İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde 13 yıldan bu yana belediye başkanlığı yapan Ahmet Misbah Demircan, “Beyoğlu, İzmir’in kardeşi gibi. İzmir ile Beyoğlu, kozmopolitliği, farklı inançların, kültürlerin, hayat tarzlarının bir arada yaşaması açısından birbirine çok benziyor. Her iki bölgenin de ruhu insan” dedi.
İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde 13 yıldan bu yana Belediye Başkanlığı yapan Ahmet Misbah Demircan, "Beyoğlu, İzmir'in kardeşi gibi. İzmir ile Beyoğlu, kozmopolitliği, farklı inançların, kültürlerin, hayat tarzlarının bir arada yaşaması açısından birbirine çok benziyor. Her iki bölgenin de ruhu insan" diye konuştu. Başkan Demircan, Beyoğlu'nda başta Tarlabaşı ve Emek Sineması olmak üzere Türkiye'nin tarihi dokunun korunması bakımından en özel kentsel dönüşümün gerçekleştirildiğinin de altını çizdi. Demircan, Fransa'nın Cannes şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul fuarına Türkiye'den katılan ilk ve tek belediye olmanın gururunu yaşadıklarını belirterek, "Bu diğer belediyelere de örnek oluyor. Bunun için ayrı bir önemi var" dedi.
İşte Başkan Demircan'ın açıklamaları:
MİPİM FUARI ÖNEM TAŞIYOR
Dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı MİPİM'e Türkiye'den katılan ilk belediyesiniz.
Fuarın, ilçeye yansımaları nasıl oluyor?
MIPIM'in çerçevesini iyi oluşturmamız lazım. Mimarları, planlamacıları, şehir yöneticileri ve şehir ile ilgili bütün tarafların toplandığı bir kongre gibi düşünün. Dolayısıyla bu organizasyon bütün insanları bir araya getiren ve kiminin finansmanı, kiminin kendini tanıtma ayağı bazılarının müşteri aradığı ve herkesin birbirini kolladığı büyük bir panayır gibi ele almak lazım. Burada var olmak çok önemli. Sana hemen bir müşteri gelecek gibi düşünülmesi doğru değil. Bu organizasyonun içinde olmak büyük önem taşıyor. İlçenin geleceği ile ilgili kümülatif sunumu gerçekleştirmesi büyük bir enerji yaratıyor. Dünyada insanları bu denli biraraya toplayarak neler olduğundan haberdar eden bir başka organizasyon yok. Dolayısıyla MIPIM'i böyle görmek lazım. Biz de Beyoğlu'nun maketiyle burada var olan yatırımcılarla birlikte gidip standımızı açıyoruz. Organizasyonu gelecek 2023, 2054 vizyonumuzu anlattığımız, 2056 vizyonumuzu anlattığımız bir platforma çeviriyoruz. 2056 belediyemizin 200'üncü yılı. Dolayısıyla MİPİM'in belediyemize önemli katkıları oluyor.
Bu organizasyonda bulunmak diğer belediyelere de örnek teşkil ediyor mu?
Beyoğlu Belediyesi'nin zaten en önemli özelliklerinden biri herkese örnek olması. Çoğu belediye, bize bakarak, icraatlarımıza ve çalışmalarımıza bakarak çalışmalarını yürütüyor. MIPIM'de yer alan diğer ilçe belediyeleri de kendilerini anlatmaya çalışıyor. Biz maket üzerinden kendimizi anlatıyoruz. İnsanlara gelecek hayallerinizi somut şeyler üzerinden, maketler üzerinden anlatırsanız size inanırlar.
BEYOĞLU OTOPARKSIZ OLMAZ
Beyoğlu deyince son yıllarda kentsel dönüşüm projeleri gözümüze çarpıyor. Nedir son durum?
Emek Sineması ve Tarlabaşı en önemli kentsel dönüşüm projelerimiz arasında yer alıyor. Örnektepe'de ayrı bir kentsel dönüşüm projemiz var. Dönüşümü neden yaparsınız? öGeçmişin argümanlarıyla bugünün argümanları, ihtiyaçları ve beklentileri değişti. Beyoğlu kurgulanırken araba yoktu. Ancak bugün otoparksız bir Beyoğlu hayal edilemez. Dolayısıyla dönüştürürken bunlara dikkat etmeniz lazım. Dolayısıyla bizim sırrımız bu. Bu çok bildik bir şey. Tıpta da şöyle yeni bir trend var. Her hastaya uygun bir tedavi modeli uygulanır. Elbette sorunlar birbirine benzer ama şehirler birbirinden farklıdır. Her bir şehrin kendi dokusu vardır. Belediye başkanları bunları çok iyi özümsemeliler. Kendi yol haritaları ve modellerini ortaya çıkarmaları gerekiyor.
İHTİYAÇLAR ÖNEMLİDİR
Kentsel dönüşümde kısa sürede bu kadar yol alabilmenizin sırrı nedir?
Beyoğlu Belediyesi kentsel dönüşüm noktasında gerçekten çok özel ve numune bir iş yaptı. Meseleye odaklanmak çok önemli. İşinizi gerçekten yapmak, şehre değer katmak, insanları mağdur etmemek, geçmişin teknolojisiyle bugünün teknolojisi arasında ilişki kurmak ve tarihi korurken bu yönün ihtiyaçlarını dikkate alarak yaşatabilmek dönüşümün en önemli noktası.
İmar konusunda planlama yaparken nelere dikkat edilmeli?
İnsanların şehirden beklentileri bellidir. Ekonomiyi, eğitimi, sosyal hayatı ve kültür hayatını beklerler. Mekanı da bunları dikkate alarak tasarlamak lazım. Yani dengeleri iyi oluşturmak lazım. Bir vücudu düşünün. Orada baş da el de ayak da olması gerekiyor. Ayrıca bu organların da oranları uygun olmalı. Vücuttaki kapsadığı yer ve büyüklüğü de önemli. Normalinden büyük bir baş ya da el olmaz. Şehre baktığınızda şehirde konut, ticaret, sosyal alanlar vardır. Şehirde bir de çalışma alanları vardır. Bunların da bir oranları vardır. Bu oranlara uygun bir şehir inşaa ederseniz sıkıntı yaşamazsınız. Ama bu oranları abartırsanız o zaman şekilsiz bir vücut gibi şekilsiz bir şehir ortaya çıkar. O şekilsizlikte de fazla bir imar ve oransızlık vardır. Olaya buradan bakmak lazım.
Başkan Demircan, İzmir ile Beyoğlu'nun farklı yaşam tarzları, dinler ve kültürlerin bir arada yaşaması başta olmak üzere birçok ortak noktasının olduğu dile getirdi. Beyoğlu ve İzmir'in ruhunun insan olduğuna dikkat çeken Demircan, "İzmir ile Beyoğlu, kozmopolitliği, farklı inançların, kültürlerin, hayat tarzlarının bir arada yaşaması açısından birbirine çok benziyor. Her iki bölgenin de ruhu insan. Biz de 3 dönemdir Beyoğlu'nda AK Parti olarak, farklı insanların, dinlerin, kültürlerin ve hayat tarzlarının bir arada huzurla yaşamasını sağlayarak bu ruhu koruyoruz" ifadelerini kullandı.
'FARKLI İNSANLAR BİRLİKTE YAŞAYACAK'
İstanbul deyince akla ilk gelen yer Beyoğlu. Eğlence hayatı, kültürü, tarihi ve farklı insanları ile kozmopolit bir bölge. Siz Beyoğlu'nun hangi kimliğinin ön plana çıkmasını istersiniz?
Her şeyin bir bedeni ve bir de ruhu vardır. Beyoğlu'nun ise birçok kimliği bulunuyor. Ancak Beyoğlu'nun asıl ruhu insanıdır. Beyoğlu'nda yaşayanlar ve Beyoğlu'nun insanları biraz daha farklıdır. Beyoğlu'nda bir çok farklı insan, farklı dinler, farklı ırklar, farklı kültürler ve inanışlar bir arada yaşamaktadır. O farklılıklar bir arada muhafaza ediliyorsa Beyoğlu'nun ruhu budur. Bu ruh olmazsa Beyoğlu'nun ruhu kaybolmuş demektir.
Beyoğlu'nda ticaret, kültür, mabetler, okullar, turizm olacak. Farklı insanlar bir arada olacak. O zaman Beyoğlu kalabalıktır. Burada keşmekeşlik de vardır. Düzensizlikten bahsetmiyorum. Yoğunluk vardır. Bakınca her tipten insan var. Bu Beyoğlu'nun ruhudur. Beyoğlu, herkesin teklifsizce gelebileceği ve ötekinin olmadığı bir yer olarak anılması ve böyle bir kimliğe sahip olması bizim için gurur vericidir. Bir dönem Beyoğlu sadece eğlence olarak anılıyordu. Bu kötüydü. Oysa Beyoğlu'nda kültür, sanat, eğitim, müzik ve sinemada hepsinin kararında olması gerekiyor.
"BEYOĞLU'NUN RUHUNU KORUYACAĞIZ"
İzmir de farklı dinler, kültür ve yaşam tarzlarını barındıran Türkiye'nin ender şehirlerinden biri. Bu özelliklere bakıldığında Beyoğlu ile İzmir'in birçok ortak noktası olduğunu söyleyebilir miyiz?
Tabii ki söyleyebiliriz. İzmir ile Beyoğlu arasında bir benzerlik var. Gerçekten bakıldığında İzmir'in kozmopolitliği ile Beyoğlu'nun kozmopolitliği birbirine çok benziyor. Aslında İzmir ile Beyoğlu'nun ruhu aynı. Biz de 13 yıldır AK Parti olarak, Beyoğlu'nda bu farklı dinleri, farklı yaşam tarzlarını muhafaza ediyoruz. İnsanların birbirleriyle huzur içerisinde yaşamasını sağlayarak Beyoğlu'nun ruhunu korumaya çalışıyoruz. Beyoğlu'nda farklı dinlere mensup ve farklı yaşam tarzlarını benimseyen insanlar özgürce bir arada yaşayabiliyorlar. En önemlisi de bu.