İstanbul’daki arsa fiyatları New York, Paris ve Londra’dan daha pahalı. Bu durum konut geliştiricileri ve konut sahibi olmak isteyenleri nasıl etkiliyor?
İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde artan arazi fiyatlarının, orta ve alt gelir grubundaki dar gelirli vatandaşlara yönelik konut üretimini olumsuz etkilediği bildirildi.
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının son 15 yıl içinde yaptığı arzın alt gelir grubuna hitap ettiğini ve bu arzın toplam üretimin de yüzde 8 ila 10’una karşılık geldiğini söyledi.
Gecekondu ve kaçak yapılaşmanın 2002 sonrası bittiğini dile getiren Yetgin, dar gelirli vatandaşların konut ihtiyacını büyük ölçüde TOKİ’nin karşıladığını aktardı. Yetgin, dar gelirli vatandaşların konut ihtiyacının yoğun olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Özellikle büyükşehirlerdeki bu ihtiyaç arsa veya arazi arzının kısıtlı olmasından kaynaklanıyor. Bazı sübvansiyonlarla sunum artırılabilir. Aksi halde İstanbul’da A ve B segmenti evet ama C segmenti ve altına hitap etmek bu anlamda pek mümkün olamamakta. Maliyetin en önemli bileşenlerinden birisi arsa fiyatları. Büyükşehirlerde de şehir geliştikçe, ekonomi büyüdükçe sunulabilecek arazi alanları daraldıkça arazilerin değerleri de artıyor. Büyükşehirlerde alt gelir grubuna sunum belki yine TOKİ’nin, Bakanlığımızın yapacağı projelerle mümkün olabilir.”
“Bu pahalılıkla dar gelirli vatandaşa konut üretemeyiz”
NEF İcra Kurulu Başkanı Erden Timur ise dar gelirli vatandaşların uygun fiyata konut sahibi olamamasının en önemli nedeninin arsa fiyatı olduğunu belirtti. Türkiye’nin gelişmiş ülke veya metropollerdeki en pahalı arsa fiyatına sahip olduğuna dikkati çeken Timur, “Dünyada birçok yerde projeler için incelemeler yaptık. İstanbul’daki arsa fiyatları New York, Paris ve Londra’dan daha pahalı. Arsanın evin satış fiyatına oranı New York’ta yüzde 30’lar, İstanbul’da yüzde 50-60’lar civarında. Neredeyse iki katı. Bu pahalılıkla dar gelirli vatandaşa konut üretemeyiz.” dedi.
“Türkiye’de 250 bin Avrupa’da 7 bin müteahhit var”
Bu noktada devletin arsaları uygun fiyata tahsis etmesinin çok faydalı olacağını dile getiren Timur, şunları kaydetti:
“Burada yapılacak model, devlet uygun fiyata arsaları tahsis edecek. Sonra ihaleye çıkıp müteahhitlere de ‘şu fiyatın üzerine konut satılamayacak’ diyecek. Herkes daha düşük fiyata nasıl satarım diye düşünmeye başlayacak. Hem bu kesim için arsa üretilmiş hem de fiyat baremi olduğu için doğru fiyata konut üretilmiş olacak. Türkiye’de 250 bin kayıtlı müteahhit var. Avrupa’da ise 7 bin müteahhit var. Böyle yaparsak müteahhitler dar gelirliye de yöneleceği için orta ve üst gelire üretim hafiflemiş olacak. Yeni bir alan ortaya çıkacak. Her iki tarafı da dengelemiş olacağız.”
“Konuta ulaşamayan kesim çok büyük bir kesim”
DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya da kendilerinin ve sektörün ileri gelen firmalarının A ve B gruplarına hitap eden projeler yapmak durumunda kaldıklarını söyledi.
Dumankaya, C ve D gruplarına hitap eden projelerin çok sınırlı sayıda olduğunu belirterek, “Bu noktada kamudan konut kredilerindeki faizlerin gelir vergisinden düşürülerek tabana yayılan bir konut alım pazarının açılmasını istiyoruz. Konuta ulaşamayan kesim çok büyük bir kesim. Gerçek anlamda eve ihtiyacı olan kitlenin ev sahibi olmasının önünü açacak bir çalışmanın olduğunu duyuyoruz. İnşallah bu çalışma gerçekleşirse gelir seviyesi yüksek kesimler değil, orta ve orta gelir altı kesime de hitap edecek bir süreç başlayacak diye düşünüyoruz.” diye konuştu.
Dumankaya, farklı argümanlar kullanılarak veya modeller geliştirilerek dar gelirli vatandaşların konut alabilmesinin sağlanması gerektiğine dikkati çekti.