İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, Türkiye'de orta ve alt gelir seviyesine sahip kesimin konuta erişiminin her geçen gün zorlaştığına dikkat çekerek ucuz konut üretilebilmesi için metropollerin çeperlerinde pilot şehirler kurulması gerektiğini söyledi. Orta gelirli bir ailenin ev satın almak için ayırabilecekleri aylık azami miktarın 2 bin lira civarında olduğuna dikkat çeken Durbakayım, “Alabilecekleri brüt 70 -75 metrekarelik dairenin metrekare satış fiyatının 2 bin 500 ila 3 bin lira arasında olması gerekiyor. Bu fiyatlardan konut satılabilmesi için üretimde arsa girdisi metrekare başına 250 ila 500 lira civarında olmalı” dedi.
7.5 MİLYON METREKARE
Konutları alacak ailelerin beslenme, sağlık, ulaşım, eğitim, sosyal harcama gibi gereksinmelerini de makul bedeller ve sürelerde elde etmelerinin gerekli olduğunu söyleyen Durbakayım “İnsanların işlerine yürüyerek veya toplu taşıma ile kısa zamanda gidebildiği 125 -150 bin kişinin yaşayabileceği, çalışabileceği ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanabileceği pilot şehirler kurmalıyız” diye konuştu. İNDER bünyesinde konuyla ilgili çalışmaları tamamladıklarını kaydeden Durbakayım, “Bir pilot şehrin minimum 750 hektar yani 7.5 milyon metrekare büyüklüğünde olması lazım. Arazinin 500 hektarı konut, 50 hektarı ticaret, 200 hektarı da sosyal donatı alanı olarak ayrılmalı” dedi.
İHALE YÖNTEMİ DEĞİŞMELİ
Pilot şehirlerin kurulacağı yerin tespitinin, planlamasının, ihalesinin ve daha sonra işletilmesinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda kurulacak yeni bir müdürlük aracılığıyla yapılabileceğini dile getiren Durbakayım, projenin gerçekten uygun fiyatlar sunabilmesi ve başarıya ulaşabilmesi için yapılacak ihalelerin, açık eksiltme usulüyle yapılması gerektiğini vurguladı. İnşaat sektöründe alışılagelmiş ihale yöntemlerinin yüksek konut fiyatlarını ortaya çıkaran nedenlerinden biri olduğunu hatırlatan Durbakayım, pilot şehrin oluşturulmasından doğacak rantın ise yine ucuz konut üretimi için harcanması gerektiğini belirtti.
DEVLET DESTEĞİ ŞART
“Nitelikleri belirlenmiş konutların metrekare fiyatı maksimum 3 bin lirada satması şartı ile yapı müteahhidine ihale edilebilir. Yapı müteahhidi, asgari belirlenmiş niteliklerde ve bu rakamdan satmak şartı ile idareye ne kadar pay vereceği şeklinde teklifini yapmalı. İdare aldığı paylarla alt yapı, donatı alanı gibi yatırımları yapmalı.
Ancak konut maliyetinin düşük olması için devlet desteği de şart. Örneğin bu bölgelerde yapılan işlerde alım satım vergisi, noter harçları dahil her türlü harçlar kaldırılmalı. KDV muafiyetinin sağlanması da çok önemli.”
Yaşanılası Pilot Şehirler Projesi'nin bir hayal olmadığını vurgulayan Nazmi Durbakayım “Avrupa'daki şehirleşmeye baktığımızda, en büyük şehirlerin dahi 1-2 milyon nüfusu etrafında bu şekilde 100 – 150 binlik pilot yerleşim alanları görüyoruz” dedi.
Yol haritası hazır
Pilot şehirlerin, tarım arazisi, su havzası olmayan ve fay hattında bulunmayan, büyük şehirlere maksimum 60 kilometre uzaklıkta kamu alanlarında hayata geçirilebileceğini söyleyen Nazmi Durbakayım, “Master planı olan, yatay mimariye sahip yapıların inşası müteahhitlerinde olması gereken kriterler tespit edilmeli. İhaleler kat karşılığı, hasılat paylaşımı, yap işlet devret modelleri ile inşa edilmeli. Pilot şehrin alt yapısı ile ulaşım bağlantıları da yap işlet devret modeli ile ihale edilebilir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın böyle bir proje geliştirmeyi uygun görmesi halinde İNDER her zaman görev almaya hazır” değerlendirmesini yaptı.
5.5 milyon konut riskli
1999 depreminin üzerinden tam 18 yıl geçtiğini belirten Durbakayım, bu süre zarfında, devletin çabalarına rağmen riskli binaların yeterli seviyede güvenilir hale getirilemediğine dikkat çekti. Türkiye'de halen 5,5 milyon riskli konut stoku olduğunu işaret eden Durbakayım, mevcut çalışma ile söz konusu tabut konutlardan kurtulmanın en az 50 yıl daha süreceğini söyledi. “Depremin bizi 50 yıl daha beklemeyeceği kesin. O zaman telaş etmeden çabuk olalım” diyen Nazmi Durbakayım, 1999 depremi sonrasındaki yapılaşmayı sekteye vuran sebepleri ortadan kaldıracak radikal kararlar ihtiyaç olduğunu ve bu şekilde depreme hazırlık sürecinin 15-20 yıla inebileceğini vurguladı.