Mistral GYO'dan İzmir Valiliği'ne Açtığı Dava Hakkında Açıklama

İzmir Valiliği Çevre Şehircilik İl müdürlüğü'nün 2 milyon 172 bin TL'lik para cezasınını yargıya taşıyan Mistral Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) mahkeme süreci ile ilgili açıklamada bulundu.

Mistral Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) 2014 yılında çevre kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 2 milyon 172 bin TL para cezasına çarptırılmıştı. Mistral GYO para cezasının hukuka aykırı verildiği gerekçesiyle 2015 yılında konuyu mahkemeye taşıdı. Yerel mahkeme Mistral GYO'yu haklı buldu ve cezanın iptali yönünde karar verdi. Bunun üzerine İzmir valiliği konuyu yargıtaya taşıdı. Yargıtay  Çevre Şehircilik il müdürlüğünü haklı bularak yerel mahkemenin kararını bozdu. 

Mistral GYO'nun halka arz izahnamesinin 9.2 bölümünde yer alan hususlar ile ilgili olarak şirket avukatı tarafından verilen bilgi yayınlandı.

Mistral GYO'nun KAP açıklaması: 
Şirketimizin halka arz izahnamesinin 9.2 bölümünde yer alan hususlar ile ilgili olarak şirket avukatımızca verilen bilgi aşağıdaki gibidir.


"Davalı İzmir Valiliği'nin 22.08.2014 Tarih ve 19167 Sayılı olurları ile kabul edilen İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün  3500.2014.01/96 idari yaptırım karar defter numaralı , Çevre Kanunu'nun 10. maddesinin ihlali iddiası nedeniyle aynı kanunun 20/1-e maddesi uyarınca 2.172.123,20.-TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin idari yaptırım kararının iptali ile yürütmenin durdurulması ve duruşmalı inceleme yapılması talebiyle İzmir  4.İdare Mahkemesi'nin 2014/1750 Esas sayılı dosyası ile 15.10.2014 tarihinde dava açılmıştır. 

Yapılan incelemede hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin ; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanun'un 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.Davalı İdare tarafından anılı YD kararına itiraz edilmiş olsa da İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1.Kurul'un 03.03.2015 Tarih ve 2015/593 Numaralı kararı ile mahkemece yürütmenin durdurulması istemi hakkında verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığından, itiraz isteminin 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 7. fıkrası uyarınca oybirliği ile reddine karar verilmiştir. 

 Nitekim esasa ilişkin yapılan incelemede sonucunda da 29.05.2015 Tarih ve 2015/969 Karar sayılı karar ile talebimiz doğrultusunda oybirliği ile dava konusu işlemin iptaline ve yasal sonuçlarına karar verilmiştir. 

Anılı karar Davalı İdare tarafından yürütmenin durdurulması talebi ile temyiz edilmiş olup Danıştay 14.Daire Başkanlığı tarafından yapılan ilk incelemede oybirliği ile 15.10.2015 Tarih ve 2015/7037 Esas sayılı kararı ile Davalı İdarenin yürütmenin durdurulması yönündeki talebi reddedilmiştir. 

Dosyanın esasa ilişkin temyiz incelemesi sonucunda ise 18.10.2017 Tarih ve 2015/7037 Esas-2017/5369 Karar sayılı karar ile dava konusu işlemin iptali yönünde verilen Yerel Mahkeme kararında hukuki isabet görülmediğinden bahisle Davalı İdarenin temyiz talebi kabul edilmiş ve Yerel Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. 

Ancak anılı Danıştay kararı kesin olmamakla birlikte anılı mahkeme kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulacak olup bu sebeple henüz ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı mevcut değildir.Tarafımızca Danıştay karraına karşı karar düzeltme yoluna başvurulacak olup dosya tekrardan inceleme için Danıştay 14.Dairesine gönderilecektir. 

 Danıştay yapılan incelemede karar düzeltme talebimizi kabul ederek Yerel Mahkeme kararının hukuki olarak doğru olduğuna karar verirse lehimize sonuçlanan İzmir 4.İdare Mahkemesi'nin 29.05.2015 Tarih ve 2014/1750 Esas-2015/969 Karar sayılı kararı kesinleşmiş olacaktır.

 Eğer Danıştay karar düzeltme talebimizi kabul etmezse bu sefer dosya tekrardan İzmir 4.İdare Mahkemesi'ne iade edilerek dosya yeni esas alacak olup ya eski karardan direnilecek olup ya da Danıştay'ın bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilecektir. 

 Direnme kararı verilmesi esasen lehimize olacak olup bu durumda Davalı İdare tarafından tekrardan temyiz talebinde bulunulması halinde dosya bu sefer Danıştay İdari Dava İdareleri Genel Kurulu'na gönderilecektir. Danıştay İdari Dava İdareleri Genel Kurulu'nun vereceği karar kesin nitelikte olup Yerel Mahkemenin bu karara karşı çıkma gibi bir hakkı bulunmamaktadır.Genel Kurul eğer bizi haklı bulursa Yerel Mahkeme bu yönde ; Davalı İdareyi haklı bulursa o yönde karar tesis edecektir. 

Nitekim İzmir 4.İdare Mahkemesi Danıştay'ın bozma kararına göre hüküm tesis ederek davayı reddederse bu sefer tarafımızca tekrardan temyiz talebinde bulunulacak olup nihayetinde bu talebimiz de reddedilirse tekrardan karar düzeltme talebinde bulunulacaktır.Karar düzeltme talebimizin reddedilmesi halinde ise aleyhimize verilen red kararı kesinleşecektir.Bu durumda vergi dairesi tarafından şirkete para cezasına konu miktar oranında ödeme emri tahakkuk edilecek olup bu durumda şirket tarafından bu paranın ödenmesi gerekecektir. 

Kısacası para cezasına konu bedelin şimdilik ödenmesine gerek bulunmamakta olup yukarıdaki aşamaların tüketilmesi tahmini olarak 4-5 yılı bulacaktır.Anılı para cezasının da , red kararı kesinleşmeden idare tarafından istenebilmesi mümkün olmadığından dolayı şirketin şimdilik herhangi bir haciz işlemine maruz kalınması tehlikesi bulunmamaktadır."

Emlak Gündemi Haberleri

Konak Damlacık’ta 10 Tarihi Yapı Restore Edilecek
3. Çeyrek İş Gücü Girdi Endeksinde İnşaat Sektörü Büyüme Kaydetti
Akiş Gayrimenkul’ün Derecelendirme Notu Açıklandı
Emlak Konut Hissesi Faiz İndirimi Beklentisi İle Yükseldi
İzmir Büyükşehir’den İZBETON Açıklaması: Projeler Tamamlanacak