Barınma, insanın en doğal hakkıdır. 21. Yüzyılda sağlıklı bir konutta yaşamaktan daha doğal bir hak iddia edilemez. Ancak yüksek enflasyon bu hakkı da vatandaşın elinden alıyor. Yeni gündemimiz barınma krizi.
Ev sahibinin de kiracının da memnun olmadığı bir dönemden geçiyoruz.
Öncelikle kira sorununun kaynağına inmek gerekir. Kamuoyunda kira artışlarının nedeni olarak, fırsatçı ev sahipleri ve yabancıya konut satışları gösterilse de bu gerekçeleri doğru bulmuyorum.
Fırsatçılık yapan ev sahibi elbette var ama temel nedeni bu değil. Yabancıya konut satışının kira artışında etkisinin olduğunu ise hiç düşünmüyorum.
Kira artışına neden olan iki önemli unsur var: Maliyet artışı ve arz sıkıntı.
İnşaat maliyetleri 2021 yılının başından bu yana neredeyse 2-3 kat arttı. Haliyle bu maliyet artışları konut fiyatlarına, konut fiyatlarındaki artışlarda da kira fiyatlarına yansıdı. Ekonomik risklerden dolayı yeni konut üretilmediği için bu fiyat artışları katlanarak devam etti.
Kira amaçlı konut satın alan yatırımcı için en önemli unsur amortisman süresidir. Amortisman, bir varlığın maliyetini, varlığın kullanılmasıyla elde edilen gelirle dengelemektir. Konutta amortisman süresi ortalama 240 aydır.
Şöyle bir örnekle konuyu açıklığına kavuşturayım. Geçtiğimiz yıl değeri 500 bin lira olan bir konutun 240 ay amortismanlı kira oranı 2 bin 83 liraya denk geliyor. Bu yıl maliyet artışlarından dolayı evin değeri 1 milyon liraya çıktığı için kira oranı doğal olarak 4 bin 166 liraya çıkar.
Eğer konut fiyatı yükselir de kira yükselmezse amortisman süresi artar ve gayrimenkul yatırımı cazibesini kaybeder. İnsanlar gayrimenkul yatırımından uzaklaşır ve inşaat sektörü daralmaya gider.
***
Gelelim asıl mevzumuza;
Hükümet kira sorununu serbest piyasa normları yerine polisiye önlemlerle çözmeyi tercih etti. Resmi enflasyon bile yüzde %73,50 olarak açıklanırken ev sahibine sen kiraya %25 zam yapabilirsin denildi. Kiracı için olumlu bir gelişme olsa da milyonlarca liralık yatırım yaparak ev alan yatırımcıları zor durumda bırakacak bir düzenleme.
Benzin ve doğalgaz fiyatlarına günaşırı zam yapan hükümetin ev kiralarına %25 sınırı getirmesini doğru bulmuyorum.
Yüksek enflasyonun faturası ev sahiplerine kesilmemeli.
Kiralar, serbest ekonomi piyasasına müdahale edilmeden doğal bir süreç içerisinde geri gelmelidir. Ekonomik istikrar sağlandığında ve maliyet artışları önlendiğinde bu kendiliğinden olacaktır.