Dış ticaret anlamında yaşanan gelişmelerin ülkemizi etkilediğini kaydeden Yıldırım ithal edilen ürünlerin inşaat sektöründe yarattığı etkiden bahsetti. Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “100 binanın 35’ini yurt dışına para ödeyerek yapıyoruz, peki 100 binanın kaçını yabancılara satabiliyoruz? Bu konunun üzerinde durulması gerektiğini belirtmek isterim. Konfor, kalite, satış sonrası hizmetten ödün vermeden yerli üretimlere destek verilmeli ve inşaat sektöründe tüm üretimlerle millileşme sağlanmalı.”
“İnşaat sektörünün tüm ürünlerinde millileşme sağlanmalı"
“Bir üst yapı inşaatının temelinden çatısına kadar kullandığımız ithal malzeme oranına baktığımız zaman, dış girdinin sektörümüzü ne kadar etkilediğini daha net görebiliriz.” İfadelerini kullanan Zafer Yıldırım sözlerine şunları ekledi: “Hafriyat, fore kazık için kullanılan makinalardan, kalıp işçiliği için kullanılan malzemelere, elektrik-mekanik makina tesisatlarından, yalıtım malzemelerine; asansörlerden dış cephe kaplamalarına- doğramalara; duvar kâğıtlarından, dekor malzemelerine, aydınlatmalardan, çatı kaplamalarına kadar, bir inşaat maliyetinin minimum yüzde 35’ini yurt dışından sağlıyoruz. Konfor, kalite, satış sonrası hizmetten ödün vermeden yerli üretimlere destek verilmeli ve inşaat sektöründe tüm üretimlerle millileşme sağlanmalı. Teşvikler, indirimler... Vs. Bu anlamda yeniden gözden geçirilmeli. %10’luk bir değişimin bile ülke ekonomisine ve sektöre maddi manevi çok büyük avantajlar sağlayacağına inanıyorum.