İstanbul'daki 5.8’lik depremi sonrasında meslek odaları temsilcileri, İstanbul başta olmak üzere kentlerde afete karşı dayanıksız binaların dönüşümün gönüllü değil zorunlu olması gerektiğini belirtti.
İmar barışıyla devletin elinde hangi binalarda ne tür değişiklikler yapıldığıyla ilgili kayıt oluştuğunu sözlerine ekleyen oda başkanları, bu bilgilere göre hızlı denetimle güçlendirme ya da yıkıma başlanması gerektiğini savundular.
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, şu açıklamalarda bulundu: “Deprem toplanma alanı demek, o binaların çökmesi durumunda insanların etkilenmeyecekleri yer, demektir. Yani 20 metre uzunluğunda, 7 katlı bir binada oturan vatandaşın, 30 metre uzaklığında deprem toplanma alanı olmalı ki, olası depremde bina yıkılırsa vatandaş zarar görmesin. Bu mesafeler gökdelen niteliğindeki çok katlılar için daha da uzak olmalı. Oysa insanlar önceki gün deprem korkusuyla plazalardan çıktıklarında gidecek yer bulamadılar. Plazanın kapısında beklediler. Yeni bir deprem gelse ve bina yıkılacak olsa hepsi dışarıda öleceklerdi. Kaldı ki artçılarda kafalarına tuğla, kiremit düşüp de ölebilirlerdi.
ÇADIR KURACAK BOŞLUKLAR OLMALI
Ayrıca deprem toplanma alanlarında kanalizasyonu, tuvaleti, temiz suyu, duş alınacak yeri, elektrik ve jeneratörü ile kazma, kürek, acil gıda, su, ilaca kadar bir dizi malzemenin bulunması gerekir. Bu da yetmez, her yerleşim yerinde en az iki tane toplanma yerinin yanı sıra sahra hastanesi ve konaklamalar için çadır kurulacak boşluklar da olmalı.
Bina mülkleri bazı insanların olabilir ama o binalar aynı zamanda kentte yaşayanlara da ait. Bina güvenliği kentle ilgili bir kavramdır. İnsanların oturduğu binalar güvensizse kamu yararı o binaya müdahaleyi gerektirir.”
HEYELAN BÖLGELERİ İMARA KAPATILMALI
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Başkanı Tekin Saraçoğlu, imar barışı yasasının eksik çıktığını savundu. Saraçoğlu, şunları söyledi: “Şimdi devletle barışan bu binaların en kısa sürede yapı denetiminden geçirilerek güvenli olup olmadıkları tespit edilmeli. Sonuca göre ya güçlendirilsinler ya da yıkılsınlar. Barışa başvuranlar içinde 7 kat olup ruhsatsız olan binalar da var, Kartal’daki gibi 4 katlı binanın üzerine 3 kat kaçağı olan da. Ayrıca İstanbul başta olmak üzere dere yatakları, heyelan bölgelerindeki riskli yapıların tespiti yapılarak buraların imara kapatılması ve insanların güvenli yerlere taşınmaları sağlanmalı. Çünkü hiçbir inşaat tekniği heyelan bölgesine yapılacak yapıyı güvenli kılamaz. Kayan zemini tutamazsınız. Buraların mutlaka boşaltılması gerekir. Devlet Anayasa gereği vatandaşının can ve mal güvenliğini korumak zorundadır, imar barışı yasasında kaçak binadan mal sahibinin sorumlu olduğuna ilişkin maddenin hiçbir hükmü yoktur. Devlet imar barışını bitirdi, artık acil denetim zamanı.”