Dünya Gazetesi'nden Leyla İlhan bugünki yazısında, gayrimenkulde hükümetin yaptığı çalışmaları değerlendirdi. İşte, Leyla İlhan'ın yazısı...
Gayrimenkul sektöründe hem konut kredi faizlerini düşürmek hem de gayrimenkul piyasalarının derinleştirilmesi için hükümet kanadında da ciddi çalışmalar yapıldığını duyuyoruz.
Bu çalışmalardan biri de bankaların konut kredi alacaklarının ikincil piyasalarda değerlendirilmesi konusunda yapılıyor. Çalışmanın amacı; ederi 185 ile 190 milyar TL’yi bulan bu kredilerin menkulleştirilip uluslararası piyasalara satılması ve bunun karşılığında bankalara ve sektöre kaynak teminini kapsıyor. Şayet uygulama hayata geçerse konut alıcılarına ucuza kredi bulma imkanı sağlanabilir. Böylece inşaat şirketlerinin senetle satış yapmaları ya ortadan kalkacak ya da çok azalacak.
İlk olarak TOKİ için gündeme gelmişti
Aslında 2008 yılında TOKİ’nin piyasadan alacağı konut kredilerinin benzer bir şekilde kullanılması konuşulmuştu. Ancak o dönemki koşullar uygun olmadığı için bu proje rafa kalkmıştı. Fakat Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem’in ve Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum’un yakın zamandaki açıklamaları gayrimenkulde ikincil piyasaların oluşması adına umut verici olarak yorumlandı. Ancak burada şu soru da önemli: Bu kredinin ne kadarlık bölümü ikincil piyasalarda kullanılmaya uygun?
Kayıt içi işlemler için önemli bir adım
Konuyla ilgili konuştuğum GYODER Başkanı Feyzullah Yetgin de hükümetin bu yönde çalışmalar içerisinde olduğunu söyledi. İkincil piyasaların oluşması adına 6 Mart 2007’de İpotekli Finansman Çerçeve Yasası çıkarıldığını ancak o dönemde İpotekli Finansman Merkezi kurulamadığı için bankaların bilançolarında taşıdığı konut kredisinin menkulleştirilmesinin (seküritizasyonu) yapılamadığını belirtti. Bankaların bilançolarında 185-190 milyar liralık bir konut kredi hacmi olduğunu söyleyen Yetgin, “Vatandaş bunu vadesinde ödüyor. Taksitlerin geri ödemesinde temerüt riski de çok az. Türkiye bu rakamı menkul kıymetleştirip bu alacakları tekrar yurtdışına sattığı taktirde piyasaya müthiş bir kaynak girecek. Böylece belli bir gelir gurubu için cazip koşullarda konut kredisi alma imkanı oluşturulacak, vatandaş ve müteahhit senetle uğraşmak zorunda kalmayacak. Aynı zamanda sermaye piyasaları dışındaki alım satımı minimize edecek teşviklerden biri olabilir” açıklamasını yaptı. Sektörün büyümesini sağlayacak olan bu çalışmalar aynı zamanda gayrimenkul sektöründe kurumsallaşma ve kayıt içi işlemler açısından önemli bir çalışma olabilir.