Yapı stokunun yüzde 70’i deprem riski barındıran Türkiye’de beklenen depremlere karşı acil dönüşüm gerekiyor. Söz konusu dönüşümün iki türlü yapılabileceğine vurgu yapan Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Erdik, bunun en önemli ayağını modüler inşaat olarak gösterdi. Prefabrike yapılar olarak da bilinen modüler inşaat içinse en önemli nokta talep yaratabilmekte. Prefabrik yapıların hem deprem dayanıklılığı hem de hız anlamında çözüm olduğunu söyleyen Erdik, “Dünya modüler yapı tekniğini kullanıyor. Türkiye’de bunu yapacak teknolojiye sahip firmalarımız var. Çok büyük hastane, okul gibi binaları bile modüler yapmak mümkün” dedi. Ancak bunun için önce devletin talep yaratması gerektiğine işaret eden Erdik, talep olduğunda özel sektörün arz yaratabileceğini belirtti. Şu anda ivedilikle deprem odaklı kentsel dönüşüme odaklanmak gerektiğine dikkat çeken Erdik, şöyle devam etti: “Bu bir kampanya süreci. Deprem sonrası can kaybını azaltmak için çok hızlı olmak, imkanlarımızı dağıtarak kullanmak zorundayız. İstediğimiz performans kriterini doğru koymak lazım. İstanbul için istediğimiz performans kriteri, deprem sonrasında bina sağlam kalsın değil binada can kaybı olmasın. Bu da birkaç kişinin masa başına toplanıp yapacağı iş değil.”
6 ayda modüler konutlar
Türkiye genelinde depreme karşı acil güçlendirilmesi gereken 40 bini İstanbul’da olmak üzere 350-400 bin civarında riskli bina bulunuyor. Risk haritası çıkarılarak dönüşümün acil başlaması gerekirken, hızlı dönüşüm noktasında prefabrik (modüler) konutlar ön plana çıkıyor. Depreme hazırlık için 6-7 ay gibi kısa bir sürede imal edilebilen modüler kalıcı konutlar için devletin talep yaratması ve teşvik mekanizmasını devreye alması gerekiyor.