İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 13 eylülde detaylarını açıklayacağı sosyal konut projesine özel sektörün de dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Müteahhitlerin maliyetinin yüzde 50'sinin arsa olduğuna dikkat çeken Durbayayım arsaların yap-işlet-devret modeliyle müteahhitlere verilmesi gerektiğini dile getirdi.
TOKİ'ye sunulan kamu desteğinin özel sektöre de sağlanması halinde, ülke genelinde ihtiyaç olunan sosyal konutların büyük kısmı karşılanabilceğini ifade eden Durbakayım şu ifadelere yer verdi: "Vergi ve harç istisnası, düşük faizli krediye erişim gibi teşvikler, uygun arsaya sahip olan özel sektörün de ihtiyaç olan sosyal konut üretimine katkı vermesini sağlayabilir. Kamu kuruluşlarına sağlanan imkanların özel sektöre de sunulmasıyla, cumhurbaşkanımızın başlattığı hamlenin daha güçlü şekilde ses getireceğini düşünüyoruz. Yeni konut hamlesinde rasyonel bir yaklaşımla işi sadece konut üretmek olan meslektaşlarımızı finansman, garantörlük gibi ilave yüklerden arındırıp sadece işlerini yapmaya odaklandıracak birtakım kararlar alınmasında büyük yarar sağlanacağını düşünüyoruz. Düşük fiyatlı konut üretimi için TOKİ ve Emlak Konut'un hamlesine ek olarak alternatif ve destekleyici çözümler de uygulanabilir."
Arazi devlette kalsın, üst kullanım hakkı satılsın
Arsa maliyetinin düşürülmesi veya sıfıra indirilmesi için hükümete çağrı yapan Durbakayım, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı veya TOKİ vasıtasıyla kamulaştırma bedelleri sıfır veya sıfıra yakın olan arazilerin özel sektöre tahsisi, konut üretiminin en büyük maliyet kalemlerinden biri olan arsa bedelini en düşük seviyeye çekebilir. Bu yöntemle üretilen arazilerdeki konut fiyatlarının sürekli olarak makul seviyelerde kalabilmesi için arazinin çıplak mülkiyet hakkının devlet uhdesinde kalması, üst hakların satılması şeklinde bir yöntem geliştirilebilir. Bu modelde arazi yine devletin olarak kalmaya devam ediyor. Arazinin üst kullanım hakları satılıyor. Tabii bu yöntemle gerçekleştirilecek sosyal konut projelerindeki; planlama bedelleri dahil yapılacak her türlü alt yapının, donatı alanlarında yapılacak her türlü kamu binalarının, ticari alanların; kamuya yük olmaması gerekiyor. Bu kapsamdaki inşaatlar 30-40 yılı kapsayan periyotlarda yap – işlet - devret modeliyle müteahhitlere yaptırılabilir. Hazine arazilerinin satılmasından ziyade üst hakkının 39-49 yıl gibi uzun süreli yap-kullan -devret şeklinde bedelsiz veya cüzi bir bedelle kullandırılmasının hem devlete hem de vatandaşa fayda sağlar. Böylece potansiyel rant geliri de devletin kasasında kalır. 49 yıllık süre dolduğunda da yeniden satış için, önce mevcut konut sahibine hak tanınır." dedi.