İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi, 19-20 Şubat 2022 tarihlerinde Genel Kurulunu ve Seçimlerini gerçekleştirecek. Genel kurul öncesinde Çalışma Grubu adına başkan adayı olan Cevat Şahin, Nilüfer Davet'te düzenlenen toplantıyla İnşaat Mühendisleri Odası'nın genç temsilcileriyle bir araya geldi.
İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak ve yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı organizasyonun açılış konuşmasını yapan İMO Bursa Şubesi Çalışma Grubu Gençlik Komisyonu Başkanı Oğuzhan Kurt, "Adımızdan da anlaşılacağı üzere hedefimiz sadece çalışmak ve mesleğimizi bir adım öne taşımak. Organizasyonumuzla kendimizi siz genç meslektaşlarımıza anlatmak istedik. Bizlere destek verdiğiniz için çok teşekkür ederiz" dedi.
Şahin, adaylık açıklamasının ardından ikinci büyük organizasyonda gençlerle buluşmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, zor bir dönemden geçildiğini söyledi.
Ekonomik kriz ve işsizliğin yanı sıra mesleklerinde yaşanan değer kaybının da inşaat mühendislerini derinden etkilediğini, etkilemeye de devam ettiğini ifade eden Şahin, "Tüm bu sorunlar içinde bizim temel problemimiz mesleğimizde yaşanan değer kaybı. Bu nedenle önümüzdeki dönem en önemli hedefimiz, mesleğimize hak ettiği değeri kazandırmak için mücadele etmek olacak. Çok geç kalmış sayılmayız. Her şeye rağmen, meslek alanımızda yapılacak bazı düzenlemelerle, bugün bile işsizliği ortadan kaldırabiliriz. Fakat yapılan düzenlemelerin başarılı olması için öncelikle inşaat mühendisliği kontenjanları düşürülmeli ve devamında da mesleğimizi ilgilendiren temel yasalarda günün ihtiyaçlarına göre revizyona gidilmelidir" dedi.
UZMANLAŞMA VE YETKİNLEŞME VURGUSU
Meslek alanlarını düzenleyen temel mevzuatın 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Kanun olduğunu hatırlatan Şahin, şöyle devam etti:
"Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihte yeterli olmasına rağmen, bugün maalesef yetersiz kalarak mesleki gelişimin önünde bir engel haline gelmiştir. Ayrıca odamızın, mühendislerin yetkinliklerinin arttırılması için yaptığı tüm düzenlemelerin iptal kararlarının altında, bu kanun yatmaktadır. 84 yıl önce yürürlüğe giren bu kanuna istinaden bir mühendis mezun olduğu andan itibaren; su yapılarından yüksek yapılara, yollardan köprülere kadar her türlü yapıya imza atabilmektedir. Bir mühendisin bu kadar çok konuda uzmanlaşması mümkün mü? Bu nedenle meslek alanımızda uzmanlaşma ve yetkinleşmeyi artık hayata geçirmeliyiz. Birçok ülkede uygulanan bu sistem, ülkemizde de 2011 yılında yayınlanan '2023 Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı'nda da yer almaktadır. Ancak plan gereği 2017 yılında hayata geçirilmesi gereken bu uygulama, maalesef bir türlü gündeme alınamadı. Bizler önümüzdeki dönemde bu konunun da sıkı takipçisi olacağız."
"HER ŞANTİYEYE BİR ŞEF"
Şahin, şantiye şefliğinin mesleklerinin kanayan yarası olduğunu vurgulayarak, İMO Bursa Şubesi'nin bu konuda "her şantiyeye bir şef" adı altında başarılı bir çalışmaya imza attığını anlattı. Son derece önemli olan bu çalışmanın, uygulamaya geçtiği andan itibaren neredeyse işsiz inşaat mühendisi kalmayacağına işaret eden Şahin, bu durumun kalıcı hale gelmesi için de mutlaka kontenjanların ihtiyaç temelli belirlenerek, inşaat mühendisi sayısının kontrol altına alınması gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.
GERÇEK ANLAMDA DENETİM YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL
Şahin, yapı denetim sisteminin, geçen 21 yıla rağmen bir türlü sağlıklı ve işler bir uygulama haline getirilemediğini belirterek, "Hâlâ TOKİ ve bunlara bağlı iş yapan müteahhitlerin yaptıkları inşaatlar yapı denetim kapsamı dışındadır. Yapı denetim hizmet bedelleri ise yüzde 4-8 aralığından, önce yüzde 3'e, ardından yüzde 1,5'e düşürüldü. Sonrasında yürürlüğe giren e-dağıtım sistemi de yapı denetimlerin sayısı ihtiyaca uygun olarak belirlenmemesinden dolayı beklentileri karşılayamadı. Bu ücretlerle ne yazık ki gerçek anlamda denetim yapmak mümkün değildir. Bu durum, meslektaşlarımıza düşük ücret olarak yansımakta ve beraberinde deprem güvenliği olmayan kalitesiz yapılaşmayı getirmektedir. Bu konulara ilişkin defalarca raporlar hazırladık, sorunları ilettik, önümüzdeki dönemde de bu işlerin takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.
"AĞIR SORUMLULUKLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Toplantıda meslektaşlarının hukuki sorumluluklarını da dile getiren Cevat Şahin, "1999 Marmara depreminden sonra Danıştay'ın aldığı karar doğrultusunda, sorumluluğumuz hasarla birlikte başlamaktadır. Yani bir yapı ekonomik ömrü olan 50 yılı doldursa da doldurmasa da hasar gördüğü andan itibaren inşaat mühendisinin hukuki sorumluluğu başlamaktadır. Ayrıca müteselsil sorumluluk diye bir kavram var ki, mühendis vefat etse bile, bir zarar doğmuş ise doğrudan kanuni varislerine rücu etmektedir. Bir taraftan bu kadar değersizleştirilirken, diğer taraftan da bu kadar ağır sorumluluklarla karşı karşıya bırakılmamız kabul edilebilir değildir. Unutulmamalıdır ki; bu durumun çözülmesi için biz uğraşmazsak bizim yerimize kimse uğraşmaz. Bu konudaki belirsizliklerin giderilmesi, önümüzdeki dönemde de başlıca hedefimiz olacak" dedi.
Şahin son olarak, 20 Şubat'ta yapılacak oda seçimlerini hatırlatarak, genç meslektaşlarından Çalışma Grubu'nun 28 yıllık yönetim geleneğine destek vermelerini istedi.