TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi için Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Araştırma Komisyonu, 16 Temmuz tarihinde de Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a 522 sayfalık rapor sundu. Türkiye’de deprem ardından meydana gelebilecek “tsunami” tehlikesi için raporda ayrı bir başlık altında incelemeler yapıldı.
Milliyet’ten Önder Yılmaz’ın haberine göre; tsunamide ilk dalganın hasara neden olmayan ‘centilmen’, sonrasında gelenlerin ‘yıkıcı’ olduğu belirtilen raporda, "Ülkemiz, Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi kıyılarının yoğun kullanımı ve yüksek sismik etkinlik ile birlikte tsunami tehdidine açıktır" denildi. Bugüne kadar Türkiye’de 136 tsunami yaşandığına dikkat çekilen raporda, 2017 yılındaki Bodrum-Kos tsunamisi ile 30 Ekim 2020 yılındaki Seferihisar açıkları ve Samos Adası’nın kuzeyinde yaşanan 6.6 şiddetindeki deprem sonucu bir can kaybı ve yaralanmalara sebep olan tsunaminin son iki örneği oluşturduğu belirtildi.
Tüm tsunamilerin İstanbul Marmara Denizi öncelikli olmak üzere, İzmir, İskenderun, Fethiye ekseninde etkili olduğuna vurgu yapılan raporda, Marmara’nın tsunami potansiyelinin yüksek olduğu, 1999 yılındaki depremde Tütünçiftlik, Hereke ve Değirmendere bölgelerinde 2 metreyi aşan dalgalar olduğu ifade edildi. “Araştırmalar Marmara Denizi’nde tarih boyunca 30’un üzerinde tsunami dalgasının oluştuğunu göstermektedir” denilen raporda, şu öngörüler açıklandı:
10 DAKİKADA KIYIDA
“Marmara Denizi için yapılan modelleme çalışmaları ilk tsunami dalgasının deprem oluş zamanından sonraki 10 dakika içinde en yüksek tsunami dalgasının da 60-90 dakika arasında kıyılara varacağını göstermektedir. Adalar başta olmak üzere Doğu Marmara’nın daha yüksek tsunamiye maruz kalacağı öngörülmektedir.”
Raporda, Türkiye’de Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün Tsunami Erken Uyarı Sistemi kurulması çalışmaları sürdürdüğü aktarılırken, “Bölgesel Deprem Tsunami İzleme Merkezi” marifetiyle, 5.5’ten büyük depremlerin tsunami meydana getirme ihtimalinin 7/24 gözlemlenip, incelendiği belirtildi.
TAHLİYE VE MÜDAHALE PLANI
Raporda, olası tsunamiye karşı çözüm tavsiyeleri ise şu şekilde dile getirildi:
- AFAD başta olmak üzere ilgili tüm birimlerin; kıyı yerleşimleri için tehlike ve risk belirleme, hasar görebilirlik, tahliye planları ve acil eylem planları yapması; bu kapsamda, kıyı yerleşimlerinde tsunamiye karşı yapısal ve yapısal olmayan önlemlerin belirlenmesi ve uygulanması gerekmektedir.
- Deniz tabanına sismometreler yerleştirilmeli, yaygınlaştırılmalı.
- Marmara Denizi’ndeki olası tsunami tehlikesi araştırılmalı ve kıyıların tsunami tehlike haritaları hazırlanmalı.
- Marmara, Ege ve Akdeniz’de Tsunami Erken Uyarı Sistemi kurulmalı.
- Kritik kıyı tesisleri için tsunami tehlike, hasar görebilirlik ve risk hesapları yapılmalı, bu tesisler için tsunami etki ve zararlarının en aza indirilmesi konusunda tesise özel önlemler geliştirilmeli.