İstanbul’da meydana gelen deprem sonrası acil toplanma alanlarının durumu yeniden gündeme geldi. Özellikle bu toplanma arazilerinin birçoğunda inşaat yapılması sonrası tüm kentlerde deprem toplanma alanları sorgulanır oldu. Peki, İzmir’de de aynı durum söz konusu mu? Üçüncü büyükşehir olan İzmir’de afet sonrası güvenli bölge olarak oluşturulan alanlar var mı? Acil toplanma alanlarının sayıları yeterli mi? Hangi ilçede daha fazla ya da hangi ilçelerde ihtiyaç var?
İlkses Gazetesi'nden Sultan Gümüş bu soruları İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Sinancan Öziçer'e sordu. Öziçer’e göre İzmir’de acil toplanma alanlarının sayısı İstanbul’dan çok daha iyi bir durumda. Ancak muhtarlıklara asılacak haritalar aracılığıyla ilçe ilçe toplanma alanlarının vatandaşlara duyurulması gerekiyor. Özellikle Karşıyaka ve Bornova’da toplanma alanlarının arttığını söyleyen Öziçer, kent genelinde 363 adet toplanma alanının oluşturulduğunu ve İstanbul gibi alışveriş merkezlerine gömülmediğini vurguladı. Depreme ilişkin açıklamalarda bulunan bazı kişilerin ‘felaket tellallığı’ yaptığını da ileri süren Öziçer, “Matematik ve fizik kurallarına dayanarak bir veri veriyorsa sıkıntı yok. Ama hiçbir veri vermeden felaket tellallığı yapan hocalarımıza kulak asmayın” dedi. Öziçer, İzmir’in İstanbul depremi kadar büyük bir deprem beklemediğini ancak çarpık ve kaçak yapılaşmadan dolayı İzmir’in deprem riskinin de en az İstanbul kadar önemli olduğunu vurguladı.
363 ADETA TOPLANMA ALANI
İzmir’de AFAD verilerine göre 363 adet afet toplanma alanının bulunduğunu belirten İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Sinancan Öziçer, “Deprem sonrası vatandaşlarımızın toplanma yerlerinde buluşmaları gerekiyor. Bu konu gerçekten önemli bizler deprem öncesi ve anı için gerekli tedbirleri alıyoruz ama vatandaşlarımızın depremden sonra nerede toplanmaları gerektiği ile ilgili de bir bilgiye sahip olmaları gerekiyor. Bundan dolayı da her belediyenin sınırları içerisinde belli başlı standartları baz alarak hazırlamış oldukları afet toplanma yerleri var. AFAD verilerine göre İzmir’de 363 adet afet toplanma yeri mevcut ve bunların biraz daha artırılması gerekiyor. Çünkü hem metrekare anlamında küçük olan yerler hem de mevcut yer anlamında çok da uygun olmayan yerlerimiz var” dedi. Yerel yönetimlerin mutlaka afet toplanma alanlarını artırma yoluna gitmesi gerektiğini vurgulayan Öziçer, Bornova’da 11 olan toplanma yer sayısının 60’a çıkarıldığını ve bunun AFAD İzmir İl Müdürlüğüne sunulup onaylatılacağını söyledi.
MUHTARDAN ÖĞRENEBİLİRLER
Depremden sonra aile bireylerinin farklı alanlarda olabileceğine işaret eden Sinancan Öziçer, “Kimisi iş yerinde kimisi okulda kimisi dışarıda kimisi evde olacaklar. Deprem anında tamamen iletişim sistemleri çöktüğünden ve birbirlerine ulaşamayacakları için kişilerin kendi mahallelerinde bulunan en yakın afet toplanma yerlerine gidip orada toplanmaları gerekiyor ki uzman ekipler tekrardan onları yönlendirip bilinçlendirebilsin. Vatandaşlarımız kendi mahallerindeki afet toplanma alanlarını bilmeyebilir. Bunu muhtarlarına gidip öğrenebilirler. Çok rahat bir şekilde vatandaşlarımızın görebileceği yerlerde tabelalar mevcut ve o tabelaları gördükleri yerler, kendi binalarına evlerine en yakın toplanma alanlarıdır. Afet sonrasında çok rahat bir şekilde bu noktalara gelip iletişime giremedikleri akrabaları, aileleri ile bir araya gelebilirler. Ondan dolayı vatandaşlarımızın en azından kendi sorumlulukları kapsamında yapacakları şeylerden bir tanesi de biliyorlarsa sorun yok ama bilmiyorlarsa muhtarlarına gidip, kendi mahallelerindeki en yakın toplanma alanlarını öğrenmelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu. Deprem sonrası nasıl hareket edileceğinin çok önemli olduğunun altını çizen İzmir Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Öziçer, “Her mahallenin kendine ait 20-30 kişilik genç, dinamik, hevesli, gönüllü insanlarından oluşan Toplum Afet Gönüllüleri Ordusunu oluşturarak, deprem sonrasında uzman ekip gelene kadar ilk müdahaleyi yapıp uzman ekibe gerekli ortamı sağlayacak bir ekibin de oluşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ÇOK DAHA İYİ DURUMDAYIZ
“Toplanma alanı sayısı bakımından İstanbul’dan kesinlikle çok daha iyi durumdayız” diyen Öziçer, şunları ekledi: “Özellikle Bornova ve Karşıyaka toplanma alanı en fazla olan ilçelerimiz. İstanbul’daki toplanma alanlarının birçoğu alışveriş merkezlerine gömülmüş. İzmir’de ise böyle bir durum yok. Tabi yüz ölçümü olarak ilçeden ilçeye göre değişiyor. Daha küçük yerel belediyelerde belki 2 bin metrekarelik standarda uymuyor olabilirler. Ancak hepsi yeşil alan.” Depremin üç bilinmeyenli bir denklem olduğunu kaydeden Öziçer, “Zamanı, yeri ve büyüklüğü… Son yıllara baktığımızda evet, İzmir yıkıcı ve can kaybı olan depremler yaşadı. Tabi ki tektonik yapıdan ve fay hattından dolayı İstanbul depremi kadar büyük bir deprem beklemiyoruz. Ama çarpık ve kaçak yapılaşmanın artmasından dolayı İzmir’in deprem riski de en az İstanbul kadar önemli” dedi. Depreme ilişkin son dakika açıklamalarında bulunan akademisyenleri de eleştiren Öziçer, “Matematik ve fizik kurallarına dayanarak bir veri veriyorsa sıkıntı yok. Ama hiçbir veri vermeden felaket telalılığı yapan hocalarımıza kulak asmayın” cümlelerini kullandı.