Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, Ankara’daki kira bedellerinin son dönemlerdeki artışını ve söz konusu artışın arkasındaki sebepleri anlattı. Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre H Akçam, pandemi, deprem, göç dalgaları ve ekonomik faktörlerin bir araya gelmesiyle başkent Ankara’da kira piyasasının ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Anadolu Gazete’den Günsu Özmen imzalı habere göre Başkan Hakan Akçam, 2023’te yaşanan ve asrın felaketi şeklinde nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında başkent Ankara’ya yoğun bir göç dalgası yaşandığını söyledi. Açıklamasında söz konusu bu göçün yalnızca mega kent İstanbul’dan değil, Türkiye’nin birçok kentinden olduğunu dile getiren Hakan Akçam, şunları dile getirdi: “2023’de yaşamış olduğumuz Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinden sonra İstanbul depremi bir defa daha gündeme gelince başkent Ankara o günden bu yana büyük oranda göç almaya başladı. Yalnızca mega kent İstanbul’dan değil, ülkemizin bütün kentlerinden başkent Ankara göç almayı sürdürüyor, bunu başkent Ankara’nın artış gösteren trafik yoğunluğundan da anlamak mümkün. Göç alan bir kent oraya talep olduğu anlamı taşıyor ve bu da ilk etapta kira ve konut fiyatlarının yükselmesini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle başkent Ankara son senelerde kira bedellerinin en çok arttığı şehirlerden biri. Ortalama kira fiyatı 15 bin Türk Lirası civarında.”Hakan Akçam açıklamasın da zaten sınırlı olan kiralık konut arzının artış gösteren talep karşısında yetersiz kaldığını, söz konusu bu durumun kira fiyatlarının yükselmesini hızlandırdığını söyledi.
ALT GELİR GRUPLARI ZORDA…
Ankara’daki kira piyasasından en çok etkilenen kesimin alt gelir grupları olduğunu dile getiren Hakan Akçam, söz konusu bu durumun sosyal bir sorun haline geldiğini dile getirdi. “Başkent Ankara’da alt gelir grubuna mensup yurttaşlar için bütçelerine uygun kiralık konut bulmak neredeyse imkânsız duruma geldi. Özellikle Altındağ, Mamak ve Keçiören gibi bölgelerde dahi kira bedelleri bu grupların ödeyebileceği seviyelerin üzerine çıktı” diye konuştu. Kira bedellerinin gelecekte nasıl bir seyir izleyeceği sorusunu da yanıtlayan Hakan Akçam, 2025’te fiyatların dünya ve Türkiye’deki ekonomik ve siyasi gelişmelere bağlı olduğunu söyledi. “Bu sene için kesin bir değerlendirme yapmak zor, çünkü dünya sürekli değişiyor ve her an sürprizlere açık fakat 2025’te fiyatların bir süre stabil düzeyde ilerleyeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
ALTIN ENDEKSLİ KİRALAR
Son dönemlerde konut sahiplerinin kira artışı taleplerinde yeni yöntemler geliştirdiğini dile getiren Hakan Akçam, “Bazı konut sahipleri, kira artışlarını gram altın fiyatına endeksli hale getirdi. Örneğin bir konut sahibi, altın bir sene içerisinde ne kadar artış göstermişse kira artışını da buna göre belirlediğini kiracısına ilan etti. Bu ve bunun gibi uygulamalarla artık sık sık karşılaşıyoruz” dedi. Başkent Ankara’da kiraların en yüksek olduğu bölgelerle ilgili bilgi veren Hakan Akçam, “Popüler bölgeler her zaman yüksek kira bedelleriyle ön plana çıkıyor. Alacaatlı, İncek ve Bağlıca gibi semtler, son dönemlerde oldukça popüler hale geldi ve bu da kira fiyatlarını artırdı” dedi. Devletin kira artışlarını dengelemek için aldığı yüzde 25 zam sınırı uygulamasını anımsatan Hakan Akçam, söz konusu bu düzenlemenin Temmuz’da sona erdiğini belirtti. Kira artışlarının durdurulması için daha köklü çözümler gerektiğini dile getiren Hakan Akçam, “Kira artışını yavaşlatmanın yolu kiralık konuta olan talebi azaltmaktan geçiyor. Bunun için de konut üretimi artırılmalı ve özellikle alt gelir gruplarının konut alımını kolaylaştıracak projeler geliştirilmelidir” diye konuştu.