Türkiye’de büyük yıkıma yol açan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 19’uncu yıldönümü nedeniyle açıklamada bulunan GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, hayata geçirilen tüm düzenleme ve yapılanmalara rağmen Türkiye’nin hala depreme tam anlamıyla hazırlıklı olmadığını belirtti.
Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Bugün Türkiye genelinde milyonlarca konutta halen binaların gücünü zayıflatan en önemli faktörlerden biri olan korozyonun önüne geçen su yalıtımı yok. 7.5 milyon konut ise dönüştürülmesi gereken konut statüsünde bulunuyor. Topraklarının büyük çoğunluğunun deprem kuşağında yer alan ülkemizde depreme hazırlıklı olmak için güvenli ve kaliteli yapılaşma anlayışıyla hereket etmeliyiz ve kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmeliyiz” dedi.
Kentsel dönüşümün hız kazanması konusunda imar barışının büyük önem taşığını vurgulayan Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Yılda 500 bin adet konutu dönüştürürsek, dönüşümü 15 yıl gibi bir sürede tamamlayabiliyoruz. Bunun için zaman kaybetmeden, prosedürlere kısa yollar oluşturarak sorunları çözüp, önümüzdeki 15 yılda bu problemi el birliğiyle atlatmamız gerekiyor. Türkiye’de sayısı 13 milyona yaklaşan ruhsatsız yapının imar ve ruhsat sorununa çözüm getirecek olan imar barışı, hem Türkiye için kangren olmuş bir sorunu ortadan kaldıracak hem de yarattığı gelir ile kentsel dönüşüme ivme kazandıracak” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm sürecinin başta büyükşehirler olmak üzerekapsamlı bir imar reformu ile planlanması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, şöyle devam etti:“Şehirlerimizi, talep ve ihtiyaçlara göre planlayıp geliştirmeli, değiştirmeli ve dönüştürmeliyiz. İlgili yönetmeliklerin ihtiyaçlara ne ölçüde yanıt verdiğini sorgulanması ve denetlenmesini sağlamalıyız.”
GYODER olarak, kentsel dönüşüm çalışmalarına katkıda bulunmaya devam edeceklerini kaydeden Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Olası büyük bir depremde minimum kayıp verilmesi için riskli binaların yeniden, yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmesi ve tüm Türkiye’nin yeniden yapılanması için çalışacağız. Deprem bilincinin toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi de yeniden yapılanma sürecine büyük bir ivme kazandıracaktır” dedi.