kuşadası şubesi için de anlaşmaya vardıklarını kaydetti.
Emlak satışı konusunda vizyoner bir bakış açısıyla emlak firmalarına yönelik özel bir sistem geliştirdiklerini hatırlatan Hasan Can Çalgır, “Türkiye'de emlak satışı konusunda Amerikan menşeili gayrimenkul ofislerinin franchise sektöründe bir ağırlığı bulunuyor. Amerikan sistemi aslında Anadolu'ya çok fazla uymuyor. Biz de GHO olarak francihselarımıza özel olarak kurumsal teknolojik altyapı, ofislerin mimari kurulumu, danışman ekiplerinin eğitimi, karlılık ve verimliliğin artırılması için danışmanlıklar gibi konularda ücretsiz olarak destek sunuyoruz” diye konuştu.
2022 yılı sonuna kadar 40 şube hedeflediklerini de vurgulayan Çalgır, “GHO sistemi ve hizmet yelpazesine uyumlu, deneyimli ve profesyonel ekiplerle büyümeyi sürdüreceğiz” dedi.
TAŞ EV TÜRKİYE
GHO bünyesinde kurulan Taş Ev Türkiye markasıyla ülke genelinde doğal ve sağlıklı yaşam sunan taş evleri de inşa ettikleri bilgisini veren Hasan Can Çalgır, “Pandemi ve depremler sonrasında Taş Ev Türkiye'ye olan ilgi de arttı. Özellikle sahil kesimlerinden ve Ege Bölgesi'nden talep alıyoruz. İnsanlar taş ev konseptini seviyor. Ayrı bir sıcaklığı ve köy yaşamı havası bulunuyor. Taş, eskiden beri en çok kullanılan yapı malzemesidir. Hem yaz ve kış aylarında yalıtım sağlar, hem de 9 şiddetinde depreme dayanıklıdır. Taş evlerin yapımında doğal taşlar ve işlenmemiş mermer kullanıyoruz. Yapımı özen ve deneyim gerektiren, uygulanması maliyetli bir işlem. Ama uzun yıllar dayanıklı ve kalıcı bir konuta da sahip oluyorsunuz. Bu konuda müşterilerimize danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Çanakkale, Bolu, Trakya ve Ege'den yoğun talep alıyoruz” ifadesini kullandı.
KONUT EN TEMEL İHTİYAÇ
Barınmanın en temel insani ihtiyaçların başında geldiğine işaret eden GHO Kurucusu Hasan Can Çalgır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Barınma insanların vazgeçemeyeceği bir gereksinim olduğu için konut sektörü asla bitmez. Buna rağmen özellikle orta gelir grubunun ev sahibi olabilmesi artık çok zorlaştı. Konut kredi faiz oranlarının yüzde 1'in altına çekilmesi gerekli. Diğer yatırım araçlarına güvenenler zarar etti. Şu anda imkanı olanlar artık lüks konutlara yöneliyor. Gayrimenkulde satış adedi azalsa da cirosal anlamda bir büyüme gözlemliyoruz”