TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilen imar affına yönelik bir açıklama geldi. Mühendisler, söz konusu açıklamada 6 Şubat 2023 depremlerinin gerçekleri ortadayken yeni bir imar affı söz konusu bile olamayacağını bildirdi.
Yapılan açıklamada "TBMM Başkanlığına sunulan İmar Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ile geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimler öncesinde çıkarılması düşünülen, fakat meydana gelen 6 Şubat depremleri sebebiyle rafa kaldırılan yeni bir imar affı ‘yeniden’ ülke gündemine alınmaya çalışılmaktadır" ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, kanun teklifine bakıldığında, çıkarılan diğer imar aflarından pek de bir farkı olmadığının, geçmiş af uygulamalarında olduğu gibi yine ruhsatsız ve ruhsat eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınmaya çalışıldığının, mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ile diğer hususların yapı sahibinin beyanı doğrultusunda belirleneceğine ilişkin tüm kriterlerin aynen kalmak suretiyle, yapının afet risklerine karşı dayanıklı olup olmadığının tespiti için bir rapor isteneceği ilave edilerek yeniden düzenlendiğinin altı çizildi.
KAÇAK BİNA NASIL SAĞLAM OLABİLİR?
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, kontrolsüz ve plansız kentleşme ile sık sık çıkarılan imar aflarının, yapı üretim sürecinde mühendislik hizmetlerinin etkisizleştirilmesi gibi birçok etken sebebiyle son 20 senede gerçekleşen orta ve büyük ölçekli depremlerin, olması gerekenin çok üstünde yıkıcı sonuçlar oluşturduğu vurgulandı. "Yıkılan ya da ağır hasar alan bina sayıları açıkça göstermektedir ki yapı stokumuz yıkıcı etkileri olabilen doğa olaylarına karşı yeterli seviyede dayanıklı değildir. Halkımızın büyük kısmı afete karşı dirençli olmayan yapılarda yaşıyor" denilen açıklamada; hiçbir mühendislik hizmeti almamış kaçak bir yapının ya da sonradan yapılan büyütmelerle veya kat ilaveleriyle kaçak duruma düşmüş bir yapının afet risklerine karşı nasıl dayanıklı olabileceğinin de izaha muhtaç olduğu vurgulandı.
İMAR AFFI ÖNCELİK DEĞİL
Yapılan değerlendirmede, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının rakamlarına göre; 6 Şubat depremlerinin ardından deprem bölgesinde toplam 688 bin 679 konutun orta ve az hasarlı olarak tespit edildiğinin altı çizildi. Açıklamada, "Bakanlığa defaatle yaptığımız başvurulara karşın 6 Şubat Depremlerinde hasar gören bu yapıların 18 Mayıs 2018 tarihinde "İmar Barışı" adı altında çıkarılan son imar affından faydalanıp faydalanmadığı, faydalandı ise bedelini ödeyip Yapı Kayıt Belgesi alan yapı sahiplerinin yapılarını İmar Kanunu`na ve deprem mevzuatına uygun duruma getirilmek üzere ruhsat başvurusunda bulunup bulunmadığına dair sorularımız cevapsız bırakılmıştır. Bu durumda Bakanlık son çıkarılan imar affından faydalanan binalara yapı kayıt belgesi verilmesi dışında herhangi bir işlem uygulanmadığını zımnen kabul etmektedir" bilgisi verildi.
DEPREM GÜVENLİĞİ SAĞLAYIN
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nun söz konusu açıklamasında, bu nedenlerden dolayı gerek ülke genelindeki yapı stoku bakımından gerekse deprem yaşanan kentlerdeki hasarlı yapılar bakımından ülkemizin öncelikli gündeminin imar affı değil deprem güvenliği yeterli olmayan yapıların tespit edilerek, bir an önce onarım, güçlendirme ya da yıkıp yeniden yapma seçeneklerinden biri kullanılarak depreme karşı dirençli duruma getirilmesi olduğu belirtildi.