İzmir’de cumhuriyet tarihi boyunca hayata geçirilen en büyük proje. 18 milyar dolarlık yatırım hacmi. 500 bin kişinin yaşayacağı, on binlerce kişinin istihdam edileceği yeni bir kent merkezi. İzmir’in ticaret ve kültür başkenti…
Bayraklı Manhattan Projesi!
2013 yılında çarpık sanayi alanıyken, rezidansların, ticari ünitelerin, kültürel alanların yer alacağı yeni, düzenli bir kent merkezi ilan edilen ve bu doğrultuda 5000’lik imar planları hazırlanarak yürürlüğe alınan yeni kent merkezinde macera sadece 2 yıl sürebildi. Planlar iptal edildi, inşaat ruhsatları verilemedi, yeni projeler başlayamadı.
2015 yılından beri mahkemenin yürütmeyi durdurma kararından dolayı Salhane bölgesinde yeni inşaatlar başlayamıyor. Ekonominin en çok ihtiyaç duyduğu dönemde rafta bekleyen milyarlarca liralık yatırımlar!
Tahmin edin Büyükşehir’in hazırladığı 1/5000’lik planların iptal edilmesine neden olan davayı kim açtı? Bizi hiç şaşırtmadı. Şehir plancıları odası İzmir Şubesi…
İşin trajikomik tarafı ise Bayraklı yeni kent merkezinin 1/5000’lik planlarının iptal edilmesine neden olan Şehir Plancıları Odası İzmir şubesi başkanının İzmir’in 5000’lik planlarının olmadığından bihaber olması. Kendisi birde şehir plancısı!
19 Ocak Pazartesi
Karşıyaka ODTÜ Mezunları ve Karşıyaka Kent Konseyi’nin düzenlediği kentsel dönüşüm panelinde konuşan Müteahhitler Federasyonu başkanı İzmir’in 1/5000’lik planlarının yapılmadığından, 1/100000’lik planlarının mahkemelik olduğundan yakınıyor. Söz, aynı panele konuşmacı olarak katılan şehir plancıları odası başkanına geçtiğinde hemen başlıyor İzmir’in hem 5 binlik hem de 100 binlik planları olduğunu savunmaya.
Üstelik Büyükşehir’in 100 binlik planlarının iptal edilmesine neden olan davayı Şehir Plancıları Odası ile Mimarlar Odası İzmir şubesi birlikte açmıştı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Planları iptal ettiren ‘sivil toplum kuruluşu’ başkanının planların olmadığından haberi yok!
MİMARLAR ODASI VE ŞEHİR PLANCILARI ODASI…
İzmir Yeni kent merkezi planlarını iptal ettirdiler. İzmir’in 1/100000’lik planlarını iptal ettirdiler. Şirinyer parkı projesi imar planını iptal ettirdiler. Yüzlerce uygulama imar planını iptal ettirdiler. Karabağlar’da kentsel dönüşüm imar planını 3 kez imar ettiler son çıkan planlara itirazda bulundular. İzmir’in dört gözle beklediği kentsel dönüşümün önünde durdular Ve son olarak Büyükşehir’in yeniden düzenleyerek askıya çıkardığı 1/5000’lik yeni kent merkezi plan notlarına yine itiraz ettiler. Aslında son olarak diyorum ama son olacağını hiç sanmıyorum. İleride askıya çıkacak planlara itiraz etmeye devam edecekler.
İzmir’i korumaya çalışıyoruz diyenler İzmir’i plansız bıraktılar. Ve bu kişiler İzmir’deki çarpık kentleşmenin temel nedeninin plansızlık olduğunun farkında bile değiller. Bizler değişimden yanayız odalar ise çarpık kalmaktan.
Bunlar samimiyetsiz. Bunlar işbilmez, plan bilmez, sektörü bilmez, uygulama bilmez. Kenti korumaya çalışmak kentte hayata geçirilen tüm planlara itiraz etmekle olmaz.
Siz ne yaparsanız yapın, ne kadar engel olmaya çalışırsanız çalışın bu kentte iyi bir şeyler inşa edilmeye devam edecek. Siz her ne kadar İzmir’in çarpık kalması için mücadele etseniz de, yeşil alan, sosyal alan, otopark sorunu olmayan modern konut projeleri üretilmeye ve İzmir’e değer katmaya devam edecek.
***BAĞIMSIZ MAHKEMELERE BİR TAVSİYE***
İmar davaları ile ilgilenen mahkemenin başkanı, Mimarlar odası başkanı veya Şehir Plancıları Odası başkanı olsa anca bu kadar lehte kararlar verebilirler. Tahminimce mahkemeler, Mimarlar ve Şehir Plancıları Odalarını kenti ve doğayı koruyan bir STK olarak gördükleri ve aleyhte bir karar verdikleri zaman kamuoyunun zararına olacaklarını düşündüklerinden dava edilen tüm planları iptal ediyorlar. Ancak ben net bir şekilde ifade ediyorum ki bu STK’lar kenti korumuyor, kente engel oluyor. İzmir’i ileriye taşıyacak projelere engel oluyor, istihdam yaratacak projelere engel oluyor.
**SONSÖZ**
İnşaat sektörü ‘politik bir arena’ değildir. Burada gelecek inşa ediliyor. Sırf politika yapmak adına kente değer katacak her projeye itiraz edilmesi kabul edilemez. Eğer derdiniz gerçekten, kentin değerlerini korumaksa o zaman öneri sunun.
Hem inşaat sektörünün hem de imar planlarını hazırlayan kamu kuruluşlarının birçok eksiği var. Hiç kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Ancak bazı yanlışlar var diye bütün doğruları silmek ve her şeyi sıfırlamak doğru değil. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları odası onarmak yerine yıkmayı tercih ediyor.
Kenti planlayanlar, kentin planlarına itiraz eden sivil kuruluşlar, kenti inşa edenlerden uzak durmamalı. Sadece plan hazırlayıp ‘hadi şuraya şu binayı dik’ demekle, bina inşaatı yarıdayken imar planlarını iptal edip, haydi en baştan başlayalım deyip oyunu tekrar kurmakla olmaz bu iş. Tüm tarafları aynı masada toplayacaksınız, orta yolu bulup o şekilde başlayacaksınız. Herkes kendi başına oynadığında sonuç: İzmir!
Düzenli, planlı bir kentte herkes kazanır.