İnşaat sektörü tüm dünyada özellikle son yüzyılda büyük bir gelişme göstermiştir. Nüfusun artması ve teknolojinin gelişmesi, insanların bina, altyapı, endüstriyel yapılar vb gibi konularda ihtiyaçlarını da artırmıştır. Bu bağlamda, evler, konut, hastane, okul, fabrika, köprü, otoyollar, demiryolları vb gibi yapıların yenileri inşa edilmeye başlanmıştır. Halihazırda ayakta olan yapılar ise çeşitli nedenler ötürü yıkılmakta veya restore edilmektedir.
Yapılar, ömrünü tamamladığından; güvenlik, estetik, fonksiyonel, kullanım alanı vb gibi kriterleri artık karşılayamadığından, bazen yenisi yapılmamak üzere bazen de gerekli isterleri karşılayacak şekilde yenilenmek üzere yıkılmaktadır. Bazen de deprem, yangın, çığ vb gibi doğal afetler yüzünden kendiliğinden yıkılabilmektedir. Yapı türü, özelliği, inşa edilirken kullanılan malzemeler ne olursa olsun, yıkım sonucunda ortaya çok büyük bir oranda inşaat atığı çıkmaktadır. İnşaat sektörü küresel bir sektör olduğundan, bu atıklar ile ilgili konular da yine küresel düzeyde ele alınmalıdır. Zira, inşaatların yıkımından sonra ortaya çıkan atıkların yönetimi doğru bir şekilde yapılmaz ise bu durum ekosisteme çok büyük zararlar verebilmektedir.
İnşaat atıklarının yönetiminde farklı seçenekler mevcuttur. Ortaya çıkan atıklar, yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya bertaraf edilebilir. Etkili bir atık yönetimi sisteminde, inşaat atıklarının yeniden kullanılacak veya geri dönüştürülecek şekilde toplanması, taşınması, depolanması ve karar verilen süreç için (yeniden kullanım & geri dönüşüm) doğru bir şekilde hazırlanması gerekmektedir.
Atık yönetimi her alanda olduğu gibi inşaat ve yapı sektöründe de sürdürülebilirlik açısından en önemli uygulamalardan biridir. Çünkü atıkların çevreye verdiği zarar ne kadar düşürülürse (ki birçok ülke ve kurum artık “sıfır atık” konseptini hayata geçirmeye başladı) çevresel sürdürülebilirlik hedefleri de o derece gerçekleşmiş olur. Bu bağlamda, inşaat atıklarının yeniden kullanma ve geri dönüştürülme oranı ne kadar yüksek olursa bu çalışmaların paydaşlarının sürdürülebilirlik performansları da o kadar yüksek olur.
İnşaat atıklarının çok farklı türleri sıralanabilir. Bu, yıkımı gerçekleştirilen veya yeni yapılacak yapının özelliklerine, kullanım amacına, büyüklüğüne vs bağlı olarak değişmektedir. Fakat inşaat atığı denilince genel anlamda betonarme, beton, sıva, tuğla, metal malzemeler (çelik, bakır, alüminyumi pirinç vs), cam, alçı kartonpiyer, kiremit, plastik, elektrik malzemeleri, borular, tahta, biriket, asfalt ve hafriyat toprağı gibi ürünler gelmektedir. Bu atıkların hangi oranda ortaya çıktığı, ülkeler arasında da farklılık gösterebilmektedir. Zira, yapılarda kullanılan malzemeler, ülkelerin sahip olduğu iklim ve coğrafya özelliklerine bağlı olarak değişebilmektedir. Örneğin, yapıların inşaasında görece daha az beton kullanma imkanı olan ülkelerde, inşaat atıklarındaki beton oranı daha düşük olabilmektedir.
İnşaat atıkları, geri dönüştürülerek hem çevreye verilen zarar minimuma indirilmekte hem de bu malzemelerin farklı yapıların inşaasında kullanılması ile ekonomik fayda sağlanmaktadır. Örneğin, kırılmış asfat parçaları yeni asfalt çalışmalarında agrega olarak kullanılabilmektedir. Yine aynı şekilde inşaat atıkları içerisinden ayrıştırılmış briketler, geri dönüştürülerek parklarda yürüyüş yolu malzemesi; birçok yapının ana hammadesi olan beton ise demirinden ayrıştırılarak yeni inşaatlarda altyapı malzemesi olarak kullanılabilmektedir.
İnşaat atıklarının yönetimi konusunda her ülke farklı yollar izleyebilmektedir. Fakat bu konu ülkenin tamamını ilgilendirdiğinden merkezi yönetimler, konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapmayı uygun görmektedir. Ülkemizde de konuyla ilgili düzenlemeler bulunmaktadır.
Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
Bu yönetmelik, 18 Mart 2004 tarihinde 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin amacı; “hafriyat toprağı ile inşaat ve yıkıntı atıklarının çevreye zarar vermeyecek şekilde öncelikle kaynakta azaltılması, toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması, değerlendirilmesi ve bertaraf edilmesine ilişkin teknik ve idari hususlar ile uyulması gereken genel kuralları düzenlemek”tir. İnşaat atıklarının (ve hafriyat topraklarının) doğru bir şekilde yönetilmesi ve çevreye verilen zararın en aza indirilmesi için gerekli kuralların, usül ve esasların yer aldığı bu yönetmelik, inşaat atıklarının ortaya çıkması, toplanması, taşınması depolanması, geri dönüştürülmesi vb gibi konularda rol alan her kişi ve kurumu kapsamaktadır.
Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ndeki en kritik konulardan biri “seçici yıkım”dır. Yönetmelik, bu bağlamda, konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yıkımı öncesinde ve sırasında içindeki yabancı ve geri kazanımı mümkün olmayan maddelerden ayıklanması ve yıkımın belirli ölçülerde ve kontrollü olarak yapılmasını istemektedir. Aynı zamanda, hafriyat toprağı ile inşaat atıklarının karıştırılmaması gerektiğini özellikle vurgulamaktadır. Ayrıca, konuyla ilgili Çevre ve Orman Bakanlığı, mülki amirler, belediyeler, hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları üreticileri, depolama sahası ve geri kazanım tesisi işletmecileri ve kriz merkezlerinin görev ve sorumluluklarını açıklamaktadır. Bunun yanında, inşaat atıklarının toplanması, depolanması ve taşınması ile ilgili gerekli izinlerin sağlanması ve gerekli tedbirlerin alınması konusuna da yer vermektedir. İnşaat atıkları yönetimi çok yönlü bir konu olduğundan, gürültü ve toz emisyonu, tehlikeli atıkların toplanması ve bertataf edilmesi gibi spesifik konuları da ele almaktadır.
İnşaat atıklar, bahsedilen yönetmeliğe göre şu kategorilere ayrılmaktadır:
- Hafriyat toprakları
Hafriyat faaliyetlerinden ortaya çıkan bu atığın en önemli bileşenleri toprak, taş, çakıl, kum, kil vb gibi malzemelerdir.
- Yol yıkıntı atıkları
Karayolu ve demiryolunun yanı sıra havaalanı pistlerinin inşaatı, yapımı, tadilatı veya yıkımı gibi faaliyetlerden ötürü ortaya çıkan atıklardır. Bu atıkların içerisinde, beton, asfalt, yollarda kullanılan kaplama malzemeleri, kum, çakıl, kaldırım taşları, demiryolu traversleri ve balastı gibi malzemeler olabilmektedir.
- Yıkıntı atıkları
Bina, okul, hastane, endüstriyel tesis gibi yapıların yıkım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan atıklardır. Beton, sıva, alçı, plastik, metal, ahşap, tuğla, briket ve daha birçok farklı malzeme yıkıntı atıkları içerisinde yer alabilmektedir.
- Karışık yıkıntı atıkları
Yapıların yıkımından ziyade tamiratı, restorasyonu, güçlendirilmesi vb gibi faaliyetlerden ötürü ortaya çıkan atıklardır. İçerisinde diğer atık türlerinde bulunan malzemelerin hepsi yer alabilir.
Avrupa Atık Çerçeve Direktifi (2008/98/EC)
AB’nin inşaat atıkları konusunu da değerlendirdiği bu direktifte, AB ülkelerinin uyması gereken kurallar ve belirli tarihlere kadar gerçekleştirmesi gereken hedefler belirtilmiştir. 12 Ocak 2010 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren direktif uyarınca her AB üyesi ülke, 2020 yılına kadar inşaat ve yıkım faaliyetlerinden kaynaklı atıklarının (toprak ve taş malzemeler hariç) %70’inin geri dönüştürmekle yükümlüdür. Direktifte aynı zamanda, “kirleten öder”, “atık hiyerarşisi” ve “atık sonrası statü” gibi temel ve atık yönetim sistemi (ya da en azından inşaat ve yapı atıkları yönetimi) için yeni sayılabilecek kavramlar yer almaktadır.
2008/98/EC Direktifi, inşaat faaliyetleri ve diğer alanlarda ortaya çıkan atıkların en doğru şekilde değerlendirilmesini, atıklardan kaynaklı çevresel ve ekonomik etkilerin en aza indirilmesini amaçlamaktadır. Aynı zamanda, insan ve hayvan sağlığının korunması ve verimli kaynak kullanımı gibi konularda alınması gereken önlemleri ve uyulması gereken kuralları da ortaya koymaktadır.