İnşaatın Çekirdeğinden Geldim

Bornova ve Bayraklı bölgesinde proje üreten Eren Altay İnşaat’ın kurucusu Eren Altay henüz 10 yaşındayken seramik ustası olan babasının ve amcalarının yanında çalışmaya başladı. İnşaatın çekirdeğinden geldiğini belirten Altay ustalık dönemini yaşıyor.

Yaşıtları hafta sonları ve yaz tatillerinde denize, parka giderken o babasından kendisini inşaata götürmesini istiyordu.

İlkokul devam ederken hedefini belirlemişti; üniversiteye gitmeyecek, inşaatçı olacaktı. Liseye başladığında iyi bir seramik ustası olmuştu. Müteahhitlik yapmaya başlayan babasının seramik işlerini kuzenleriyle beraber yapıyordu.

Okula yetişmek için 06.30 otobüsüne biniyordu. Okuldan sonra şantiyeye çalışmaya gidiyordu. Sabahın karanlığında evden çıkıp akşamın karanlığında eve dönüyordu.

Liseden sonra hedeflediği gibi ticarete atıldı. Önce tadilat-dekorasyon-tasarım işleri yapmaya başladı. Sonra eski evleri satın alıp tadilat yapıp sattı. 2007 yılında da müteahhitliğe adım attı. Kendi ifadesiyle ‘inşaatın çekirdeğinden geldi’ şimdi ise müteahhitliğinin ustalık dönemini yaşıyor. ‘Yenilenmezsen yenilirsin’ felsefesi ile sektörde ilerlemek için yenilikleri hayata geçiriyor.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

45-50 yıl önce annem ve babam Ağrı’dan gelip İzmir’e yerleşti. Ben İzmir Bayraklı’da doğup büyüdüm. Babam ve amcalarım fayans seramik ustasıydı. İlkokul 2. sınıftan itibaren babamın yanında inşaatlarda çalışmaya başladım. Henüz 10 yaşındayken şantiyelerle tanıştım. Babam ve amcamlara Kalekim, harç, macun yapardım. Temizlik yapardım. Çok kalabalık bir aileyiz. Babamlar 6 kardeş. Yaklaşık 25 kuzenim var.  Kuzenlerimle beraber hafta sonları ve yaz tatillerinde inşaatlarda çalışırdık.

Yaşıtlarım havuzdaydı ben inşaatta

İnşaatta çalışmayı siz mi istiyordunuz, yoksa çalışmak zorunda olduğunuz için mi gidiyordunuz?

İnşaata karşı hep merakım vardı. Yaşıtlarım havuza, gezmeye gitmek isterdi. Ben babama beni şantiyeye götürmesini, söylerdim. İnşaata gitmek benim için mecburiyet değildi. Ama keyif alıyordum. İlkokul üçüncü dördüncü sınıfa giderken bütün hayatımı inşaat üzerine planlamıştım. Gelecekte başka bir meslek yapmayacağıma, inşaat işi yapacağıma karar vermiştim. Lisedeyken ‘babam inşaat yaparken ben üniversite okumayacağım’ dedim. Temel eğitimimi tamamlamak için ilkokul ve liseyi tamamladıktan sonra inşaat sektörüne tamamen kendimi verecektim.

İlkokulu tamamladıktan sonra İmam Hatip Lisesi’nde okumaya başladım. Liseye başladığımda iyi bir seramik ustası olmuştum. Sabah okula gidiyordum. Öğleden sonra babamın yanında çalışmaya gidiyordum. Liseye başladığımda babam Konak Hatay bölgesinde müteahhitlik yapmaya başlamıştı. Seramik işlerini ben kuzenlerim yapıyordum. Sabah karanlığında evden çıkıyordum, akşam karanlığında eve dönüyordum.

1 kuruş almadan işi bitirdim

Liseyi bitirdikten sonra neler yaptınız?

Liseyi bitirdikten sonra tadilat-dekorasyon-tasarım işleriyle ticaret yapmaya başladım. Başladığımda 18 yaşındaydım. İşini almaya gittiğim kişiler senin yaşın çok ufak biz nasıl sana güvenip iş vereceğiz diyordu. Ben de ‘sizden 1 kuruş almadan bu daireyi yapacağım beğenirseniz paramı verirsiniz, beğenmezseniz vermezsiniz’ diyordum. Dairenin sadece alçı boyasını değil mobilyasından elektrik tesisatına kadar her şeyi yapıyordum. Ustalarımızla beraber gece gündüz çalışıyordum. 3 yıl boyunca bu şekilde onlarca tadilat-dekorasyon işi aldım. Hiçbir müşterim ‘ben senin işini beğenmedim, paranı vermiyorum’ demedi.

Müteahhitliğe nasıl başladınız? İlk projenizi nerede hayata geçirdiniz?

Tadilat-dekorasyon işlerinden sonra daire alıp satmaya başladık. Bayraklı-Bornova bölgesinde eski daireleri satın alıp tadilat yaptıktan sonra satıyorduk. Bu bizim hızlı büyümemizi sağladı. 2007 yılında müteahhitliğe başladık.  İlk inşaatımızı Bornova Atatürk Mahallesi’nde yaptık. İlk inşaatlarda acemiliklerimiz oldu. Yıllar içerisinde çok şey öğrendik. Benim bir sloganım var; ‘Yenilenmezsen yenilirsin.’ Bu felsefeyle kendimizi sürekli yeniledik. Teknolojik gelişmeleri takip ettik. İnşaat kalitemizden asla ödün vermedik. Müteahhitlik de ustalık dönemimizi yaşıyoruz.

Yatırımcıya kazandırıyoruz

İnşaatın zor taraflarını anlatır mısınız?

Hem yatırımcılarımıza hem de inşa ettiğimiz binalarda oturan vatandaşlarımıza karşı büyük bir sorumluluğumuz var. İnsanların güven içerisinde oturabileceği konutlar inşa ediyorsunuz. Bir bakıma bu insanlar kendi canlarını ve ailesinin canını bize emanet ediyor. Bu konuda içimiz rahat. İnsanların gönül rahatlığıyla oturabileceği binalar inşa ediyoruz. Yatırımcılara karşı da sorumluluklarımız var. Bizden gayrimenkul alan bir yatırımcımız kazanç sağlamıyorsa başarılı değiliz demektir. Biz yatırımcılara hep şunu diyoruz. Eğer bizden aldığın bir daireyi birkaç ay sonra daha yüksek fiyatlara satamıyorsan biz sattığımızdan daha yüksek fiyata almaya hazırız. Çok şükür bugüne kadar böyle bir durum ile karşılaşmadık. Yaptığımız her projede yatırımcılarımıza iyi bir kazanç sağladık.

Birçok müteahhitin hayatında bir dönüm noktası olmuştur. Firmanın kaderini değiştiren, hızlı bir şekilde büyümesini sağlayan bir proje gibi mesela. Siz de böyle bir durum söz konusu mu?

Bizim için de dönüm noktası olacak böyle bir projemiz oldu. İlk yaptığımız plaza binasını satalım mı satmayalım mı diye bir düşünce içerisine girdik. Babam ve kardeşlerim satmama taraftarıydı. Ben ise satmadan büyüyemezsin düşüncesindeydim. Aile içerisinde değerlendirdik ve satmaya karar verdik. O binayı satmamız bizim bu günlere gelmemizi sağladı. O binayı satmasaydık bu kadar hızlı büyüyemezdik. Büyümemiz daha yavaş olurdu.

35 proje 1.000 konut

Bildiğimiz kadarıyla Bornova-Bayraklı bölgesinde aktif olarak inşaat yapıyorsunuz? Başka yerde proje yaptınız mı? Bugüne kadar kaç proje/konut ürettiniz?

Ağırlıklı olarak Bornova-Bayraklı bölgesinde proje üretiyoruz. Yıllar önce Karşıyaka’da da bir proje yapmıştık. Bornova ve Bayraklı’yı seviyoruz. İyi bildiğimiz bir bölge. Bu bölgede yatırımlarımız devam edecek. Bugüne kadar 35 civarında proje ürettik. Yeni başlayacak olan projelerimizle beraber 1.000’e yakın konuta ulaşmış olacağız.

Proje üretirken usta olmanızın bir avantajı oluyor mu?

Elbette oluyor. 20 yıllık bir tecrübemiz var. Bende ince iş hastalığı var. Bir banyoya girdiğimde fayans seramikte üst tavanlarla alt köşe macunları düzgün olmamışsa tırnaklarımla kazıyorum. Her şeyin simetrik olması, çok iyi olması gerekiyor. İnce işçilikte çok iyi olduğumu düşünüyorum. Kendi düşüncelerimizdeki ustalarla çalışmaya başladık. Çok iyi bir ekibe sahibiz.

Karanlıkta uyanırdım

İnşaat sektöründe hiç unutamadığınız özel anılarınız var mı? Bizimle paylaşabilir misiniz?

- Çocukluk dönemlerimi hiç unutmuyorum. Lisede okurken Bayraklı’dan Konak’a tek bir otobüs kalkıyordu. Otobüs saat 06:30’da hareket ettiği için karanlıkta uyanıyordum. Körüklü bir otobüse biniyordum. Kışın hava çok soğuk olduğu için en arkada motorun olduğu yere gidip ısınıyordum.

- Ege Üniversitesi’nin konservatuvar bölümünün durumu çok kötüydü. Biz de bölüm başkanıyla görüşüp gönüllü olarak buranın tadilatını yapmak istedik. Tadilatlarını bitirdikten sonra ‘dekanımız size törenle plaket verecek kısa bir konuşma yapar mısınız?’ dedi. Utangaç bir yapım var. Sahnede ne konuşacağımı bilemedim. Bir arkadaşımız bana konuşma metni hazırladı. Haftalarca konuşma metnini ezberledim. Kürsüye çıktığımda çok heyecanlandım. Ezberlediklerimi unuttum. Biraz durduktan sonra aklıma geldi. Konuşmamı bitirdim. Bir kelime daha uzatsam bayılacaktım. Konuşmadan sonra dekan plaket verdi. Bu kalabalık önündeki ilk konuşma deneyimimdi. Benim için unutulmaz bir anı oldu.

 

Emlak Gündemi Haberleri

Konak Damlacık’ta 10 Tarihi Yapı Restore Edilecek
3. Çeyrek İş Gücü Girdi Endeksinde İnşaat Sektörü Büyüme Kaydetti
Akiş Gayrimenkul’ün Derecelendirme Notu Açıklandı
Emlak Konut Hissesi Faiz İndirimi Beklentisi İle Yükseldi
İzmir Büyükşehir’den İZBETON Açıklaması: Projeler Tamamlanacak