Dünya Gazetesi köşe yazarı Alaattin Aktaş, ev fiyatlarını ve konut sektörünü kaleme aldığı yazısına "Konut fiyatları hızla artıyor. Her ne kadar bu artışın en önde gelen nedeni olarak biraz kolaya kaçıyor ve yabancı talebini görmek istiyorsak da gerçek hiç de öyle değil" ifadelerini kullanarak başladı.
"Konut fiyatlarının tırmanmasına yol açan en başta gelen neden, kurdaki yükselmeye bağlı olarak inşaat maliyetlerinde ortaya çıkan artış" açıklamasında bulunan Alaattin Aktaş, konut satışlarına ve fiyatlarına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Satılan konutların tümü yeni mi ki inşaat maliyetleri gerekçe olsun” şeklinde düşüncelerin oluşabileceğine dikkat çeken Aktaş, "İlk bakışta doğru gibi gelse de bu düşünce yanlıştır. Hemen hemen aynı kalitede ve aynı bölgede yer alan konutlardan yeni olan örneğin 1 milyona alıcı buluyorsa, ikinci el olan da buna yakın bir değere yükselecektir" diye konuştu ve konut fiyatlarındaki artışın bir diğer sebebinin talep yükselişi olduğunu belirtti.
Aktaş, "Talepteki bu artışı tetikleyen de geçen yıl eylülde faizin indirilmesi ve TL cinsi tasarruf etmenin adeta cezalandırılır hale gelmiş olmasıdır" şeklinde konuştu ve yabancı talebinin fiyatlarda baskı yapan son etken olduğunun altını çizdi.
"Konut talebindeki artışta elindeki birikimi korumak isteyenlerin tercihi önemli bir etken, tamam. Ama madalyonun bir de diğer yüzü var" ifadelerini kullanan Alaattin Aktaş, ikinci el evleri satanların amaçlarına değindi. Aktaş, 2. el konut satışlarındaki amaçlarla ilgili şunları söyledi:
- Parayı başka türlü nemalandırıp değerlendirmek mi, pek sanmıyoruz. Şu dönemde konuttan çok kazandıran bir araç yok gibi.
- Sahip olduğu konutun çok kazandırdığını görüp bir süre sonra fiyatların düşeceğini varsayarak karı cebe koymak mı, olabilir.
- Eski konutunu ya da onun bedeli yetmezse sahip olduğu bir diğer konutu satarak, gerekirse üstüne para da koyarak sıfır konut almak mı, muhtemel.
Bunların olası olduğunun altını çizen Aktaş, asıl gerekçenin ekonomik sıkıntıda olan ve borcu katlananların evlerini satması olduğunu belirtti. "Belki birden fazla olan konutun biri satılıyor, belki bir tane olsa bile zorunluluktan o satışa çıkarılıyor. Yoksa şu dönemde konut fiyatları her geçen gün artarken başka gerekçeyle konut satmak hiç akıl karı görünmüyor" değerlendirmesinde bulunan Aktaş, 2022'nin ilk 4 ayında 453 bin konutun el değiştirdiğine, bunların 131 bininin ilk el konutlardan oluştuğuna dikkat çekti. Aktaş konuyla ilgili yazısını şu şekilde sonlandırdı:
"İlk el konutların toplam içindeki payı ilk dört ayda yüzde 28.9 oldu. Bu, şimdiye kadar kaydedilmiş en düşük pay.
Konut satışına ilişkin istatistikler 2013 yılından bu yana tutuluyor ve ilk el için yüzde 30’un altında pay çok nadir görülüyor.
İlk el konut satışının toplam içindeki payı nisanda ise yüzde 27.4 ile şimdiye kadarki en düşük düzeye inmiş durumda. Daha önce 2013'ten beri hiçbir ay böylesine düşük bir oran görülmemişti.
Konutta ilk el-ikinci el dengesinin ilk el aleyhine bozuluyor olması da bize şunu gösteriyor:
- İlk el konutlar adeta yanına yaklaşılamayacak kadar pahalı.
- Ekonomik zorluklar yüzünden ikinci el konut satışları daha da artacak ve söz konusu denge biraz daha bozulacak."