Etrafta parmakla sayılabilecek kadar az konut, güneş panelleri ile sağlanan elektrik, su ihtiyacı su kuyusundan, denize doğru uzanmış iki güzel iskele, harika bir gün batımı, kıyıya vuran turkuaz renginde dalgaların sesi, bir yandan Marmara Denizi’nin ortasında, Avşa, Marmara ve Paşalimanı adalarının hemen yanı başında, Narlı ve Erdek’e tekne ile 40 dakika uzaklıkta, İstanbul’a ise görece uzak; ama bir o kadar da yakın olan Koyun Adası’nda tam bir Robinson Hayatı yaşanabiliyor.
1 milyon 700 bin metrekare yüzölçümü olan Koyun Adası’nın 890 bin metrekarelik bölümü, Kuzeybatı Gayrimenkul tarafından satışa çıkarıldı.
Satışa sunulan kısım için Kuzeybatı Gayrimenkul teklif toplarken ilginin yoğun olması durumunda açık ihaleye geçilecek.
Turizm yatırımı için uygun
Ada’nın 890 bin kısmının pazarlama ve satış çalışmalarını sürdüren Kuzeybatı Gayrimenkul’ün Genel Müdürü Murat Ergin, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye’deki adaların birçoğu sit alanı ilan edilmiş durumda ve büyük bir çoğunluğun da imara açık olmadığı düşünüldüğünde Marmara Denizi’ndeki Koyun Adası’nda bir yatırımcı grubuna ait 890 bin metrekarelik kısım hem yatırımcılar için hem geliştiriciler için harika bir fırsat.
Adanın yüzölçümü; 1 milyon 700 bin metrekare. 890 bin metrekarelik kısım, yüzde 30’luk yapılaşma hakkı ile turizme uygun durumdadır. İmar çalışmaları devam eden Koyun Adası’nın askıdaki imar planının onaylanması halinde
Yaklaşık, 260 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olması öngörülmektedir. Ayrıca Koyun Adası, özel teşebbüs tarafından turizm sektörüne hizmet verecek şekilde değerlendirilebilecek tek ada konumundadır. Granit ve çok sağlam zemini, adanın arazi yapısı ve bakir niteliği de göz önünde tutularak, deniz ve yat turizmi potansiyeli oldukça yüksek olduğu söylenebilir. Yıl genelinde Poyraz rüzgarının hakim olduğu dört tarafı denizlerle çevrili adanın el değmemiş, doğal ve güzel plajlarının, koylarının yanı sıra, berrak denizi de bulunmaktadır. Güney Marmara Adaları’nın, üzerinde yaşam olan en küçük adasıdır. Seyrek yapılaşma hakkı ile mahremiyetin de korunması mümkündür”