Son 1 yıldır inşaat sektöründe tüm senaryolar müteahhitin aleyhine gelişiyor. Başta demir ve çimento olmak üzere inşaat malzemelerindeki fiyat artışı, arsa maliyetlerinin yükselmesi, faiz oranların tavan yapması, alım gücünün düşmesi, konut fiyatlarının artması... Haliyle sektör zor bir süreçten geçiyor diyebiliriz.
İnşaat gündemini takip edenler sektörün durumu ile ilgili onlarca farklı yorum okumuşlardır. Sektör çok iyi durumda, konut satışlarında rekor kırıyoruz diyenler de çok, sektör çok durağan satış olmuyor diyenler de çok, şu anda bir sıkıntı yok ama sıkıntılı günler bekliyor diyenler de…
Biraz absürt olacak ama bu yorumların hepsi de doğru. Konut satış istatistiklerine baktığımızda her yıl düzenli olarak bir artış olduğunu görüyoruz. 2017 yılında 1 milyon 409 bin konut satışıyla tarihi rekor kırıldı. Sadece bu tabloyu görenler sektörün durumu çok iyi diyebiliyor. Ancak şunu da gözardı etmemek lazım. Konut satışıyla beraber stok da çok arttı.
2017 yılında satılan 1 milyon 409 bin konutun ancak yarısı ilk satış olarak gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz yıl 700-800 bin sıfır konut satıldı satılmasına ancak 1 milyon 323 bin konut için yapı ruhsatı alındı. Yani satılamayan 500 bin konut. Sektörün durumu çok kötü diyenler de bu tabloyu görüyor.
Şu anda sıkıntı yok ama sıkıntılı günler bekliyor diyenler konutların satıldığını, ancak stokların da gittikçe arttığını görenler oluyor.
Bundan birkaç yıl öncesine kadar orta halli müteahhit bir projede 20 daire yapıp aynı yıl satarken, şimdi 100 daire yapıyor ancak 50 tane satıyor. Sattığı daire sayısı yükseldi ancak stok tükenmedi. Şu anki durum tamda örnekteki gibi. Satışlar artıyor ancak üretim de artıyor. Arz-Talep dengesizliği ise her geçen gün daha da artıyor.
2018 ile ilgili de birçok öngörü var. TÜİK’in açıkladığı ocak 2018 konut satış istatistiklerine göre 97 bin 19 konut satıldı. Bu oran önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1.7 artış demek. Ancak önceki aya (aralık 2017) baktığınızda 132 bin 972 konut satıldığını görüyorsunuz. Yani satışlar yüzde 27 düşmüş. Şimdi ocak ayında konut satışları arttı mı, azaldı mı? Gördüğünüz gibi istatistiklere baktığınızda hem olumlu hem de olumsuz yargılarda bulunabilirsiniz.
Önemli olan sadece istatistikler üzerinden yorum yapmak değil reel piyasayı ve sektörü doğrudan etkileyen unsurları da (konut arzı, alım gücü, nüfus artışı vb.) göz önünde bulundurarak bir tespit yapmaktır.
İnşaat sektörü iyiye mi gidiyor, kötüye mi gidiyor tartışmasını tüm faktörleriyle beraber inceleyip somut bir sonuca vardıktan sonra stokları nasıl tüketebilir, inşaatta sürdürülebilirliği nasıl sağlayabiliriz onun alternatifini aramalıyız.