Son dönemde inşaat sektöründe yaşanan krizlerle ilgili bir makale ele alan İzmir Müteahhitler Derneği (İMDER) başkanı İslam Yıldırım, ekonomistlerin '15 yıldır parayı betona gömdüğümüz için bu krizi yaşadık' açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi. Avrupa'da altyapı, köprü, yol ve binaların 50-100-150 yıl önce inşa edildiğini belirten Yıldırım Türkiye'de bunların hiçbiri yapılmadığı için bu yatırımları hızla tamamlamaya çalıştığını ifade etti. Türkiye'deki deprem gerçeğini göz önünde bulunduran Yıldırım, sağlıklı ve depreme dayanıklı konutlar inşa etmek zorunda oldukları ve Türkiye'deki yapılaşmayı tamamlayana kadar inatla ve ısrarla parayı betona gömeceklerini söyledi.
İslam Yıldırım sektördeki son gelişmeler ışığında kaleme aldığı makale şu şekilde;
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan , 9 Nisan 2015 Tarihinde yapmış olduğu açıklamada “ İnşaat sektörü olmazsa olmazımızdır . İnşaat sektörünün olmadığı bir ülke bitmiş demektir.” İfadelerini kullanmıştır.
Geldiğimiz noktada inşaat sektörümüz bir kriz içinde olduğu inkar edilemez bir gerçektir .
Ekonomimizin temel üretim sektörleri tarım, sanayi ve inşaattır.
Bugün inşaat sektörü ve etkileşim içinde olduğu sektörleri de işin içine kattığımız zaman 2 milyondan fazla vatandaşımız bu sektörden ekmek kazanıyor .
Ben ekonomist değilim. Fakat ekonomik verileri yakından takip etmekteyim . Her gün bazı gazete ve televizyonlarda bazı kendini ekonomist olarak gören Kişiler şöyle ifade kullanıyor.” 15 yılda parayı betona yatırdık. Tabi ki kriz olacaktı”
Şimdi bu gibi açıklamaları dinleyince bu insanların Türkiye’nin gerçekleri ile uzaktan yakından alakası olmadığını maalesef üzülerek seyrediyorum .
Evet son 15 yılda inşaat sektörü gerçekten çok büyüdü. Hem kamu yatırımları olsun, hem de özel teşebbüs tarafından Türkiye şantiyeye dönmüştü .
Şimdi bakıyoruz Almanya’ya Hohenzollern köprüsünü adamlar 1907 yılında inşaa etmiş, İngiltere ilk metrosunu 1871 yılında inşaa etmiş, Amerika,
Golden Gate köprüsünü 1937 de
inşaa etmiş .
Avrupa’nın ve gelişmiş ülkelerin tamamına baktığımızda alt yapı yatırımlarını, yollarını , köprülerini barajlarını, santrallerini, kamu binalarını bundan 50-100-150 yıl önce inşaa etmiş ve bitirmişler .
Peki Türkiye ne yapmış?
Hiç bi şey yapmamış...
Şimdi biz daha yeni yeni bu yatırımları tamamlamaya çalışıyoruz.
Elbette ki beton kullanacağız , elbetteki demir kullanacağız. Elbetteki parayı demir’e ve betona gömeceğiz. Varsa ileri bi teknolojik imalat biçimi söyleyin onlarla inşaa edelim .
Türkiye ye yapılan tüm yatırımlar yollar, köprüler , barajlar, hastaneler , elektrik santralleri Türkiye’nin elzem ihtiyaçlarıdır.
Gel gelelim özel teşebbüs inşaat sektörüne , Türkiye’de deprem gerçeği olduğu sürece İnşaat sektörü durmaz . Deprem kuşağında olduğumuz bi gerçek . Türkiye’deki binaların çoğunun depreme dayanıksız olduğunu bugün ilkokul çocuğuna sorsanız bilir .
E peki ne yapacağız ?
Konutlar inşaa etmeyecek miyiz?
Sağlıklı konutlar üretmeyecek miyiz?
Elbette üreteceğiz .
Bizler inatla ve ısrarla parayı yine betona yatıracağız. Çünkü eğer Türkiye’de konut sektöründe biz bu sağlıksız konutları , sağlıklı konutlara dönüştürmezsek bunun bedelini hep birlikte ödeyeceğiz .
Bi konu konuşulduğu zaman , hep batıdan örnekler veriyoruz . Batı işte bu hem altyapı hem de üst yapı yatırımlarını tamamlamış... Batının nüfusu her geçen gün azaldığı için yatırıma bile ihtiyaç duymuyorlar . Türkiye öyle mi peki ?
Her geçen gün Türkiye’nin nüfusu artıyor.
Türkiye hiç durmadan yatırıma devam etmesi gerekmektedir .
Gel gelelim konut sektörüne , Evet döviz kurundaki dalgalanma , inşaat maliyetlerinin % 40 artması, faizlerin yükselmesi sonucu sektörümüz bir kriz içine girdi.
Dönem dönem yapılan konutta indirim kampanyaları, KDV ve Tapu harçlarının düşürülmesi sektörümüz için güzel gelişmelerdir.
Fakat bunların sektöre etkisi % 5 bile değildir .
Sektörümüzün elinde şişen konut stokları satılmayı bekliyor. Sektörün önünü açacak olan tek şey konut kredi faiz oranlarının düşmesidir.
Konut kredi faiz oranları düşmediği sürece bu stokların erimesi mümkün değildir .
Bu yazıyı kaleme alırken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Arjantin’e giderken Hava limanında gazetecilere açıklamalarda bulunuyordu.
Evet Arjantin’e bi bakalım ne olmuştu.
Arjantin’de de ekonomik kriz olmuştu . Arjantin faizleri % 60 ‘a yükseltti. Arjantin pesosu % 110 değer kaybetti. Baktılar olacak gibi değil IMF ‘den 50 milyar dolar kredi aldılar .
Türkiye elbetteki Arjantin’den daha güçlü bi ekonomiye sahip, lakin Arjantin’den de gördüğümüz gibi faizlerin yükseltilmesi bir çözüm olarak görülse de uzun vadede asla çözüm değildir .
Onun için sektörümüzün önünü açacak strateji ilk olarak faizlerin kademeli olarak düşürülmesidir .
Sayın Cumhurbaşkanımızın 100 günlük eylem planları içinde yer alan 2001 yılında kapatılan Emlak bankasının yıl sonunda tekrar açılması sektörümüzün heyecanla beklediği bir gelişmedir.
Sayın Çevre şehircilik bakanımızın da bu konuda hazırlıkların devam ettiği yönünde açıklamalarından da anladığımız gibi gayrimenkul sektörüne finansal destek sağlayacak olan Emlak Bankası’nın inanıyorum ki, içinde bulunduğumuz bu kriz ortamından çıkış noktasında sektörümüze rahat bir nefes aldıracaktır .
Bizler müteahhitler olarak, yatırımlarımıza kriz ortamında bile devam etmekteyiz . Çok şükür ki derneğimize kayıtlı hiç bir üyemiz konkordato ilan etmedi. Kendi öz kaynakları ile satış yapmadan imalatlarına devam etmektedirler.
Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki,bizim yan iş kolumuz inşaat değil. Bizim asıl işimiz ve aşımız da inşaattır. Bisiklet ayakta durmaz yere düşer , bisiklet sürekli hareket halinde olmalı ki, yere düşmesin. Bizler de öz kaynağımızla inşaatlarımıza devam eden Müteahhitler olarak bisikleti sürmeye devam edeceğiz .
Buradan sektördeki arkadaşlarıma seslemek istiyorum.
Öz kaynağınızla finansman sorunu yaşamayacağınızı öngörüyorsanız yatırımlarınıza devam edin. Çünkü en iyi yatırım kriz ortamlarında yapılan yatırımdır . Yüksek arsa payı ile iş yapmayın. Artık %50 arsa payını ile size gelen kat karşılığı inşaat tekliflerini kibarca reddedin. Değerli lokasyonlar hariç bugün %35-40 Orandan fazla veren hiç bir arkadaşımızın para kazanması mümkün değildir.