Okumuş sorunların diyalogla ve kanunlar çerçevesinde çözümünün mümkün olduğunu söyledi.
Necmi Okumuş şu bilgileri verdi: “ Mal sahiplerinin aralarında ki başlıca sorunları sıraladığımızda, çatı katı küçük binalar, arsa payı büyük payları olanlar, Zemin katı küçük ,arsa payı büyük binalar, Dairesini parası yetmediği için küçük yaptırmak isteyenler, Dairesinin aynısını almak isteyip parasını ödemek isteyenler, Yeni tadilat yaptırdım ne olacak bunlar diyenler yer alıyor. Bunların hepsi oturup dinleyerek ve gerçekten masada çözüm arayarak çözülebilecek konular aslında. Ama maalesef bugün hayalini kurduğumuz kentsel dönüşüme ulaşmak için basit detaylar havuzunda boğularak hayallerimizin çok uzağında kentsel dönüşüm projeleri yapmak yerine aksine eskisine yıkıp yenisini yaptığımız bir çok binayla karşı karşıyayız”
Sorunların çözümü noktasında mal sahiplerinin uzlaşı içinde hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Necmi Okumuş “ Müteahhitlerin ancak daha çok iş ve büyük iş yaparak, bütün halinde malzeme miktarlarını artırarak, malzemeyi daha ucuza alarak kazanabileceğini düşündüğümüzde kentsel dönüşümün önündeki engelin aslında müteahhitler olmadığının anlaşılması gerekiyor. Çünkü yaptıkça kazanan bir sistemde her müteahhit daha çok kazanmak ister. Bu yüzden daha çok inşaat yapmak için çaba harcar. Herkesin arkadaşı olduğu gibi müteahhitlerin de arkadaşları vardır ve onlar birlik oluşturarak inşaatlar yapabilirler. Mal sahipleri, uzlaşmayı sağlayarak inşaatın yapılması için müteahhitlere ulaşmalılar. Her bir apartmanın sorunlarını kendi içerisinde çözerek apartmanlardan oluşturulacak büyük adalardaki inşaatlara ve hayal edilen kentsel dönüşüm alanlarına yani parklara, bahçelere, sosyal tesis alanlarına, konutlara, doğaya ulaşabileceğinin de uzlaşma yolundan geçtiğinin anlaşılması gerekmektedir” dedi.