Yaşanan acıyı derinden hissettiklerini kaydeden Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Sedat Gül, rant odaklı kentleşmenin önüne geçilmesi, kentsel dönüşümün doğru ve güvenli şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekti.
Adana'da yıkılan binalarla ilgili bilimsel bir raporlama yapılamadığını ifade eden Gül, ilk ve ikinci depremde yıkılan veya ağır hasar alan binaların büyük çoğunluğunun deprem yönetmeliği öncesinde ruhsatlandırıldığını ve zemin etüdü yapılan binalar olduğunu anlattı.
Sedat Gül, depremden etkilenen diğer illerde deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılmış ve aralarında yapımı yeni tamamlanmış binaların dahi depreme dayanamadığı ve maalesef yıkılan binalarda çok sayıda can kaybı verildiğini dile getirdi. Depremin, sağlıksız ve güvensiz, mühendislik hizmeti almamış ya da yapım sürecinde denetim mekanizmalarının kuşku bırakmayacak nitelikte işletilmediği binalar yüzünden büyük acılar yaşatan afetlere dönüştüğünü ifade eden Gül, imar aflarının sadece bir şehir suçu değil, insanlık suçu olduğunu söyledi.
Yerel afet çalıştayı düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Gül, şöyle devam etti:
“Denetim mekanizmasının yeniden ele alınması sağlanmalıdır. Kent genelinde hasarlı binaların en hızlı şekilde tespit edilmesi elzemdir. Yurttaşlarımızın özellikle deprem ve diğer doğal afetler konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi hususlarında kamu, yerel yönetimler, üniversite, meslek odaları ve sivil toplum iş birliğinde mesleki bilgi, birikim ve tecrübelerini ortaya koymalıdır.”
'YIKILAN BİNLERCE BİNA İMAR BARIŞINDAN FAYDALANDI'
Sürekli çıkarılan imar affına değinen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bir insanın iskan alamamasının nedeninin zaten inşa ettiği yapının yasal ruhsata uygun olmamasından kaynaklandığını vurguladı. Karalar açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"İmar barışı çıkardılar ya, yıkılan binlerce bina, insanların ölümüne neden olan binalar imar barışından faydalandı değil mi? Ne yapacaksınız peki, kime ceza verilecek, sorumlusu kim? Siz inşaatın statiğini 4 kata göre yapmışsınız üstüne 2 kat daha çıkıyorsunuz, ne oluyor; bu 4 kata dayanan bina 6 kata nasıl dayanacak? Bu binaları yapan müteahhitlere, denetçilere soruşturma açacaklar ya, biz de istiyoruz açılmasını. Şimdi diyecek ki 'Ben imar barışından yararlandım, paramı yatırdım, tescil ettiniz bu binayı' böyle deyince nasıl vereceksiniz cezayı?"
ŞEHİRLERLERE İHANETTİR
İmar aflarına dikkat çeken Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Bugüne kadar yapılan imar afları şehirlerimize ihanettir. Bugün bu afların acı faturasını da ödüyoruz. Depremde en büyük yıkımların kaçak yapıların bulunduğu ve imar affına uğrayan bölgelerde olduğunu görüyoruz. İmar affı deprem ülkesi olan Türkiye’de bir daha asla konuşulmamalı, bir daha asla gündeme gelmemelidir. Övünç kaynağı gibi sunulan imar affına son verilmelidir. Kesinlikle olmaması lazım. Yasal olmayan katların çıkılması, binaya yük bindirilmesi demek. Bunların ortadan kaldırılması lazım. Türkiye’de bir daha telaffuz edilmeyecek bir cümle olmalı imar affı. Bir daha asla imar affı çıkmamalı. Aksi takdirde bunun faturasını da maalesef yine halkımız ödemek zorunda kalacak. Hatay’da aftan yararlanan binaların hepsi yıkılmış. Bu çok üzücü. İmar düzenlemeleri de bölgelerin yapılarına uygun olarak yapılmalı” dedi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN TEPKİ