Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Ocak-Haziran döneminde İzmir’de konut satışı yaklaşık 31 bin adet olarak gerçekleşti. İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Güleroğlu, İzmir’de 2023 yılının ilk 6 ayında konut satış oranlarının geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 70 oranında gerilediğini söyledi. Güleroğlu, “Konut kredisi faiz oranları çok yükseldi, özel bankaların konut kredi faizleri yüzde 2,5’tan başlıyor.
Öte yandan düşük faizli kredilerde ise limitleri düşürdüler. Yani bugün bankalar talep edilen kredinin yüzde 25’ini karşılıyor, geri kalan meblağın vatandaşın tamamlaması gerekiyor, vatandaşta da para yok. Ayrıca konut fiyatları da bir yerde sabitlendi, vatandaş konut kredisi çekip ev alamadığı için fiyatlar sabit kalıyor. Yalnız İzmir’de Çeşme Urla, Seferihisar Foça gibi yerlerde fiyatlar hareketli. Bergama, Tire, Dikili gibi ilçelerimizde ise tarım arazilerine talep olduğunu görüyoruz” dedi.
"Gayrimenkul lokomotif sektör oldu”
Konut kredisi faiz oranlarının aşağı çekilmesi ve limitlerin de yükseltilmesi gerektiğini söyleyen Güleroğlu, bunlar yapıldığı takdirde gayrimenkul sektöründe yeniden bir hareketlenme başlayacağı öngörüsünde bulunarak, “Konut kredisi aşağı düştüğünde de konut fiyatları yüzde 35-50 civarı artıyor. Hükümet şu an nasıl döviz kuru üzerinde baskı uyguluyorsa, konut kredisi oranlarına da baskı uyguluyor” dedi.
Gayrimenkul sektörünün önünün açılması gerektiğini ifade eden Güleroğlu, “Sektörümüz 350 iş kolunu içinde barındıran bir büyük bir sektör. 1994 ekonomik krizinden sonra gayrimenkul sektörü ön plana çıktı ve lokomotif sektörlerden biri oldu. Bu sistem böyle devam ederse küçük müteahhitler ayakta kalamayacak, küçük esnaf da ayakta kalamaz. Hükümetin sektörümüzü ve küçük esnafı vergi borçları, SGK gibi konularda desteklemesi lazım. Ciddi bir gayrimenkul reformu yapılması gerekiyor “dedi.
“Konut ve sanayi alanı kalmadı”
İzmir’de gerek konut gerekse sanayi imarlı arsa bulmanın çok zor olduğunun da altını çizen Güleroğlu, “İlimizde OSB’ler kurulması ve gelişmesi lazım. Öte yandan bakıyoruz sanayici de kan ağlıyor. İzmir’de konut alanı da sanayi alanı da yok artık. İnşaat yapımı da yok denecek kadar az, müteahhit yapsa bile ya kredi yok ya limitler düşük. Binayı yapıp bekletmek zarar. Şu anda TOKİ’den başka kimse konut üretmiyor. Müteahhitlik de bitmek üzere. Kayda değer bir konut üretimi yok. İzmir’de bir kentsel dönüşüm hareketi de yok. Sadece bina yenileme olarak ufak tefek projeler var.
Ancak bir İstanbul’daki Bursa’daki kentsel dönüşüm gibi bir hareketi maalesef İzmir’de göremiyoruz. Bu konuda da bir dönüşüm hareketi başlamalı. Marka projeler de yok denecek kadar az. Müteahhit artık proje üretmiyor, arsasını elinde tutuyor, şartlar uygun olduğu zaman inşaata başlamayı tercih ediyor. İzmir’in nüfusu gün geçtikçe artıyor, öte yandan da genç bir nüfusa sahibiz. Bu nedenle konut ihtiyacı ve açığı bitmiyor” diye konuştu.