Konut kredisinde Haziran ayı başında kamu bankaları tarafından müthiş fırsatlı bir kampanya başlatılmıştı. Faiz oranları Cumhuriyet tarihinin en düşüğüne çekilmişti. Şimdi ise konut kredisi faizleri de dahil olmak üzere tüm faizler zirvede.
Dünya Gazetesi köşe yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü köşesinde yaz aylarında dip yapan faizlerin yıl sonunda artışa geçmesini kaleme aldı.
İşte Alaattin Aktaş'ın 'Tüm faizler yılın zirvesinde' başlıklı yazısı...
Yaz aylarında dip yapan faizler o dönemden bu yana bir kattan fazla artış kaydetmiş durumda. Üç aya kadar vadeli mevduatın faizi yüzde 15'i aştı; doların faizi yüzde 2'ye, euronun faizi de yüzde 1'e dayandı.
Kredi faizleri de hızlı bir artış sergiliyor. Zaten tüm faizler kasım sonunda yılın en yüksek düzeyine çıktı.
Geçmişi özlemle anmak söz konusu olduğunda aklıma hep birkaç yıl önce yerel bir televizyonda izlediğim program gelir. Orta Anadolu’da bir şehirde yayın yapan televizyon kanalı... Yıllar önce evlerde su tesisatı yok, su ihtiyacı mahalle çeşmesinden karşılanıyor ve oraya güğümlerini doldurmaya gelen kadınlar sohbet ediyor. Ama sohbetin adı yarenlik. İşte o televizyon programındaki konuşmacılardan biri özlemle o günleri anıyor:
“Nerede artık o çeşme başı yarenlikleri...”
“Çeşme”yi de “çişme” olarak şiveli söylüyor.
Ben de faizlere bakarken “Nerede o tek haneli faiz oranları” demekten kendimi alamadım. Üstelik yıllar öncesinden değil, şunu şurasında birkaç ay öncesinden, yıl ortasından söz ediyorum.
Tüm faizler bir arada... Başta Merkez Bankası'nın ortalama fonlama maliyeti başta olmak üzere mevduat ve kredi faizleri.
Faizler ağırlıkla nisan, mayıs ve haziran aylarında yılın en düşük oranlarında gerçekleştikten sonra kasım sonunda gelinen düzey, en yükseğe işaret ediyor. Zaten tabloda en düşük oranları gösteren maviler yıl ortasına ve belli aylara dağılmış durumda, tavan oranları gösteren sarılar ise yalnızca kasım ayında.
Yüzdeyle ifade edilen bir değerin değişimini oransal olarak vermek pek doğru değilse de bazen gidişatı daha kolay anlayabilmek için bunu yapmak gerekiyor. İşte faizlerdeki eğilimi görmek için de bunu yapmak bir anlamda kaçınılmaz.
Bazı faizler, yılın en düşük düzeyine kıyasla kasım sonunda bir kat dolayında artmış durumda.
Merkez Bankası bankaları haziran ayı sonunda yüzde 7.62 faizle fonluyorken kasım sonunda oran yüzde 14.99’a çıktı.
Üç ay vadeli mevduatta faiz yüzde 15.47'ye ulaştı. Yine üç ay vadeli hesaplarda doların faizi yüzde 2'ye, euronun faizi yüzde 1'e dayandı. Bu oranların tüm bankacılık sisteminin ortalamasını gösterdiğini ve veri kaynağının Merkez Bankası olduğunu hatırlatalım.
Düşük kredi faizleri de mazide kaldı
Kredi faizleri de aldı başını gidiyor. Konut kredisinde, bir ara müthiş bir fırsat doğmuştu. “Bu krediyi kullanan yaşar” diye yazmıştık. Aylık yüzde 0.64 faizli kredi, gerçekten bulunmaz bir fırsattı. Haziran ayında başlatılan bu uygulamanın etkisiyle o ay konut kredisinde ortalama faiz yüzde 9 düzeyinde gerçekleşti. Kasıma geldik, artık ortalama faiz yüzde 16'nın üstünde.
İhtiyaç kredisi faizindeki artış çok hızlı. Nasıl olduğu pek anlaşılmayacak şekilde nisanda yüzde 8'e kadar gerileyen ihtiyaç kredisinde faiz artık yüzde 22'ye dayandı.
Mevduat ve kredi faizlerinin geldiği düzey Merkez Bankası’nın 24 Aralık’taki Para Politikası Kurulu toplantısında alacağı karar üstünde nasıl bir etkide bulunur? Faizde belki bir haftayı daha görüp ona göre bir değerlendirme yapmakta yarar var.