Müteahhitlerin imalatlarına başlamadan aydınlatma partnerini belirlemesini şiddetle tavsiye eden Kılınçarslan çoğu müteahhitin aynı hatayı tekrarlayarak aydınlatmayı en sona bıraktığını söyledi. Aydınlatmanın imalat tamamladıktan sonra değil, imalata başlanmadan önce düşünülmesi gerektiğini belirten Kılınçarslan, “İmalat başlamadan kullanılacak ürünlerin ve tavan yapısının belirlenmesi gerekiyor. Nerede hangi ürünün kullanılacağını ilk başta ayarlamak lazım. Aksi taktirde istenilen sonuç elde edilemeyebilir” dedi.
İMALATLARIN KALİTESİ ORTAYA ÇIKAR, GÖRSEL ŞIKLIK OLUŞUR
Kılınçarslan konuyla ilgili şunları dile getirdi, “Müteahhitlerin imalatlarını, tavan yapılarını belirlemeden önce kendilerine bir aydınlatma partneri belirlemeleri lazım. Aydınlatmayı bilen, profesyonel çözümler üretebilecek partnerlerin seçilmesi gerekiyor. İlk önce aydınlatma partneri seçilecek, tavan yapısı belirlenecek, ürünler seçilecek. Doğru yerde doğru ürün kullanıldığında imalatların kalitesi ortaya çıkar, görsel şıklık oluşur. Aydınlatma aracılığıyla, imalat kapasitesinin çok daha üstünde şık bir hale getirilebilir”
AVİZEYİ TAK GEÇ MODASI GERİDE KALDI
Aydınlatmanın yapı sektöründeki öneminin çok fazla arttığından söz eden Kılınçarslan, “Artık avizeyi takıp geçelim anlayışı geride kaldı. Aydınlatma çok büyük önem kazandı. yapının mimarisine göre spot ışık, gizli ışık ve sarkıt avizelerin kullanılması gerekiyor. Bunlar doğru kullandığında imalatlar daha şık hale gelir, görsel kalite artar” dedi.
AYDINLATMA KONFORU OLUŞTURMAK LAZIM
Işık gruplarının ayrı ayrı kullanılabilir şekilde tasarlamak gerektiğini değinen Kılınçarslan, “Eskiden eve girerdik bir tane düğme vardı onunla lambayı açardık. Şimdi evin içerisinde birkaç farklı aydınlatma kullanılmaya başlandığı için aydınlatma konforu oluştu. Gizli ışıklar, spot ışıklar, avize formasyonunu ayrı ayrı kullanmak gerekiyor. Bunun için 5-6 kontrol anahtarı gerekiyor. Duvardaki birkaç spot ışık ayrı bir grup olarak yanmalı, gizli ışıklar ayrı bir grup olarak yanmalı, avizeler ayrı bir grup olarak yanmalı. Artık tek ya da çiftli bir anahtar koymakla olmuyor. Müteahhit imalatı sunarken aydınlatma konforundan ve ışık gruplarından söz ettiğinde bu karşı tarafın da ilgisini çekecektir” diyerek aydınlatma konforunun önemini ortaya koydu.
SATIŞI KOLAYLAŞTIRIR
Aydınlatmanın satışta müteahhitin elini güçlendirdiğini söyleyen Kılınçarslan, “Aydınlatma müteahhitte ürününü daha iyi sunabilme imkanı verir. Projelerin satışını kolaylaştırmak için farklılık yaratmak gerekiyor. İmalatta farklılığı yaratacak olan da aydınlatmadır. Aydınlatma kendi başına bir dekorasyon aracı olmakla beraber diğer dekorasyon araçlarının da daha çok göze çarpmasını sağlar. Örneğin ilginç bir duvar kağıdı veya enteresan bir duvar boyası kullanılıyor. Bu doğru bir aydınlatma ile daha çok ön plana çıkarılabilir. Aksi takdirde ne sönük kalabiliyor” ifadelerini kullandı.
PARTNER MALİYETİ DE DÜŞÜRÜR
Genellikle aydınlatma işinin, asıl uzmanlık alanı teknik altyapı olan elektrikçilere verildiğini, bunun üzerine çok düşünülmediğini ve aydınlatmaya gerekli önemin verilmediğini belirten Kılınçarslan sözlerini şu şekilde bitirdi, “Müteahhit aydınlatma işinin çok maliyetli olduğunu varsayıyor. Halbuki öyle değil. Müteahhit aydınlatma için 1 harcıyorsa bu kendisine 10 kazanç olarak geri döner. Önemli olan doğru ürünü doğru yerde kullanmayı bilmek. Elektrikçinin sunduğu detay ile aydınlatma partnerinin sunacağı profesyonel çözümler arasında belirgin bir fark var. Doğru hareket edildiğinde maliyetten de kaçınılmış olur. Aydınlatma partneri aynı zamanda piyasa araştırması da yapar. En doğru ürünü en iyi fiyata alır. Bu yüzden maliyeti de düşürmüş olur.”