Kelepir Sektör!

Niyazi Gültekin

Geçmiş dönemlerde emlak ilan sitelerinde veya binalardaki afişlerde ‘kelepir daire’ ilanlarına çokça rastlamışsınızdır.

Ekonomik anlamda zor durumda olan mülk sahibi veya inşaat firması mülkünü değerinin çok altında veya zararına sattığını belirtmek amacıyla bu ifadeyi kullanırdı.

Mülk sahiplerinin kelepir ilanlarına sık sık rastlarken inşaat firmalarının kelepir fiyata daire sattığına nadiren şahit olurduk. Ekonomik olarak güçlük çeken müteahhitler genelde bunu çok fazla dillendirmeden yakınlarına veya eski yatırımcılarına ucuza satış yapar ve finansal durumunu düzeltmeye çalışırdı. Bunu yapamayacak kadar güç durumdaysa kelepir fiyatına satardı.

Ancak bugün geldiğimiz noktada sadece belli başlı inşaat firmaları değil, inşaat sektörünün büyük bir çoğunluğu ‘kelepir’ satış yaptığını görüyoruz.

Döviz ve faizin artışıyla daire satışlarının yavaşlaması inşaatçıların büyük bir kısmını zora soktu. Sadece küçük firmalar değil büyük holdingler bile bu süreçte inşaatı bitirmekte zorlanıyor.

Şu anda müteahhitlerin tek bir önceliği var inşaatları bitirmek.

İnşaat firmalarının büyük bir kısmının öz sermayesi ile inşaatı bitirecek gücü yok. Firmalar elindeki mal varlıklarını da nakite çeviremediği için iki seçeneğe başvurmak zorunda kalıyor. Ya yıllık yüzde 40 gibi yüksek bir oranla kredi kullanacak (zaten kendisi projeden yüzde 40 kar edemeyecektir) ya da kelepir fiyatına satış yapacaktır.

İnşaat maliyetlerinin son 3 aydaki yüzde 30 artışını da göz önünde bulundurursak bu demek oluyor ki; piyasa düzelmediği sürece projesi inşaat halinde olan ve öz sermayesi yetmeyen inşaat şirketleri karlarını ya bankaya ya da kelepirci müşteriye vereceklerdir.

***

İnşaat sektörüne son 10 yıl içerisinde aşırı yığılma oldu. Biraz para biriktiren üretim yapmak, fabrika kurmak yerine ya inşaat yapmaya başladı, ya da yatırım amaçlı topraktan daire almaya başladı.

Stoklar arttı, üretim azaldı, fiyatlar yükseldi, alım gücü düştü.

Üstüne bir de ekonomik kriz gelince çok karlı gözüken inşaat sektörü ‘kelepir’ bir sektör oluverdi.

Dün çok kar var diyerek müteahhitliğe soyulanlar bugün inşaatı nasıl bitiririm diye kara kara düşünüyor.

***

Nitekim inşaata olan ihtiyaç hiçbir zaman bitmez. Şu anda 2 milyon civarında konut stoku bulunuyor. Ülkemizde en kötü ekonomik koşullarda bile yıllık 1 milyon konut satılabilecek potansiyel var. Piyasa koşullarından dolayı yeni başlayan proje sayısı sınırlı olduğu için 1-2 yıl içerisinde stokları tükenecek ve yeni konuta olan talep artacaktır.

Kelepir sektör yeniden lokomotif sektör olacaktır.

Ancak bu kriz bize öğretti ki bu ülke inşaat ile kalkınmaz.

Bu ülke sanayi ile üretim ile kalkınır. Sanayimizi, ticaretimizi ve üretimimizi artırmalı; refah ve satın alma gücünü yükseltmeli ondan sonra inşaata yoğunlaşmalıyız.

 Aksi taktirde bu tür krizleri daha çok yaşarız.