Türkiye'de pek çok yerleşim bölgesinin aktif fay hatları üzerine kurulması ne yazık ki deprem riskini büyük oranda arttırıyor.
Özellikle de 1999 yılından önce yapılan binalarda gerekli denetimlerin yapılmaması riskli yapı sayısını arttırırken kentsel dönüşüm ise istenilen hızda ilerleyemiyor.
KORANAVİRÜS SALGINI İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ VE KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİNİ NASIL ETKİLER?
İnşaat sektöründe 2018 yılının son çeyreği ve 2019 yılının birinci yarısında ne yazı ki yükselen faiz oranları ve bozulan ekonomik göstergeler nedeni ile oldukça zorlu bir dönemden geçilmiş pek çok inşaat firması iflas etmiş, çok sayıda kentsel dönüşüm projesi de artan maliyetler gerekçe gösterilerek yarıda bırakılmıştı.
2019 yılının Haziran ayından itibaren ikinci yarıda yapılan faiz indirimleri inşaat sektörünü ve dolayısı ile de kentsel dönüşüm projelerini de yeniden canlandırmıştı. İnşaat şirketlerinin ucuz krediye ulaşmalarının önü açılırken bu da kentsel dönüşüm projelerinde çalışmaların tekrar başlamasını sağlamıştı.
Ancak koranavirüs salgını ile işler yeniden bozulurken esen olumlu rüzgarlar tersine döndü. Şantiyelerde koranavirüs nedeni ile çok sert tedbirlerin alınması gerekirken özellikle de kalabalık koğuş yatakhaneleri ve yemekhanelerde gerekli hijyen kurallarının alınması son derece zor bulunuyor.
Bu nedenle pek çok şantiyede çalışmalara ara verilirken işçiler memleketlerine gönderilmeye başladı. Virüsün Haziran ayı itibari ile etkisini yitirmesi beklenirken bazı şantiyelerde Haziran ayına kadar işlerin ertelenebileceği belirtiliyor.