Çıraklıktan başlayan macerası onu önce esnaf lokantası yamaklığına, oradan otel işletmeciliğine ve ardından reklam sektörüne taşıyan bir isim bu haftaki konuğumuz. Sıfırdan şirketler kurup işinin başına geçti ya da işlerini sürdüremeyen firmaları devir alıp yeniden yapılanma ile kısa sürede başarıya ulaştırdı. 1992'de küçücük bir oteli devir alarak ilk girişimini başlatan İbrahim Halil Korkmaz, bugün iHK Holding'in kaptanlığını yürütüyor.
İHK Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Halil Korkmaz 47 yaşında. 1960'ta Şanlıurfa'dan İstanbul'a göç eden ailenin üç çocuğundan biri. İstanbul doğumlu. Yedi yaşma geldiğinde babasının elinden tutarak götürdüğü Kapalıçarşı'da beş yıl çıraklık yapıyor. Okulundan geri kalan zamanının büyük bir bölümü burada geçiyor. Ayrıca dedesine Beyazıt'taki esnaf lokantasında yardım ediyor. Doğubank'ta manifatura dükkanı işleten babası işlerini başka bir şehre taşımaya karar verince Antalya günleri başlıyor. Orta, lise eğitimini orada tamamlıyor. Korkmaz Ailesi 1987'de tekrar İstanbul'a dönüyor.
Korkmaz, askerlik dönüşü kendi işini kurmaya karar veriyor.
Daha küçük yaşlardaki Kapalıçarşı deneyimi onu hep turistik işlere heveslendiriyor. Zaten ilk ticari adımını da bu yönde atıyor.
Bir arkadaşıyla Laleli'de Ferah isimli küçük bir otelin işletmeciliğini alıyor. Burayı birkaç yıl işlettikten sonra devrediyor ve daha büyük planlarla Antalya'nın yolunu tutuyor. Antalya'da bir tur şirketinde işe başlıyor.
Yüksek performansı sayesinde şirket sahibi tarafından hayatının dönüm noktası olacak Moskova gezisi ile ödüllendiriliyor.
HAYATI DEĞİŞTİ
Korkmaz, Moskova gezisinin hikayesini, ''12 Kasım 1994'te Antalya Havaalanı'nda termometre +20 dereceyi gösterirken Rusya yolculuğum başladı. Moskova'da indiğimde hava -30 dereceydi. Aslında turistik bir gezi olarak başladığım bu seyahat bana yeni ufuklar açtı. Turizm sektöründe büyük fırsatların olduğunu gördüm" sözleriyle anlatmaya başlıyor. Döndükten sonra seyahat acentesinde çalışmaya devam eden Korkmaz, 1995'te Antalya'da Izo Tur adıyla kendi şirketini kuruyor ve Moskova'da şube açıyor. Moskova şubesinin başına 25 yaşında geçip kendini hummalı bir çalışmanın içinde buluyor. Kataloglar bastırıp fuarları geziyor. Kargo ücreti ödememek için 100150 kilo ağırlığında içi katalog dolu çantaları yanında taşıyor.
Şirketi ilk olarak 7 bin Rus turisti Antalya'ya getiriyor. Bu sayı her yıl yüzde 20-30 oranında artıyor. Zaman içinde şirketinin cirosu 45 milyon dolara, Türkiye'ye getirdiği turist sayısı 30 bine ulaşan Korkmaz, 1998'de Rusya'daki devalüasyonda büyük zarar görüyor. Bu tarihte Türk menşeli irili ufaklı şirketler piyasadan çekilmek zorunda kalıyor. Ancak Korkmaz, tam tersini yapıyor. Neredeyse tüm birikimini kaybetme riskinin son derece yüksek olduğu bir dönemde. küçülmek yerine karşı hamle yapıyor. Uçak kiralayıp Antalya'ya charter uçuşları başlatıyor. Hemen ardından Antalya'da bir oteli devralarak müşterilerine komple tatil paketlerini en uygun fiyata satmaya başlıyor.
TÜRKİYE'Yİ TANITIYOR
İşlerini hızla büyüten Korkmaz, tur operatörlüğü işini devredip Türkiye'ye dönüyor. 2012'de Puck Global Tanıtım Ajansı'nı kurarak Kültür ve Turizm Bakanlığımın Türkiye'nin tanıtım kampanyalarıyla ilgili ihalelerine giriyor. Şirket şimdiye kadar 24 ülkede Türkiye'nin tanıtım işlerini gerçekleştirmiş. Puck Global, rekabetin yoğun olduğu reklamcılık sektöründe çok sayıda ulusal ve uluslararası ödülle kendini kanıtlamış bir şirket. Türkiye'de örneği görülmeyen bir model ile yönetiliyor. Örneğin. Puck Global Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Katar, Azerbaycan, Gürcistan ve Dubai'de franchise şubeler oluşturarak bu ülkelerdeki ajansları kendi ismi altında birleştirmiş.
BEŞ YILDA 50 OTEL AÇACAK
2012 yılında iki ortağıyla birlikte Molton Hotels'in ilk şubesini İstanbul'da açarak şehir otelciliği alanına giren Korkmaz, "Şimdi otel sayımız yediye yükseldi. Bu yıl İstanbul Karaköy, Osmaniye, Elazığ, Eskişehir ve Ankara'da oteller açacağız, önümüzdeki beş yılda otel sayımızı 50'yc çıkarmayı hedefliyoruz" diyor. İHK Holding yurtdışındaki ilk otelini ise 2018 yılında Rusya'da açmaya hazırlanıyor.
Şehir otelciliği kavramının marka şehirler için ipuçları taşıdığına dikkat çeken Korkmaz, "Şehrin markalaşmasında pazarlama son derece önemli. Marka olmanın ilk kuralı güven ve istikrar olmalı. Artık biliyoruz ki, iyi tasarlanmış bir marka öyküsü, kitlelerin bir şehri ziyaret etme kararında ve ekonomik hareketlilik oluşumunda büyük etki yaratıyor. Örneğin Venedik'in iletişiminde romantizmin ana tema. Paris 'aşk', Milano "moda', Rio 'karnaval', Tokyo 'gelecek vc teknoloji' kavramlarını sahiplenmiş durumda" diyor. Barselona'nın kültürel faaliyetlere sponsor olduğunu, Washington'da mimarlardan "güç-kudret" konseptiyle tasarım yapmalarının istendiğini vurgulayan Korkmaz, "Her marka şehir, iletişimini yaptığı öyküyü sahiplenir ve bu temaya yatırım yapmaya devam eder" diyor.
KENTLERE MARKA STRATEJİSİ
Korkmaz, bu noktada Türkiye'de birçok şehrin muazzam potansiyellerinin pazarlama kanallarıyla tüm dünyaya tanıtılmaya ihtiyacı olduğunu vurguluyor.
Korkmaz bu konuda çok düşünmüş, "Marka stratejisi sadece şehrin kalkınma planlarıyla paralel olarak gelişen bir pazarlama operasyonu değildir. Bu aynı zamanda şehrin kimliğini, değerlerini, vizyonunu ve misyonunu belirleyen uzun soluklu bir planlama sürecidir" diyerek bu konudaki vizyonunu ortaya koyuyor. Sürekliliğinin sağlanamaması sebebiyle, kentlerimizin istediğimiz ölçüde bir marka algısının oluşamadığını söyleyen Korkmaz, dünyanın en eski yerleşkelerini barındıran Anadolu kentlerinin markalaşmalan için yerel ve merkezi idareler liderliğinde, stratejik kent yönetiminin uygulanması gerektiğinde ısrar ediyor. Korkmaz sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Kentler için vizyon ve misyon oluşturarak aksiyon almalıyız. Merkezi idarelerden hemşehri oluşumlarına kadar tüm paydaşları temsil eden bir komisyonla, marka kent için birlik içinde hareket etmeliyiz. Anadolu uygarlıkların beşiği... Çoğu kentimizin gerek antik zamanlardan, gerekse İslam medeniyetini barındıran ve farklı kitlelere hitap edebilen kültürel birikimleri var. Bu zenginlik, kent markalaşması konusunda bizlere sınırsız olanak sağlıyor. Yeter ki pazarlama araçlarını kullanarak, bilimsel akılla hareket edelim."