1999 yılında meydana gelen büyük depremin ardından pek çok yasal düzenleme yapılmış, binalara yeni standartlar getirilmişti. Yine başlatılan kentsel dönüşüm seferberliği ile riskli binaların yıkılarak yerlerine yenilerinin yapılması amaçlanmıştı.
Ancak aradan geçen uzun süreye rağmen ne yazık ki İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirde çalışmalar istendiği hızda ilerlememiş, bazı bölgelerde rant savaşları nedeni ile çalışmalar sekteye uğramıştı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM DE SON DURUM NE?
Kentsel dönüşüm projelerine bu seferde inşaat sektörünü kasıp kavuran maliyet krizi sekte vurdu. Müteahhitler inşaat malzemelerine gelen yüzde 400'e varan zamlar nedeniyle zorunlu olarak şantiyelerde işleri yavaşlatmak ya da durdurmak zorunda kaldıklarını söylerken evini söz verilen tarihte alamayan vatandaş ise mağdur olduğunu belirterek mahkemelere koştu.
Kentsel dönüşüm kapsamından bugüne kadar 1,7 milyon konutun yenilendiği belirtilirken bu konutlardan 300 bini İstanbul'da yer aldı. İstanbul'da kentsel dönüşüm çalışmalarının en yoğun olduğu ilçeler Gaziosmanpaşa, Esenler, Kâğıthane, Üsküdar, Zeytinburnu, Beyoğlu ve Ataşehir olarak sıralandı.
KENTSEL DÖNÜŞÜME BU SEFER MALİYET KRİZİ SEKTE VURDU
Son 2 senelik zaman dilimi içerisinde inşaat demiri fiyatlarına yüzde 359, çimento fiyatlarına yüzde 235 ve tuğla fiyatlarına yüzde 154 zam gelmesi şantiyelerde büyük bir maliyet krizi yaşanmasına neden oldu. Müteahhitler gelen zamlar nedeni ile artık şantiyelerde iş yapamaz hale geldiklerini belirterek isyan bayrağı açarken evini zamanında teslim alamayan vatandaşta mağdur oldu
Konu hakkında açıklama yapan Kentsel dönüşüm uzmanı avukat Şenol Saltık “Son dönemde kentsel dönüşüm davalarında ciddi bir artış gözleniyor. İnşaat maliyetlerinin artması, müteahhitlerin taahhütlerini yerine getirememesi veya kat maliki kaynaklı birçok dava ile karşılaşıyoruz" diyerek başvuruların arttığını söyledi.
MALİYET ARTIŞI NEDENİ İLE DURAN PROJEDE DAVA AÇILIR MI?
Saltık yapmış olduğu açıklamasında maliyet nedeniyle projenin durması ya da konutun geç teslim edilmesinin suç olmadığını belirterek dava açılsa dahi bu davaların 5 seneye yayıldığını, dava sonuçlanana kadar projelerin tamamlandığını söyledi. Bu nedenle dava açılması yerine uzlaşıya gidilmesini tavsiye eden Saltık yaşanan süreçte en iyi çözümün uzlaşmak olduğunu dile getirdi.