Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, gayrimenkul sertifikasının Türkiye’de çok uzun yıllardır konuşulan hadise olduğunu belirterek, "Gayrimenkul sertifikası, özellikle Körfez ülkelerindeki birikmiş sermaye için gelecekte önemli alternatif olacak." dedi.
Turan, İstanbul Finans Merkezi projesinin çok önemli ve büyük bir proje olduğunu, böyle bir projenin ne Londra’da ne de Paris’te olduğunu ifade etti.
Gayrimenkul sektörünün dünyada ve yakın coğrafyadaki gelişimini yakinen takip ettiklerini vurgulayan Turan, şunları kaydetti:
"Bu kadar önemli bir süreçten geçiyoruz. Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Ortaya koyduğumuz performansa bakıldığında, 2003 yılından itibaren TOKİ'nin tarihi gerçekten başarılarla dolu. 2016 yılında sadece 65 bin konut inşa ettik. Şu anda Avrupa'nın bir çok kentinde toplam konut üretimi bizimle eş değer bir rakamda değil. Bu Türkiye'nin gerçekten büyük bir başarısıdır. İstanbul da coğrafi konumu ve insanlara sunduğu yaşam cazibesi itibarıyla henüz oturması gereken rakamlara gelmiş değil. İstanbul hala yatırımcılar açısından çok ciddi potansiyel içeren ülkedir. Bütün türbülanslara rağmen Türkiye’de gayrimenkul sektörü 2016 yılında bütün yılların rekorunu kırdı. 1 milyon 400 bine yakın konutla rekor kırdı." diye konuştu.
İstanbul'un gayrimenkul alanındaki gelişiminin TOKİ'nin varlığı alanından çok stratejik olduğunu dile getiren Turan, "İstanbul'dan gelir elde edemezsek, Emlak Konut gelir elde edemez ise TOKİ sosyal konut yapımında zorlanır. O açıdan bu önemli. Onun için buralarda gayrimenkul yatırımlarının anlatılması çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Turan, gayrimenkul sertifikasının Türkiye’de çok uzun yıllardır konuşulan bir hadise olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye gayrimenkul alanındaki birikimini kendi finansman modellerinin dışında yeni finansman modelleri ile aşmak zorunda. Nasıl konut hasılat paylaşımı bir modelse Türkiye’nin gelişiminde, gayrimenkul sertifikası da bir model. Biz bunun başarılması için çok ciddi emek veriyoruz. İlk gayrimenkul sertifikası ihracını yapacağız. Gayrimenkul sertifikası, özellikle Körfez ülkelerindeki birikmiş sermaye için gelecekte önemli bir alternatif olacak." şeklinde konuştu.
"Yıllık hedefin yüzde 25’ine yakınını bir ayda sattık"
Emlak Konut Genel Müdürü Murat Kurum, Türkiye’deki gayrimenkul sektörünün büyümesini ve sektörün tetiklediği diğer sektörleri anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Kurum, "Son iki yıldır ülkemizde yaşanan darbe girişimi ve ekonomik darbe, belki daha öncesinde Gezi Parkı ile başlayan 17-25 Aralık ile devam eden süreçte, dünya, inşaat sektörünün Türkiye’de önemli bir sektör olduğunu çok iyi biliyordur. İnşaat sektörü üzerinden Türkiye'nin ekonomisinin küçülmesi üzerine hesaplar da yapıldı. Ancak verilen tablolar şunu gösteriyor; bu yılki satış rakamları geçen yılın üzerinde, 2017 yılı için hedef 2016’nın üzerinde. Biz bu yıl 10 bin satış hedefi koyduk. 15 Temmuz’dan sonra kampanya ile ciddi bir satış yapmıştık. Yine 1 Şubat itibarıyla bir kampanya yaptık ve bu kampanya ile de hemen hemen yıllık hedefin yüzde 25’ine yakınını bir ayda sattık." diye konuştu.
Hükümetin inşaat sektörü ile ilgili yıl başından itibaren bir çok düzenleme yaptığını anımsatan Kurum, bu düzenlemelerin sektörün hareketi açısından önemli olduğunu dile getirdi.
Kendilerinin de yurt dışında belli başlı ülkelerde ve Orta Doğu'da ofisler açacağını bildiren Kurum, ilk konutunu alacak kişilere ulaşmaya çalışacaklarını, konut sektöründe yabancılara sunulan imkanları anlatacaklarını kaydetti.
Kurum, yüzde 4’lük tapu harcına ilişkin bir düzenleme yapılmasını beklediklerini belirterek, "Bu ciddi bir maliyet. Bu tapu harcının yine ilk konutunu alacaklarla ilgili çok cüzi rakamlara çekilmesi gerekiyor. Mümkünse alınmaması gerekiyor. Çünkü ilk konutu alacak kişinin KDV, tapu harcı, damga vergisi gibi indirimleri olmalı ki sektörü bir taraftan da hareketlendirelim. Yüzde 4 olan tapu harcının ben yarıya düşmesi kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.