Yeni Şafak Gazetesi'nden Ayşe Mine Alioğlu'nun haberine göre; çılgın proje için ilk kazmanın 26 Haziran tarihinde vurulacağı da açıklandı. Kanal İstanbul projesinin duyurulduğu dönemde başlayan tartışmalar tekrar alevlendi. Bazıları ‘Doğal dengeyi bozar tarihi dokuyu yok eder’ iddiasını ortaya attı, bazıları ‘depremi tetikler’, ‘Marmara’yı yok eder’ açıklamalarını yaptı. Peki ortaya atılan bu iddiaların doğrulukları var mı? Projenin hayata geçirilme sebebi ne? Uzmanlar bu soruların yanıtlarını verdi.
Tarihi Dokuya Zarar Vermeyecek
Kanal İstanbul projesinin, kentin tarihi dokusunun zarar görmesine neden olmayacağını tam tersine fayda sağlayacağına dikkat çeken Mimar Mehmet Osmanlıoğlu, “Dünyada eşi benzeri olmayan İstanbul Boğazı ve kıyılarının üzerine konumlanmış olan tarihi yapıların değerleri artmış durumda. Bu yapıların güvenliği deniz trafiğinin çok olması sonucunda tehlikeye girmiştir. En nadide yalılar akaryakıt tankerlerinin çarpmasıyla karşı karşıya. Uluslararası deniz trafiği açısından önemli Kanal İstanbul’un yapılması tarihi dokuya nefes aldırmak gibi bir şey. Boğaz’da yaşayan insanların can ve mal güvenliği açısından önemli” açıklamasında bulundu.
DEPREM RİSKİ YOK
Depremle ilgili ortaya atılan iddiaların da aslının olmadığına vurgu yapan Osmanlıoğlu, şunları kaybetti:
“İstanbul’da gökdelenlerin bile temeli yirmi metreden fazla değil. Deprem dediğimiz doğa olayı denizin yedi sekiz km altında. Kanal ise 25 metrede olacak. Deprem ihtimalinin teknik değeri yok.”
İstanbul’un yeni gelecek nüfus yoğunluğunu kaldıramayacağını dile getiren Osmanlıoğlu, “Planlama İstanbul’un yoğunluğunu artırmayacak şekilde yapılmalı. Yeni nüfusun olması doğru değil. Yoğunluk olan kısımlardakilerin kanalın etrafına dağıtılması gerekiyor. Sahiller tamamen halka ait olmalı” dedi.
MARMARA’YI KİRLİLİK YOK EDECEK
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Kanal İstanbul ve Marmara'yla ilgili konuştu. Kesici, şu açıklamalarda bulundu:
“Doğanın dengesine müdahale ederken çok iyi düşünmemiz gerekiyor. İyice hesap edilmesi ve bilimin siyasetten ayrılması gerekli. Süveyş kanalı açılmış daha önce. Karadeniz’den ve Ege’den gelen suların elbette etkisi var. ‘Kanal İstanbul açılırsa Marmara yok olacaktır’ demiyorum. Marmara için daha önemli sorunumuz müsilaj.”
Boğaz Emniyetli Hale Gelecek
Ülkemizin gözdesi olan İstanbul Boğazı’ndan tankerlerle senede 150 milyon ton tehlikeli yükün taşınması yapılıyor ve bu rakam her geçen sene yükseliyor. Boğazın senelik geçiş kapasitesi senede en fazla 25 bin gemi olmasına karşın bu rakam 50 binlere çıktı. İstanbul Boğazı’nı tehlikeye atan bu gemi ve yük trafiği Kanal İstanbul'u şart kıldığı için projeyle boğazların emniyetinin sağlanması amaçlanıyor.
Tanker Riski
Olası bir kazada petrol yüklü bir tankerde yaşanabilecek patlamanın İstanbul Boğazı’nda 50 kilometrekarelik bölgede büyük sarsıntıya neden olacağı söyleniyor. Kanal İstanbul'a ilişkin ‘olası bir doğal afet sırasında kanal ile İstanbul arasında oluşturulacak adadaki insanların tahliye edilemeyeceği’ iddialarının da aslı olmadığı ifade ediliyor.
Kanal İstanbul projesi kapsamında afetlere dayanaklı olan 7 kara yolu köprüsü, biri köprü diğeri yer altı geçişi olacak şekilde toplam 2 demir yolu geçişi, 2 metro geçişinin inşa edilmesi öngörülüyor.