2018 yılında düzenlenecek FIFA Dünya Kupası’nın ev sahipliğini Rusya üstleniyor. 11 şehirde düzenlenecek karşılaşmalar 12 stadyumda oynanacak. Bu şehirler arasında Moskova, St. Petersburg ve Yekaterinburg dışındakiler biraz daha güneyde ve birbirlerine daha yakın bir bölgede yer alıyor. Her ne kadar bu mesafe haritada yakın gibi görünse de Rusya’nın geniş coğrafyasını düşününce bu kentler arasındaki uzaklık aslında saat farklarına bile sahip. İşte bu nedenle 2018’de düzenlenecek turnuva için en önemli bağlantı, havayolu taşımacılığıyla gerçekleşecek...
ROSTOV’U DA ALDI
2018 için havaalanlarını yenileme çalışmasını hızla sürdüren Rusya, en önemli çalışmalarını da Türk şirketlere emanet ediyor. Son iki yılda keskinleşen, son haftalarda ise yumuşamaya bırakan iki ülke arasındaki siyasi havaya rağmen… Bilindiği gibi Rusya’nın güney batısında yer alan ve turnuva maçlarına ev sahipliği yapacak Rostov’un havalimanını Limak ve Rusya’da iş yapan Türk ortağı Marashstroy şirketi yapacak. 8 milyon yolcu kapasiteli bu havalimanı 210 milyon euroya mal olacak.
Rostov’un ardından Limak ve ortağı şimdi de rotasını bir başka şehre çevirdi. 2018’deki turnuvaya ev sahipliği yapacak bir başka şehre; Volgograd’a…
PROJE YAKLAŞIK 140 MİLYON LİRA
2.1 milyar rubleye yani yaklaşık 140 milyon liraya mal olacak proje Volgograd Havalimanı’nın uluslararası yolcu terminalini içeriyor. 2018’in ilk aylarında devreye girecek bu terminal binası 10 bin metrekarelik bir alanda hizmet verecek.
Saratov kenti de bilindiği gibi turnuvaya ev sahipliği yapacak kentlerden biri. Şehrin dünyaya açılan kapısı Saburovka Havalimanı’nın inşaatı için de 14 şirket başvuru yaptı. Bunlar arasında Rusya’nın dönüşümünde büyük işlere imza atan ENKA, Soçi kentinde iki olimpiyat tesisi ile otel inşaatlarını tamamlayan Yenigün İnşaat favori firmalar arasında gösteriliyor.
Süzer’in Miami'deki payını Dedeman’ın kızı alıyor
ABD’de Türk yatırımcıların en gözde bölgesi olarak biliniyor Miami. Koç Grubu’ndan Okan Holding’e birçok Türk şirket burada yatırım yaparken, konut sahibi olmak için de bu bölgeyi tercih ediyor. Gayrimenkul alanında da Türk şirketleri için bu bölge ilgi uyandırmaya başladı. Onlardan biri de ABD merkezli ASSR Capital ile iki Türk patronunun yaptığı projeydi. 2015’te ilk kez vitrine çıkan okyanus kenarındaki projenin 90 milyon dolara mal olması planlanıyordu. Projenin Türk ortakları ise İstanbul’daki Ritz-Carlton Oteli’nin sahibi Süzer Grubu ile Dedeman Ailesi’nden Özlem Önal’dı
Ancak geçen hafta bir gelişme yaşandı ve Süzer Grubu projeden ayrıldı. Süzer, Dedeman Otelleri’nin kurucusu Kemal Dedeman’ın kızı Özlem Önal’a payını devretme kararı aldı.
150 bin metrekarelik alanda yapılacak
Surfside adıyla hayata geçecek projeden bahsetmekte fayda var. 12 katlı bina 16 farklı bölümden oluşacak. Ünlü mimar Antonio Citterio tarafından tasarlanan bina 150 bin metrekarelik bir projenin ana yapısını oluşturacak. Projede; ofisler, dinlenme alanları, mağazalar da yer alacak. Dairelerin mobilyaları proje dahilinde olacak ve dayalı-döşeli sahiplerine teslim edilecek. Projedeki ASSR ise Türk iş dünyasının yakından tanıdığı bir grup. Doğuş Holding’le de ortak proje üreten şirketin merkezi ise İsrail. Şirketin kurucuları ve sahipleri ise Alex Sapir ve Rotem Rosen. Şirketin isimleri de bu iki iş adamının baş harflerinden oluşuyor. ASSR, Süzer Grubu’yla da New York'un en eski yapılarından birini satın aldı. Süzer, binayı ASSR Capital'in işbirliğinde 18.5 milyon dolara almıştı.