1990 yılında Ahmet Kadıoğlu tarafından kurulan Kadıoğlu, inşaat demiri satışı ile başlayıp 1 yıl sonra çimento, daha sonra birçok yapı malzemesinin satışını gerçekleştiren bir firma haline dönüştü. 2010 yılında gaz beton, bims, tuğla, alçı, alçı pan, dış cephe levhaları, boya, taşyünü, xps, eps ve çeşitli yapı kimyasalları gibi inşaat malzemelerinin satışını gerçekleştiren bir firma haline gelen Kadıoğlu, İzmir’deki çok sayıda inşaat şirketinin en önemli tedarikçilerinden biri oldu. 2014 yılına kadar sadece satış yapan Kadıoğlu, bu yıldan itibaren üretici olarak da yoluna devam etti. Ödemiş’te hazır beton üretim tesisini devralan Kadıoğlu, 2016 yılında Marmaris Bölgesi’nde 3 sabit tesis ve 2 mobil tesis ile faaliyetlerini sürdüren Datça Beton’a ortak olurken İzmir’deki ikinci hazır beton tesisini Menderes’te kurdu. 2017 yılında Bornova’daki beton tesisini açan firma, 3 farklı beton tesisiyle hizmet veriyor. Ödemiş’teki üretim tesisinde 8 yıldır hazır sıva üreten Kadıoğlu, bu yıl Bornova’da yeni bir hazır sıva tesisi daha kurarak hazır sıvada da üretim kapasitesini artırdı.
Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Kadıoğlu firmasına dahil olan ailenin sektörde üçüncü kuşak yöneticisi Hüseyin Kadıoğlu, satışta iyi bir başarı yakaladıklarını belirterek, üretime yönelik bir yatırım stratejisi geliştirdiklerini ifade etti.
Her zaman yeni yatırımlar peşindeyiz
Kurulduğu günden bu yana sürekli yatırım yapan ve büyüyen bir firma olduklarını belirten Hüseyin Kadıoğlu, “Büyüyemiyorsanız geriye gitmiş oluyorsunuz. Bu anlayış gereği sürekli büyüyen ve daha ileriyi hedefleyen bir firma olduk. Her zaman yeni yatırımlar peşindeyiz. Satış konusunda çok tecrübeliyiz. Sattığı ürünün arkasında duran, yaşanabilecek bir sıkıntıda kolay ulaşılabilen ve hızlı çözüm üretebilen bir firmayız” diyerek üretimde de çok kısa sürede iyi bir ivme yakaladıklarını söyledi.
Kadiotherm üretime başladı
Hazır beton ve hazır sıvanın yanı sıra Kadiotherm markasıyla yalıtım sektöründe üretime başladıklarını belirten Hüseyin Kadıoğlu yeni yatırımları ile ilgili şu bilgileri verdi: “1 yıllık bir piyasa araştırmasının ardından EPS üretim tesisi kurmaya karar verdik. Bir yıllık kurulum aşamasından sonunda ağustos ayı itibariyle üretime başladık. Kemalpaşa Bağyurdu’ndaki üretim tesisimizde ısı yalıtım levhaları ile yerden ısıtma levhaları üretiyoruz. Aylık 40 bin metreküp üretecek kapasitemiz mevcut. Isının yerden daha verimli yayılması ve kullanıcıları ev içi yerleşimde rahatlatmasından dolayı yeni konut projelerinde yerden ısıtma sistemleri tercih ediliyor. Dünyanın enerji krizine karşı ve sürdürülebilirlik hedeflerine çözüm olarak yalıtımı teşvik etmesi, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda bu alanda kaçınılmaz dönüşümü bizi heyecanlandırdı. Bu talepleri gördüğümüz için zaten satışını gerçekleştirdiğimiz ısı yalıtım ve yerden ısıtma levhalarını da kendi bünyemizde üretmeye karar verdik.”
Ürettiğimizi pazarlayabiliyoruz
Kadıoğlu olarak Çanakkale’den Antalya’ya kadar uzanan sahil hattı boyunca iyi bir satış ağı oluşturduklarını belirten Hüseyin Kadıoğlu, “Satıştaki başarımız üretimde bizi cesaretlendiriyor. Kadıoğlu olarak piyasaya güven verdiğimizden ürünlerimiz çok çabuk kabul gördü. Ürettiğimiz ürünleri çok hızlı bir şekilde pazarlayabiliyoruz. Satış konusunda uzman bir firma olduğumuz için Kadiotherm markamızın satışında zorlanmadık. Müşterilerin taleplerini çok iyi bildiğimiz, kaliteden ödün vermediğimiz ısı yalıtım ve yerden ısıtma levhalarımız kısa sürede müşterilerimiz tarafından tercih edildi. İnşaat sektörü ve farklı sektörlerden satış kanallarıyla Kadiotherm üretimi ürünlerimiz çeşitli ülkelere ihracatı gerçekleşti. Üretim ve ihracatı bir araya getirmek hedefiyle satışını yaptığımız ürünlerden gerekli gördüklerimizi üretmek için yeni yatırım çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.
Yalıtım lüks değil bir zorunluluktur
Enerji kriziyle beraber yalıtım sektörünün öneminin arttığına değinen Kadıoğlu, “Dünyada yaşanan enerji krizi, enerji maliyetinin çok yükselmesi yalıtım sektörünü daha önemli kıldı. Sürdürülebilir bir dünya için atılan her adım küresel iklim değişikliğiyle mücadele için çok değerli, doğru yalıtımın bu mücadelede çok önemli bir yeri var. Yalıtım artık lüks değil, zorunluluktur. Konunun maddi tarafında ise yalıtımla hem ısıtma hem de soğutma giderlerini azaltabiliriz. Türkiye’nin cari açık vermesinin başlıca nedenlerinden biri enerji. Yalıtımın doğru uygulandığı konutlar sayesinde yaklaşık ülke çapında toplam enerji faturasında yüzde 15, konutlarda ise yüzde 40 tasarruf sağlamak mümkün. Mevcut konut sahiplerine mantolama ihtiyaçlarını ivedilikle belirlemelerini ve yeni konut alacaklara daha sürdürülebilir bir dünya için konutların enerji kimlik belgeleriyle ilgili bilgi talep etmelerini öneriyorum” diyerek sözlerini noktaladı.