Tetiklediği yüzlerce üretim sektörü ve istihdam kaynağı olan inşaat sektöründe sektör temsilcileri destek beklediklerini kaydetti. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, inşaat sektörünün Türkiye’nin taşıyıcı sektörlerinden olduğunu belirtti.
Ekonomik krizlerin inşaat sektörünü doğrudan etkilediğine dikkat çeken Çakır, “İnşaat sektörü uzun süredir sorunlar yaşayan bir sektör ama özellikle yaşadığımız deprem felaketiyle ve son yıllarda kronik bir sorun haline gelen yüksek faiz ve yüksek enflasyonla bu sorunlar daha da arttı. Yaşanan deprem felaketinden dolayı deprem bölgesinde yeni yapılan konut ve alt yapılardan dolayı inşaat sektörüne gereksinim duyulan malzemelerde hem tedarik sorunları hem de fiyat artışları yaşandı. Bu doğal olarak depremden etkilenmeyen bölgelerde de inşaat sektöründe fiyatların ve maliyetlerin artışını tetikledi.
Sektörün sorunlarının çoğu artık yapısal bir sorun haline gelmeye başladı. Mali sorunlar, arsa üretme sorunu, konut kredilerine erişim zorluğu, yüksek faiz ve yüksek enflasyonla, alım gücündeki azalma inşaat sektörünü kırılgan hale getirdi. Kredi faizinin yüksekliği, maliyet artışından dolayı ev fiyatlarının artışı, orta ve alt gelir gurubu vatandaşların konuta ulaşımını engellemektedir. Bu da sektörde durgunluğa yol açmaktadır” dedi.
Tüm bu sorunlara ek olarak, aşırı ihtiyaçtan dolayı deprem bölgesine giden inşaat elemanları nedeniyle, diğer bölgelerde inşaat ustası sıkıntısı yaşanmaya başladığına değinen Çakır, bu durumun kalıpçı, demirci, sıvacı gibi ustaların yevmiye fiyatlarını astronomik rakamlara çıkmasına neden olduğuna vurgu yaptı. Çakır, “Durum kendi kendine düzelecek gibi görünmüyor. Sorunlardan tek birinin çözümü de işe yarayacak gibi görünmüyor. Sorunlar o kadar iç içe geçmiş ki, hepsi birbirini tetikliyor. Bundan dolayı, konu bütünsel ele alınmalıdır. Bu durumda yapılması gereken şey bir kamu desteğidir.
Gerek hükümetimizin gerekse Belediyelerin sosyal konut üreterek orta ve alt gelir gurubu vatandaşların barınma sorununa destek olması hem sektörü ve dolayısıyla sektöre hizmet veren yüzlerce yan sektörü kurtaracak, hem de insanoğlunun en temel ihtiyacı olan barınma sorununa çare olacaktır. Çünkü sorun ekonominin ötesinde bir sosyal konu haline de gelmektedir. Sonuç olarak, inşaat sektörü bütünsel acil bir eylem planıyla birlikte kamunun desteğini beklemektedir” diye konuştu.
Mesleki eğitimde yaşanan sorunlar çözülmeli
Son yıllarda inşaat sektöründe yaşanan ara elemanın eksikliği, sektörün gelişimini ve verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci de, Türkiye’deki mesleki eğitim sisteminin genişletilmesini ve Avrupa'daki mesleki eğitim sistemlerine benzer bir düzenin benimsenmesinin önemli bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Ekinci, “Özellikle, İsviçre ve Almanya gibi ülkelerde olduğu gibi, 12 yaşından itibaren öğrencilere mesleki eğitime geçiş fırsatı sunan modellerin ülkemizde de benimsenmesi önemlidir” dedi.
Bu konuda uzun yıllardır ikili eğitim sistemiyle başarılı olan Almanya, İsviçre, Japonya ve ABD gibi ülkelerin örnek alınması gerektiğine değinen Ekinci, “Bu ülkelerde zorunlu temel eğitiminin ardından hemen çıraklık eğitimleri başlamaktadır. İkili sistem olarak da tanımlanan bu modelde teorik derslerin okullarda verilmesinin ardından uygulamaya yönelik beceri kazanımları iş yerlerinde sağlanmaktadır. Bu konuda ticaret odaları ve güçlü STK’lar ile işbirliği yapılmalıdır” dedi.