EVA Gayrimenkul Değerleme Proje Değerleme ve Danışmanlık Departmanı Kıdemli Müdürü Evren Tüfekçi, imar barışının imar problemi olan yapıların beyan esaslı olacak şekilde kayıt altına alınarak vatandaşla devlet arasındaki gayrimenkul problemlerini ortadan kaldırma amaçlı yapılmış bir uygulama olduğunu, özü itibariyle yapıların mevcut durumlarının kayıt altına alınması esasına dayandığını dile getirdi.
İmar barışının hangi alanları kapsadığına ve neleri hedeflediğine dair açıklamalar yapan Tüfekçi, “İlgili resmi kurumlardan izin alınmadan inşa edilmiş yapılar, yapı ruhsatı olmayan yapılar, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmayan yapılar, ruhsatı ve/veya iskanı olup sonradan ekleme yapılmış, ekleme yapılmasa dahi kullanım amacı değiştirilmiş yapılar gibi kaçak veya mimari projeye, imar mevzuatına uygun olmadan inşa edilen yapıların kayıt altına alınarak yapıların mevcut durumlarının resmi kurumlar nezdinde yasal bir altlığının olması hedefleniyor“ diye açıklama yaptı.
Yapı kayıt belgesinin yararları
İmar barışıyla kayıt altına alınan yaplara sağlanan yararlar hakkında Tüfekçi şunları belirtiyor: “Belgenin Yapı Kullanma İzin Belgesi (iskan) niteliği taşıması sebebi ile işyerleri için işyeri açma ve çalışma ruhsatı, konutlar için oturma izni veriliyor. Su, elektrik ve doğalgaz abonelik bağlantısı kolaylıkla sağlanabiliyor. Kaçak yapılarla ilgili alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptali gerçekleştirilebiliyor. Kaçak yapılarla ilgili alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptali gerçekleştirilebiliyor. Tüm kat maliklerinin onayı alınarak ruhsatı olmayan ve/veya iskanı olmayan yapılar ile iskanı olup kullanım maksadı değiştirilen yapılar için kat mülkiyetine/cins değişikliğine geçiş sürecinin hızlıca gerçekleştirilmesine vesile oluyor. Yapı kayıt belgesi temini ile yapı kullanma izin belgesi (iskan) aranmaksızın tapu müdürlüklerinde kat mülkiyeti ya da cins değişikliği tesis edilebiliyor. “
Başvuru nasıl yapılıyor?
Başvuru aşamasında öncelikli olarak gayrimenkulün aykırılıklarının alansal ve şekilsel olarak tanımlanmış olması gerektiğini ifade eden Tüfekçi, “Beyana konu alan tespiti işleminin tamamlanması akabinde mülk sahipleri veya yetkilendirdiği kişiler E-Devlet üzerinden Yapı Kayıt Sistemindeki Yapı Kayıt Belgesi formunun doldurulması ile müracaatta bulunulabileceği gibi kurum ve kuruluşlara başvuru yapılarak da müracaatta bulunulabilir“ bilgisini verdi.
Yapı Kayıt Belgesi formu doldurulurken gerekli olan bilgileri belirten Tüfekçi, bunların toplam inşaat alanı kapsamında konutların ve işyerlerinin ayrı ayrı toplam alanları (m2), yapıdaki konut ve işyeri sayısı, ilgili belediyeden alınacak emlak vergisine esas arsa/arazinin birim değeri (TL/m2), yapının bulunduğu arsanın alanı ve varsa tapudaki alan yoksa beyan edilecek alan (m2), sistemin sunacağı seçeneklerden seçilecek yapı sınıfı, imar mevzuatına aykırılığın tarif edilmesi, yapıyı gösteren ve ayrılık kısmını gösteren jpg, jpeg veya png formatlı birer adet fotoğraf olduğunu söyledi. Tüfekçi, forma bu bilgilerin doldurulmasıyla sistem tarafından yapı kayıt belgesi için harç hesaplaması yapıldığını belirtti. Son başvuru tarihinin 15 Haziran 2019 tarihine kadar uzatıldığını ifade eden Tüfekçi, bu kapsamda alınacak yapı kayıt belgesi bedelinin de 30 Haziran 2019 tarihine kadar ödenebileceğini kaydetti.
Başvuruda yaşanan sorunlar
Tüfekçi, başvuruya esas ürünün gayrimenkul olması ve gayrimenkulün niteliğine, hilaflı durumun büyüklüğüne, aynı parsel üzerinde farklı yapı olup olmamasına, mevcut kullanım amacına, cins değişikliği/kat mülkiyetine geçiş talebi olup olmamasına göre beyan edilecek alanda farklılıklar olabildiğinin altını çizdi.
Tüfekçi, bununla ilgili bir örnek vererek, “Örneğin işyeri kullanımında olan bir yerin iskan belgesi mevcut, yapı kullanma izin belgesine göre 1 bağımsız bölüm tanımlaması yapılmış ve kaçak alanı 1.000 m2 den küçükse aykırılığa esas alan 1.000 m2, kaçak alanı 1.000 m2’den büyükse aykırılığa esas alan kaçak alan büyüklüğü kadar bildirilirken yapının iskanının olmaması durumunda yapı alanının tamamı üzerinden bildirim yapılması ve aynı şekilde aykırılığın yapının hangi bölümünü kapsadığının fotoğraflarla sunuluyor olması gerekiyor“ dedi.
Beyan edilen alanın tespiti ve gösterimine dikkat
İmar barışında en çok hata yapılan konunun beyan edilen alanın tespiti ve bunun şematik olarak gösterimi olduğunu dile getiren Tüfekçi, “Burada mutlaka kurumsal şirketlerden konu hakkında destek alınması, ölçümlerin LİHKAP veya özel harita mühendislik büroları tarafından yapılarak zemin tespit tutanağı ile kayıt altına alınması büyük önem taşıyor. Aksi durumda gelecekte olabilecek denetimlerde; yapı kayıt belgesi alımı safhasında hatalı beyandan kaynaklı bir belge düzenlenmesi durumunda yalan ve yanlış beyanda bulunulan müracaat sahibi hakkında suç duyurusunda bulunulabiliyor. İmar barışı özü itibari ile gayrimenkullerin yasal statülerinin teknik açıdan değerlendirilerek mevcut durumlarının karşılaştırılıp, farklılığın net olarak tanımlanması ve doğru alansal büyüklüklerin beyan edilmesi esasına dayandığından başvuru öncesi çalışmaların mutlaka bünyesinde mimar ve harita mühendisi bulunduran kurumsal şirketlerin kontrolünde yapılması başvuru sonrasındaki süreç açısından önem teşkil ediyor“ dedi.