Bakan Özhaseki, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2017 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Şehirlerin kültürün renklerini yansıtan, afetlere dayanıklı ve çevreye duyarlı bir biçimde gelişmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Özhaseki, "Çevreyi gelecek nesillere karşı bir sorumluluk bilinciyle ele almakta ve bir emanet olarak görmekteyiz. Diğer yandan, dünyada giderek artan oranda nüfusun şehirlerde yaşadığı, zenginliğin ve kültürün şehirlerde geliştiğini dikkate aldığımızda, yaşanabilir kimlikli şehirler oluşturmak temel önceliğimizdir." diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görevlerini anımsatan Bakan Özhaseki, 2017 Yılı Bütçe Tasarısında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için 1 milyar 823 milyon 914 bin lira, bağlı kuruluşları Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü için ise 919 milyon 482 bin lira olmak üzere, merkezi yönetim bütçesinden toplam 2 milyar 743 bin 396 bin lira ödenek öngörüldüğünü bildirdi.
Ana hedeflerinin her zaman insan odaklı şehirler olması gerektiğine işaret eden Özhaseki, "Siyaseti de hizmeti de sadece insanımız için yapıyoruz. Kültür ve medeniyet tasavvurumuzdan kopmadan, her şehrin kimliğine sahip çıkmalıyız. Bu anlamda birbirine benzemeyen, kendi dokusunu, kimliğini koruyan şehirler kurmayı hedefliyoruz. Bunun için yerel yönetimlere rehberlik ederek, onlarla işbirliği içerisinde çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Ülke bütününde sosyal, ekonomi ve çevre politikalarıyla stratejileri fiziki mekanla ilişkilendiren "Ülke Mekansal Strateji Planı" çalışmalarının başlatıldığını aktaran Özhaseki, şunları söyledi:
"Bu sayede kalkınma planı ve strateji belgeleri mekana yansıyacak, sektörel kararların mekansal organizasyonu sağlanacaktır. 2017 yılı sonuna kadar Ülke Mekansal Strateji Planını başta yatırımcı bakanlıklar olmak üzere tüm paydaşların katılımıyla tamamlanmasını hedefliyoruz."
Mehmet Özhaseki, Türkiye'deki Çevre Düzeni Planları'nın yüzde 97'sini tamamladıklarını, 2017 yılı sonuna kadar plansız alan kalmayacağını vurguladı.
Konuşmasında kıyı alanları planlamasında da önemli mesafeler kaydettiklerine değinen Bakan Özhaseki, İskenderun ve İzmit Körfezleri ile Antalya, Samsun ve Bursa Bütünleşik Kıyı Alanları Planlama çalışmalarının sonuçlandırıldığını, 8 bin 591 km olan Türkiye kıyılarının yüzde 20'sinde Bütünleşik Kıyı Alanları Planlarının tamamlandığını, tamamını ise 2018 yılına kadar bitirmeyi hedeflediklerini aktardı.
Deniz kıyılarına ait kıyı kenar çizgisi tespitlerinin tamamını bitirdiklerini açıklayan Özhaseki, 2017 yılı içerisinde de tabii göllerin kıyı kenar çizgilerini tamamlamayı hedeflediklerini ifade etti.
13 bin 388 jeolojik etüt raporu onaylandı
İmar planında jeolojik-jeoteknik ve mikro bölgeleme etüt raporları ile afet tehlikelerinin belirlenmesi, yerleşime uygunluk durumunun ortaya konulması ve afete duyarlı planlama yapılarak afet risklerinin azaltılmasının sağlandığını anlatan Özhaseki, 2011-2016 arasında, bakanlık olarak 13 bin 388 jeolojik etüt raporunun onaylandığını bildirdi.
29 ayrı bölgeye ait yaklaşık 110 bin hektarlık alanın mikro bölgeleme etüt raporunu da onayladıklarına işaret eden Bakan Özhaseki, İstanbul Finans Merkezi çalışmalarını da Hükümet olarak önemsediklerini kaydetti.
Özhaseki, "Bölgenin, başta nüfus yapısı olmak üzere, tüm ulaşım ve metro aksları etüt edilerek tasarlanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi, trafik karmaşasından tümüyle yalıtılmış bir şekilde, ileriye dönük yeni metro bağlantıları ve çevre yollarıyla birlikte planlanmış olup, yeni yaya geçişleri ile desteklenmiştir." diye konuştu.
Riskli alan veya rezerv yapı alanı ilan edilen alanlarda, sosyal donatıları sağlanmış, mekan kalitesi yükseltilmiş yeni imar planlarının süratle onaylandığını vurgulayan Özhaseki, kentsel tasarım projelerinin şehir estetiği ve silueti göz önüne alınarak yürütüldüğünü belirtti.
Özhaseki, Kentlerin Kimliğinin Geliştirilmesine Yönelik Kentsel Tasarım Rehberlerinin Hazırlanması Projesi'nin bu yıl tamamlanacağını ve belediyelere rehber olacağını bildirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ülke genelinde mekansal planları takip etmeye başladık. Haziran 2014’ten bu yana her bir mekansal planın veya plan değişikliğinin bakanlığımız tarafından verilen bir Plan İşlem Numarası var. 70 bin adetten fazla imar planını veya değişikliğini elektronik ortamda kayıt altına aldık."
Kentsel dönüşüme 2,5 milyar lira kaynak
Mehmet Özhaseki, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında bugüne kadar yapılan çalışmalarla 3 milyondan fazla vatandaşın can güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetlerini başlattıklarına vurgu yaparak, bu kapsamda yapılanları şöyle anlattı:
"81 ilimizde kentsel dönüşüm, 49 farklı ilimizde 188 adet riskli alan ilan ettik. Bu alanların büyüklüğü yaklaşık olarak 12 bin hektar, bulunan bina sayısı 250 bin adet, bu yapılarda bulunan bağımsız olarak da 550 bin adet bina bulunmaktadır. Riskli alanlar içerisinde 1 milyon 750 bin kişi yaşamaktadır. Ülke genelinde 406 bin 536 adet konut ve işyerini 'Riskli Yapı' statüsünde yeniliyoruz. Bunlardan, 153 bin 852 konut ve 20 bin 287 işyeri olmak üzere toplam 174 bin 139 adet bağımsız bölüm içeren 60 bin 472 adet riskli binanın yıkımı sağlanmıştır. 5 ilde yıpranan tarihi ve kültürel taşınmazların korunması amacıyla ‘Yenileme Alanı’ ilan ettik. 20 ilde kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan ettik. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında ülke genelinde 1 milyar 400 milyon lirası kira yardımı olmak üzere, toplam 2 milyar 500 milyon lira kaynak kullanılmıştır."
Kentsel dönüşümü ülke çapında daha yaygın hale getirmeyi ve hızlandırmayı, mevzi çözümler üretmeyi, çözüm ortağı olmayı hedeflediklerini bildiren Bakan Özhaseki, İstanbul Fikirtepe, Üsküdar, Gaziosmanpaşa ve İzmir Karabağlar gibi tıkanan bölgelerdeki kentsel dönüşümü hızlandırmak adına bakanlık olarak çözüm ortağı olmaya devam edeceklerini aktardı.
Terörden etkilenen bölgelere 10 milyar liranın üzerinde yatırım
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, terörden etkilenen bölgelerde yürüttükleri çalışmalara da değinerek, "Bölücü ve hain terör örgütünün çukur siyaseti sonucu, yaklaşık 30 bin konut kullanılamaz hale gelmiştir. Bölgedeki belediyeler asli faaliyetleri yerine Kandil'e hizmet etmeyi birinci iş gördüklerinden dolayı vatandaşlar altyapı hizmetlerinden de mahrum bırakılmıştır. Bölgede güvenlik sağlandığı gibi, huzur ve barış kalıcı olarak tesis edilmiş olup şimdi sıra yaraların sarılması zamanıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgede imar çalışmalarının Diyarbakır'ın Sur ilçesi, Şırnak il merkezi, Şırnak'ın Cizre, İdil, Silopi ilçeleri ile Mardin'in Nusaybin ve Hakkari'nin Yüksekova ilçelerinde sürdürüldüğünü kaydeden Özhaseki, şunları söyledi:
"Bu 7 bölgede zarar tespit çalışmalarını bitirdik. Ağır hasarlı yapıların yıkımı ve enkaz kaldırma işlemleri de büyük ölçüde tamamlandı. Vatandaşlarımızı bilgilendirmek için irtibat ofisleri kurduk. Ayrıca o bölgeyi riskli alan ilan edip, yeni yapacağımız alanlar içinde rezerv alanlar belirledik. Yeni rezerv alanlarında konut yapımı içince imar planlarına ve projelerine başladık. Ayrıca bazı yerlerde ihtiyaç duyduğunuz için kamulaştırmalar yaptık ve yakında da oralarda inşaat çalışmalarımız başlıyor."
Koruma Amaçlı İmar Planı çerçevesinde Sur'da, tarihi Diyarbakır evlerinin restorasyonu, sokak sağlıklaştırması, cami-kilise gibi tarihi yapıların restorasyon ve rekreasyon alan çalışmalarını başlattıklarını vurgulayan Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bölgede bu amaçla, 10 milyar liranın üzerinde yatırım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu şehirlerde altyapı ve sosyal donatı alanlarıyla birlikte 36 bin konut yapılacak. Diyarbakır Sur İlçesi'nin tarihi dokusu korunarak şehir yeniden imar edilecek. Orada 2012 tarihli Koruma Amaçlı İmar Planı var. Sonuna kadar buna uygun hareket ediliyor. Sur dışındaki yerlerde bütün işlerimizi en geç bir yıl içerisinde bitiririz. Sur'da da altyapıyı üstyapıyı tamamıyla bitiririz ama tarihi konakların yeniden inşa edilmesi biraz zaman alabilir."
"Gerçek Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretimi" projesi
"Gerçek Ortofoto ve Coğrafi Veri Üretimi" projesini yıl içerisinde tamamladıklarını anlatan Özhaseki, proje ile uçaklardan alınan görüntüler ile tüm il ve ilçe merkezlerimizin 3 boyutlu ve 10 santimetre çözünürlüklü hassas görüntü altlıklarını oluşturduklarını belirtti.
Ortaya çıkan tüm verilerin, kalite kontrol çalışmaları yapıldıktan sonra, kamu kurumları ve belediyelere ücretsiz servis edildiğine işaret eden Özhaseki, elde edilen görüntülerin 3 yılda bir yenilendiğini açıkladı.
Milli Coğrafi Bilgi Sistemi yazılımımızı yeni teknolojilerle ve yerli imkanlarla geliştirdiklerini belirten Özhaseki, geliştirilen milli yazılım ile kamudaki lisans maliyetlerini azalttıklarını ifade etti.
Özhaseki, yapı müteahhitlerinin etkin denetimi için "Yapı Müteahhitliği Bilişim Sistemi"nin hizmete alındığını belirterek, bu sistem ile yapı ruhsatına tabi yapıların müteahhitliğini üstlenen yapı müteahhitlerine yetki belgesi numarası verildiğini, aynı zamanda sorumluluklarını yerine getirmeyen yapı müteahhitlerinin de yetki belgesi numaralarının iptaline başlandığını aktardı.
İmar Kanunu'nda çalışmalar yaptıklarına da değinen Özhaseki, 2017'de yapılması planlanan düzenleme ile imar planı değişikliklerinin disiplin altına alınmasının hedeflendiğini bildirdi.
Özhaseki, bu plan değişikliği sonucu oluşan değer artışından kamunun pay almasının sağlanması, alınan payın, düzenli kentleşme ve altyapı hizmetlerinde kullanılmasını da amaçladıklarını anlattı.
442 bin 500 binaya Enerji Kimlik Belgesi verildi
Mehmet Özhaseki, binalarda "Enerji Kimlik Belgesi" uygulamasının da hayata geçirildiğini aktararak, şu bilgileri verdi:
"Binalarda enerji verimliliği konusunda farkındalık oluşturuldu. Bu sektörde yetkilendirilen 12 bin Enerji Kimlik Belgesi Uzmanı tarafından 442 bin 500 bina için Enerji Kimlik Belgesi düzenlendi. Merkezi Isıtma Sistemli Binalarda gider paylaşımını düzenleme amacıyla 84 firma yetkilendirildi. Özellikle mevcut bina sahiplerine ve mevcut binalarda uygulama yapacaklara rehberlik yapacak olan ısı yalıtım uygulama kılavuzu hazırlandı. Binaların yangına karşı güvenliğinin artırılması amacıyla mantolama ısı yalıtımı yapı malzemelerine Yangın Güvenlik Raporu zorunluluğu getirildi."
Yapı denetime çipli önlem
Yapı Denetim Kanunu kapsamında ülke genelinde 692 milyon metrekare inşaat alanının denetiminin yürütülerek, 28 bin 707 mimar ve mühendisin denetçi olarak belgelendirildiğini ifade eden Özhaseki,
"Yapılarda kullanılan betonun denetimi büyük önem arz etmektedir. Yapılardaki beton imalatlarından alınan numunelerin 'çip sistemi' ile etiketlenerek izlenmesi ve beton deney sonuçlarının laboratuvar ortamından anlık olarak alınabilmesine yönelik pilot uygulamaları başlattık." diye konuştu.
İskan Kanunu uygulamalarına ilişkinde bilgi de veren Özhaseki, 2003-2016 döneminde 3 bin 563 projenin desteklendiğini ve yaklaşık 517 milyon lira yatırım yapılarak, planlı alanlarda 8 bine yakın konutun hak sahiplerine teslim edildiğini anlattı.
KKTC'ye su götürme projesi kapsamında yapımı tamamlanan Alaköprü Barajından etkilenen 326 ailenin konutlarının teslim edildiğini kaydeden Özhaseki, Ahıska Türkleri için de 677 aileden 302'sinin yerleşimlerinin sağlandığını, geri kalan 375 aile için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Bakan Özhaseki, 2002'de sadece 15 katı atık düzenli depolama tesisi bulunduğunu, 2016 yılı itibarıyla ise bu tesislerin sayısının 82'ye ulaştığını belirterek, tesisler aracılığıyla bin 91 belediyede 52 milyonluk nüfusa hizmet verildiğini açıkladı.
Yürütülen çalışmalar ile atık yönetiminin sağladığı katma değerin yıllık 3 milyar liraya, doğrudan istihdamın ise 60 bin kişiye ulaştığına dikkati çeken Özhaseki, "2023 yılında ise 10 milyar lira katma değer sağlanacak ve bu alanda istihdam edilecek kişi sayısı 100 bin kişiye ulaşacak." dedi.
Özhaseki, temiz denizlerin bir göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısının 2016 yılında 444'e ulaştığını ifade ederek, halihazırda 269 limanda da atık alım hizmeti verildiğini anlattı.
1.9 milyar ton sera gazı emisyonunu önlemiş olacağız
Türkiye'nin 2004'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne ve 2009'da da Kyoto Protokolü'ne taraf olduğunu, 22 Nisan 2016 tarihinde de Paris Anlaşmasına imza attığını anımsatan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu anlaşmalarda biz 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında yüzde 21'e kadar indirim yapacağımız taahhüdünde bulunduk. Ulusal katkımıza göre sadece 2030 yılında 246 milyon ton, 2012-2030 arasında ise toplam 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonunu önlemiş olacağız. İklim değişikliği ile ilgili çalışmalarımızı 2012, 2014 ve 2016 yılında aldığımız Ozon Tabakasını Koruma Onur Madalyası'yla taçlandırdık. Ayrıca şehirlerimiz için gürültü haritalarını hazırladık. Bakanlığımızca çevre katkı paylarından yerel yönetimlerin çevre yatırımları için son 14 yılda 11 bin 868 adet projeye 1 milyar 322 milyon lira şartlı nakdi yardım yapıldı."
Avrupa Birliği tarafından sağlanan mali yardımların 2007-2013 yıllarını kapsayan IPA-1 Dönemi ile Türkiye'ye çevre sektörü için 705 milyon avro olduğuna işaret eden Bakan Özhaseki, "Çevre Operasyonel Programı kapsamında şu ana kadar toplam bütçesi yaklaşık 981 milyon avro olan 39 çevre altyapı projesinin başvurusu Avrupa Komisyonu'na yapılmış olup, 31 inşaat işi başlamıştır, devam etmektedir." dedi.