İstanbul’u dünyanın önemli finans merkezleri ile rekabet edebilecek seviyeye yükseltmesi planlanan İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesinin 2022'nin ortasında faaliyete alınması hedefleniyor. Proje, 15 sene sonunda Türkiye'nin ekonomisine 250 milyar dolar gelir etkisi ve 160 milyar dolar düzeyinde bir katma değer sunacak.
Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sunacak ve finansal hareketliliği yükselterek geniş finansal ürün ve hizmet yelpazesinin merkezi olacak projede T.C. Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, BDDK, SPK ile borsa ve sigorta alanındaki kuruluşlar bulunacak. Projedeki 1,5 milyon metrekare büyüklüğe sahip kiralanabilir alanda bankacılık, sermaye piyasaları, sigortacılık, varlık yönetimi ve danışmanlık sektörlerinin 1.000’den fazla oyuncusu faaliyet gösterecek.
İFM faaliyete geçtiğinde, İstanbul’un bir finans merkezi şeklinde uluslararası kuruluşlar için cazibesini artırması, vergi kayıplarının minimum seviyelere çekilmesi ve ekosistemin hızla gelişmesiyle, 15 senede sağlayacağı gelir etkisinin 250 milyar dolar, katma değer etkisinin 150 milyar dolar olacağı belirtiliyor. Aynı zamanda 2 milyar dolar seviyesinde bulunan finansal hizmet ihracatının da 16 milyar dolar seviyelerine çıkacağı vurgulanıyor. Bu büyüme sonucunda, 120 bin kişiye istihdam sunulacak. İFM’nin hedefi, 10 senede dünyanın ilk 10 finans merkezi arasında yer almak.
Ekonomiye sürdürülebilir katkı sunacak
Türkiye Varlık Fonu’nun 2019'da katılımıyla hız kazandırılan projenin 2022'nin ortasında faaliyete alınması planlanıyor. Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Arda Ermut, projeyle ilgili olarak, “Faaliyete başladığında İFM, hem Türkiye’nin büyüyen ve dinamik ekonomisi, hem de bölgesel finans için önemli bir aktör olacak. Küresel ticarette hâlihazırda bir merkez olarak konumlanan İstanbul’da yer alan İFM, uluslararası sermaye akışını daha da kolaylaştıracak. Projede oluşacak ekosistemin finansal ürün ve hizmet çeşitliliği ile hacmini artırması sonucunda Türkiye’nin küresel para piyasalarından daha fazla pay alması mümkün olacak” açıklamasında bulundu.
İFM’nin ana hedeflerinden birinin de Türkiye’deki finans kurumlarının uluslararası pazarlara açılarak iş hacimlerini çoğaltmaları olarak belirtiliyor. Böylece Türkiye’nin küresel para piyasalarından ve hareketlerinden önemli bir paya sahip olması ve sermaye piyasalarının derinleşmesi mümkün hale gelecek.
Finansal hizmetlerin gelişimi
İFM, finansal hizmetler alanının farklı oyuncularını bir araya getiren ve kurumların birbirlerinden beslenmelerini sağlayan geniş bir ekosisteme sahip olacak. Bu ekosistemin sağlıklı şekilde çalışabilmesi için gerekli yasal mevzuat çalışmaları projenin iddiasına ve hedeflerine uygun biçimde, titizlikle ele alınıyor.
İFM bünyesinde sunulması planlanan teşvik ve muafiyet yapısıyla hem ülke ekonomisine üst düzeyde yarar sağlanması planlanıyor, hem de mevcut finansal kurumlar ve piyasa beklentilerinin karşılanmasıyla ilgili denge kurulması planlanıyor. İFM’de olmak isteyen şirketler, yönetmeliklerle tesopit edilecek kriterlere göre süzgeçten geçirilecek ve “katılımcı belgesi” almalarının ardından burada faaliyet gösterebilecek.
İFM’nin bölgesel ve uluslararası alanda bir fintek merkezi olması da projenin stratejik hedeflerinden biri. Proje tam kapasite ile hizmete vermeye başladığında hem ulusal hem de uluslararası düzeyde pek çok fintek şirketinin burada oalcağı tahmin ediliyor.
Uluslararası iş, yaşam ve kültür alanına sahip olacak
Yaklaşık 3,5 milyon metrekare büyüklüğünde inşaat alanına sahip olan İFM; 1,4 milyon metrekarelik ofis alanları, 100 bin metrekarelik alışveriş merkezi, 2 bin 100 kişi kapasiteli kongre merkezi ve çok amaçlı performans salonu, 5 yıldızlı oteli, finansal eğitim merkezi, 26 bin araçlık otoparkı, rekreasyon alanları, akıllı şehir teknolojileri ve yönetim modeli ile finans ve iş dünyasının bütün ihtiyaçlarını gidermek için hazırlanıyor. İstanbul’un Anadolu yakasındaki Ümraniye'de üç köprü ile iki havalimanının ortasında konumlanan İFM, ek metro ve karayolu bağlantılarıyla ziyaretçilerine kolay ulaşım imkanı sağlıyor.
İFM’yi dünyadaki diğer finansal merkezlerden ayıran temel noktaların ilk sırasında, inşaatının önemli bir kısmının koronavirüs pandemisi döneminde gerçekleşmesi sayesinde, bundan sonra yaşanabilecek benzer küresel krizlere karşı hazırlıklı ve donanımlı şekilde inşa edilmesi yer alıyor.
İFM’nin yatırımcılarına en önemli vaatlerinden biri de birinci sınıf teknolojik altyapı imkanları oluyor. Yüksek verimlilik sunmanın yanı sıra nesnelerin internetine (IoT) ilişkin her türlü ihtiyacın giderileceği İFM’ye günlük 75 bin çalışan ve ziyaretçinin gitmesi öngörülüyor.
Yeni kurumsal kimliği ile tasarlanan web sitesini yayına alan ve 8-10 Ekim’de İstanbul’da yapılacak F1 Rolex Türkiye Grand Prix sponsorluğunu üstlenen İFM, dünya sahnesindeki ön tanıtımını da bu önemli organizasyon ile gerçekleştiriyor.