Müteahhit Cerrahtır!

Müteahhitlik mesleğini cerrahlığa benzeten Mehmet Gökdemir, “Cerrahlar hastayı ameliyat ettikten sonra ‘ne halin varsa gör’ demiyor. Hemen tedavi yöntemi geliştiriyor. Bizde de aynı şey yapılmalı, arıza çıktığında hemen müdahale etmeliyiz" dedi.

1965 Aydın Karacasu doğumlu Mehmet Gökdemir, harita mühendisliği eğitimini tamamladıktan ve bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra 1991 yılında kendi şirketini kurdu. Harita sektörü sıkıntılı olduğu için önce fore kazık sektöründe zemin iyileştirme işlerinde çalıştı. Bu işler hürriyet gazetesi binası, İzmir Hilton, Salihli postane binası, Diyarbakır Dicle köprüsü, Yozgat Yerköy köprüsü fore kazık, zemin iyileştirme işleri insaatlarıdır.25 yaşında Konkent Toplu Konut alanında Yesılcevere Konut Yapı Kooperatıfınin hafriyat işi ile ticarete atıldı. İlk işinde, ekskavatör operatörünü vardiyalı değiştirerek gece gündüz çalıştı ve kazıyı kısa sürede tamamladı. Kooperatif yöneticileri Gökdemir’in bu gayretini görünce, 120 konutluk projenin inşaatını da yapması için teklifte bulundu. Müteahhitliğe başladığında 10 tır demir alabilecek sermayesi olan Gökdemir, müteahhitlik karnesi olmadığı için başka bir firmayla ortaklık yaparak ilk inşaatını tamamladı.

Kooperatif projelerinden sonra kendi arsalarını satın alan ve yap-sat projelerine başlayan Gökdemir, ilk yap-sat projesini Karabağlar’da hayata geçirdi. Mehmet Gökdemir İnşaat A.Ş. bugüne kadar 1.200’den fazla konut inşa etti.

Birleşmiş Milletler müteahhiti!

Birleşmiş Milletler’in hem tedarikçisi hem de yüklenicisi olan Mehmet Gökdemir İnşaat, Birleşmiş Milletler’in 7 adet projesini tamamladı. BM’nin Sudan’da Uganda’daki havaalanı, helikopter pisti, konferans binası, yol ve ofis projelerini üstlendi. BM projeleri için 15 Afrika ülkesine 5 milyon dolarlık seramik tedarik etti. Üstlendikleri BM projelerinde inşaat malzemelerini Türkiye’den götürdüklerini belirten Gökdemir, “İhracatta altın madalya ödülünü aldık” dedi.

İnovatif davranışlar göstermeliyiz

“Bir şirketin en büyük gücü insan gücüdür” diyen Mehmet Gökdemir, şunları söyledi: “Şirket kültürümüz, şirket çalışanlarımız ile aile dayanışması içerisinde olmamızı gerektiriyor. Çalışanlarımızın, şirkette çalışma süreleri ortalama 10 yılın üzerindedir. Çalışma arkadaşlarımızla uzun süreli yoldaşlık yapıyoruz. İki taraf da birbirinin hakkını koruyor. Türkiye İhracatçılar Birliği’nin 2015 yılında düzenlediği inovasyon ödüllerinde bu sebepten dolayı 7. olduk. Türk Hava Yolları, bankalar ve Arçelik gibi markaların olduğu bir listede 7. sırada yer almamız bizim için çok değerli. İnovatif davranışlar göstermemiz lazım. Birçok alanda kendi sektörümüzün öncüsü olduk. Türkiye’de tasarlanmış betonu ilk kullananlardanız. Projelerimizde kullanacağımız betonun tasarımını tedarikçi firmaya kendimiz veriyoruz. Gelecekte bu daha da yaygınlaşacak. İzmir’in ilk akıllı binasını 2005 yılında biz yaptık. Merkezi sistem kalorimetre kullandığımızda insanlar bize olmaz, dedi ama 3 sene sonra Türkiye’de zorunlu hale geldi.”

Cerrah gibi hemen müdahale etmeliyiz

İnşaat sektörünün çok hızlı geliştiğini belirten Gökdemir, Türk müteahhitlerle ile ilgili şu yorumda bulundu: “Türk müteahhitler teknolojiyi iyi takip ediyor. Türk müteahhiti bir İngiliz, Amerikalı veya Japon müteahhitinden daha alt seviyede inşaat yapmıyor. Sadece bittikten sonraki kontrollerimizde sorun var. Müteahhitlerin yüzde 85’i insana yatırım yapmıyor. Şantiyeyi ustaya, kalfaya güvenerek yönetiyor. Halbu ki kalfanın yanına mutlaka mühendis koymamız lazım. Ben yaptığımız işi şöyle değerlendiririm. Biz bir cerrahız. Betonu döktükten sonra komplikasyonlar oluşabilir, boşluklar (kuş yuvası) çıkabilir. Cerrahlar hastayı ameliyat ettikten sonra ‘ne halin varsa gör’ demiyor. Onunla ilgili hemen tedavi yöntemi geliştiriyorlar. Bizde de aynı şey yapılmalı. Kalıp söküldü, boşluk çıktı bunun tamir harçları var. Tamir harçları ile hemen o kısmı tedavi etmelisiniz. Bu iş Ahmet kalfaya bırakıldığında ‘aman patron görmesin’ diye gidip sıvayla üstünü kapatıyor. Bir deprem olduğunda orayı vuruyor ve bina çöküyor. 30 Ekim İzmir depreminde binalar beton dayanımından dolayı değil işçilik hatalarından dolayı çöktü. Kolon kesildi şeklinde bir sürü şey söylendi ama tamamen işçilik hatasıydı. 2000 öncesi betonlara baktığımızda bugünkü C16’nın karşılığı. C16 ile yapılan ve sıfır hasarla çıkan bir sürü yapımız var. Betonun boşluksuz olması lazım.”

Şantiye şefi yerinde değilse şantiye mühürlenmeli

İşçilikteki sıkıntıların hala devam ettiğini belirten Gökdemir, “Şantiye sayısı çok artmasına rağmen mühendisler işsiz. Ustaya bırakmak yerine mühendis çalıştırmalıyız. Şantiye şefinin bir kağıda imza atması bir şey ifade etmiyor. Şantiye şefinin orda olması lazım. Şantiye şefi yerinde değilse inşaat mühürlenmeli. Şantiyedeki bir arızadan dolayı birilerinin canı yanmamalı. Hiç kimse ‘benim yaptığım şantiyede arıza çıkmadı’ diyemez. Arıza çıkabilir. Arıza, yerinde doğru şekilde düzeltilmelidir” dedi.

kutututuutt

Kooperatifçilik vurgusu

“Doğru uygulandığında kaliteli ve ucuz konut üretmenin tek yolu kooperatifçiliktir” diyen Mehmet Gökdemir, “Kooperatiflerde sizin mühendislerinizin dışında üst birliğe bağlı kalite kontrol mühendisleri de bulunuyor. Ofiste oturunca şantiyeyi göremiyorsunuz. Şantiyede bir arıza olduğunda anında görüp müdahale etmek gerekiyor. Müteahhitin yerine bunu inşaat mühendisleri yapıyor” dedi.

Emlak Gündemi Haberleri

Kasımda İnşaat Sektörüne Güven Yüzde 1,7 Arttı
Emlak İlanlarında Yeni Dönemle Birlikte Neler Değişecek?
Konut Almak İsteyen Yatırımcılar Yıl Sona Ermeden Harekete Geçti
Barcelona'da Yüksek Kira Fiyatlarına Karşı Protesto
İngiltere'de Konut Fiyatları Sert Düştü